Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.72
Gram Altın
2961.13
BIST 100
9658.17
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Ekim 2020

Şiraze'mizi bulduk

Edebiyat dünyamız yeni bir dergi kazandı. Şiraze dergisi “iki aylık kitap kültürü dergisi” ayrıntısıyla okurlarını selamladı. Zor günlerden geçtiğimiz bir zamanda Şiraze dergisi tutunacağımız dalları bizlere birer birer gösterircesine yeni yollar açarak edebiyat dünyamızda daha ilk sayısıyla varlığını hissettirdi.

Bir derginin künyesini önemserim. Ekipte kimler var, dergi kimin himayesinde çıkıyor, yazar kadrosu ve dergide yer alan konular takip ettiğimiz noktalardır. Şiraze dergisi daha ilk sayısında hem yazar hem de konularıyla okurlarının takdirini kazanmış durumda. Öncelikle kültür ve edebiyat dünyamız için hayırlı olmasını diliyorum.

Kastamonu Sanatevi adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü İhsan Sert, Editör M. Sedat Sert, Genel Yayın Yönetmeni Kudret Ayşe Yılmaz. Derginin yayın danışmanı edebiyat dünyamızın tanınmış siması, akademisyen Dr. Necmettin Turinay. Derginin kapağında iki dosya dikkat çekiyor. Dosya konusu olarak editörlük seçilmiş. Vefa köşesinde M. Uğur Derman ile yapılan söyleşi ufuk açıyor.

Derginin ilk yazısı Necmettin Turinay’a ait. Hepimizin yakından tanıdığı Bayram Bilge Tokel’in “Sarayın Sesi Halkın Nefesi” kitabı üzerine etkileyici ve isabetli tahliller yapılmış. Türkülerin tarihi derinliği üzerinde durulmuş. Kitabı, “Türk halk müziğini kendine merkez edinen onun üzerine düşünce geliştiren bir tür deneme” olarak niteliyor Turinay. Yazıda, Bayram Bilge Tokel’in klasik müzik ve müzik alanındaki tarihî ayrışmalara dair görüşleri değerlendiriliyor.

Dergide dikkat çeken bir başka önemli yazarımız Ömer Lekesiz. Ömer Lekesiz ismi bende hep bir ciddiyetin, disiplinin ve sağlam bir yapının adı olmuştur. Hem yazarlığı hem de eleştirmenliği noktasında yolumuzu aydınlatan birikimi ile Ömer Lekesiz, Şiraze dergisinde Hüseyin Su’ya ait “Kırklar Cemi” kitabını değerlendiriyor. Ömer Lekesiz, “Kırklar Cemi” kitabı hakkında şöyle diyor: “Kırk’ın ne’liği, Kırkların kimliği, Cem’in niteliği” esasında üç ayrı kategoriye oturan ‘bir terkip’ halinde çıkar ilkin karşımıza.” Ayrıca bu terimlerin derin tahlillerini tasavvufi yönden de inceliyor.

Bir başka kitap tahlili yazısı Atabey Kılıç’a ait. Eski Türk edebiyatının değerli hocalarından Atabey Kılıç, yine Eski Türk edebiyatımızın emektar hocalarından muhterem Cemal Kurnaz’a ait “Bir Köy Vardı” kitabını tahlil ediyor. Cemal Kurnaz Hoca’nın biyografisi ile başlayan yazı, kitabın konusu olan ve aslında Cemal Kurnaz Hoca’nın çocukluğunun geçtiği, onun hayatından izler aktarılan bölümlerle devam ediyor.

Vefa köşesi bölümünde Şiraze dergisinin sorularını cevaplayan M. Uğur Derman bizlere sanat tarihi, hat ve ebru konusundaki tecrübelerini aktarıyor. Kitaplarla tanışıklığından başlayarak, özellikle 1940’lı yıllardan başlamak üzere günümüze değin kültür ve sanatla dolu hayatını aktarıyor. Yine bu bölümde Ömer Lekesiz’in Uğur Derman’ın hattatlığı konusundaki görüşleri önemli. Uğur Derman için Hasan Çelebi, Hüseyin Kutlu gibi isimlerin görüşlerine de yer veriliyor. Yine Uğur Derman hakkında Mehmet Nuri Yardım, tatlı üslubuyla kaleme aldığı yazısında Uğur Derman’ın güzel anılarla dolu hayatını ve ders aldığı hocaları, içinde bulunduğu kültür ve sanat çevresini aktarıyor. Tabii ki burada Süheyl Ünver ve Uğur Derman hocanın yakınlığı dikkat çekiyor. Uğur Derman'ın 1955 yılından itibaren hocası Necmettin Okyay’dan ders almaya başladığı ve 1960 senesinde de icazet aldığı bilgisini öğreniyoruz. Ayrıca Mahir İz, Süheyl Ünver, Halim Özyazıcı gibi üstatlardan da feyz aldığı bilgisi veriliyor.

Şiraze dergisi sadece edebî sahada değil aynı zamanda tarih ve sosyal ilimler alanında da birçok türde yazılmış kitabın tahlil edildiği bir dergi olarak önemli bir görevi üstleniyor. Bu bağlamda Osman Karatay, Fethiye Sarper Erdemgil’in “Savaşın ve Barışın Ustaları” isimli kitabını değerlendiriyor. Bir başka kitap değerlendirmesi Alâattin Karaca’ya ait. Alâattin Hoca, uzun süredir takip ettiğim, görüşlerini önemsediğim titiz ve estetik kaygısı olan bir akademisyen yazar.

Alâattin Karaca, Cevat Karahasan’ın “Sara ve Serafina” isimli Bosna Savaşı’nın anlatıldığı romanı tahlil ediyor.

İsmi Yunus Emre ile özdeşleşen ve ömrünü Yunus sevgisine adayan Mustafa Özçelik, Namık Açıkgöz’ün “Yunus Diye Göründüm” kitabını değerlendiriyor.

Önemli bir değerlendirme yazısı da M. Sedat Sert‘e ait. Hilmi Ziya Ülken’in “Destanlar” isimli kitabını tahlil ediyor. Hilmi Ziya Ülken ismi gerçekten Türk felsefe ve düşünce tarihi açısından önemlidir. Sedat Sert, Ülken hakkında, “Derdi Anadolu’yu tenvir edecek aydınların ortaya çıkması ve Anadolu’nun yeniden inşasıdır. Bunun için de aydın diye isimlendirilen zümrenin; Türk’ü, Türk kültürünü, Türk’ün inanç, duygu ve fikir dünyasını bilmesi gerektiğine inanmaktadır” diyor. Anadoluculuk/memleketçilik akımı üzerinden Hilmi Ziya Ülken’in düşünce dünyası ortaya konuluyor.

Şiraze dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Ayşe Kudret Yılmaz, Türk edebiyatının ve hikâyeciliğimizin öncü ve ölümsüz ismi Ömer Seyfettin’in “Aşk ve Ayak Parmakları Sultanlığın Sonu” isimli kitabını tahlil ediyor.

Şiraze dergisinin özel dosya konusu editörlük. Ayşe Kudret Yılmaz ve M. Sedat Sert‘in hazırladığı önemli dosyada Beşir Ayvazoğlu, İbrahim Tenekeci, Ertuğrul Alpay, Sabri Koz, Ali Ayçil, Güray Süngü, Enver Gülşen, Zeynep Ulviye Özkan, İrfan Kelkitli, Hamdi Akyol, Şerif Aydemir gibi önemli isimlerin görüşlerine yer veriliyor.

Dergide ayrıca hikâye yazarı Emine Altınkaynak ile bir de söyleşi var. Yazma sürecine dair tecrübelerini aktaran Emine Altınkaynak, ilk eseri “Kendine Dolaşan Sarmaşık” üzerine konuşuyor. Derginin son yazısı “Kitap Medeniyeti” bölümünde “Vakıflar ve Kütüphanecilik” konusunu ele alan Mevlüt Çam’a ait.

Bilhassa salgın sürecinde birçok yayınevinin zora girdiği bir dönemde edebiyat ve kültür dünyamızda derin sızılar ve kaygılar varken, eksen kaymaları yaşanırken, birtakım yitikler aranırken; edebiyat dünyamızda Şiraze dergisi, gerçekten kaybettiklerimizi bulmaya, eksiğimizi tamamlamaya, yönümüzü tayin etmeye dönük kıymetli bir yayın olarak çıkıyor. Şiraze’mizi bulduk diyebilirim, emeği geçenleri kutluyoruz.