Sıradaki Lübnan, Sonra?
Terör yapılanması İsrail Lübnan’a saldırmaya başladı. Dünkü saldırılarda beş yüzden fazla insan katledildi.
İsrail, geçtiğimiz günlerde çağrı cihazları üzerinden Lübnan halkına yaptığı terör saldırısıyla bunun işaretini vermişti aslında. Siyonist katiller çağrı cihazlarını bomba haline getirerek onlarca sivil insanı öldürdü, binlerce insanı yaraladı.
İsrail’in bu saldırıları uluslararası hukuka göre, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında bir savaş suçu.
Ama uluslararası hukuk denilen şeyin, öncelikle Siyonist İsrail olmak üzere emperyalist ülkeleri ve onların düzenini ayakta tutmak için oluşturulduğu düşünülürse, soykırımcı katillere herhangi bir yaptırım beklemek boşuna olur.
Siyonistler yetmiş beş yıldır ama özellikle son bir senedir dünyanın gözünün içine baka baka ve meydan okuyarak insanlığa karşı o kadar çok suç işledi ki, Amerika ve güdümündeki Avrupa ülkeleri yaptığı her katliam için İsrail’i ayakta alkışlamaktan başka bir şey yapmadı.
İşgalci katil emperyalistlerin işgalci katil Siyonistleri, canilerin canileri savunmasından daha normal ne var?
Anormal olan, Müslüman dünyanın liderlerinin adeta akılları tutulmuş, idrakleri körelmiş, gözleri perdelenmiş kulakları sağırlaşmış gibi Müslümanlara yapılan soykırımı izlemesi ve sıranın kendi topraklarına gelmesini bekliyor oluşu.
Lübnan’a yapılan saldırı, Katil Netenyahu’nun iktidarını sürdürebilmek için yaptığı bir hamle değil. “Arzı Mevud- Vadedilmiş Topraklar” iddialarını gerçekleştirmek. Adım adım istedikleri her yeri işgal etmek isteyecek Siyonistler.
Gerekçeye ihtiyacı yok.
Aslında dünyanın en korkak mahlukları olmalarına rağmen herhangi bir korkuları da yok. Çünkü “haddini bil” diye karşılarında duracak bir ülke yok maalesef.
Gazze direnişinin, özelde Müslümanların genel olarak ise bütün insanlığın özgürlüğünü temsil ettiğini idrak edemeyen ahmaklarla dolu dünya.
Diyelim ki, insani, İslami veya vicdani hassasiyetle Filistin halkına yapılan soykırıma tepki göstermiyorsunuz. Aklınız da mı yok? Kendi ülkenizi, milletinizi, geleceğinizi de mi düşünemiyorsunuz?
Siyonistler, öyle veya böyle direnişi kırıp Gazze’yi ele geçirirse, sıradaki işgal alanı neresi olacak anlamıyor musunuz? Lübnan’dan sonra Suriye var. Kaldı ki, Yahudilerin “vaadedilmiş toprak” masalını gerçekleştirmek gayesiyle Amerikan destekli PKK devleti kurma projesi adım adım ilerliyor.
Kötüleri durdurabilecek tek şey güç. Her ülkenin kendi imkanlarıyla atacağı samimi adımlar bile Siyonistlere büyük darbeler vurabilir.
Yabancı savaşçılar meselesi çok önemli mesela.
Amerika -Batı-, İşgal edilen ülkelerin direnişine destek olmak için gelen Müslümanları Literatüre soktukları “yabancı terörist savaşçı” diye yaftalamış ve bu yafta üzerinden bir hukuk oluşturmuştu. Bugün İsrail ordusuna katılmak için dünyanın birçok bölgesinden gelen kişiler Amerika’nın belirlediği “yabancı terörist savaşçı” tanımıyla yargılanmalıdır.
Aynı milletten olmadıkları halde İslam olma müşterekliğinde haçlılara karşı savaşan insanları “terörist” diye yaftalayan emperyalistler, ülkeleri farklı, milletleri farklı müşterek tek noktaları “Yahudi” olmak olan Siyonistlerin ellerini kollarını sallayarak ve hiçbir yaptırımla karşılaşmadan İsrail ordusuna katılıp Filistinli bebekleri katletmelerini konuşmalıyız.
Türkiye, çifte vatandaşlık adı altında ülkemizden gidip Siyonist orduya katılan ve Müslümanları katleden Siyonistlerin vatandaşlığını iptal etmeli, savaş suçundan yargılayarak cezalandırmalıdır. Terör çetesi İsrail’in insan ve maddi gücü, işgal ettiği Filistin topraklarındaki yapılanmasından gelmiyor. Başka ülkelerin kaynaklarını kullanarak yetiştirdiği ve istediği zaman Müslüman öldürmek için kullandığı Siyonist insan gücünü kırabilmenin yolu, çifte vatandaşlık sahibi olanları derhal yargılamaktan geçiyor.
Bu adım, birçok ülkeye de örnek olacaktır.
İkincisi, Siyonist çetenin soykırımcı liderleri ve tespit edilen her katil hakkında yerel hukuk yoluyla dava açılıp, insanlığa karşı işledikleri suçlardan dolayı ceza vermek… Birkaç ülke ceza verse, katillerin eli kolu bağlanacaktır.
Diğer nokta ise, ticareti durdurmak ve Siyonist soykırıma destek veren firmaların ülkemizden para kazanmasını engellemek… Halkın boykot etmesi İslami ve insani sorumluluk, devletin Siyonist firma ve ürünleri yasaklaması hem vicdani hem stratejik zorunluluktur. Her Siyonist, hangi ülkede yaşıyor olursa olsun İsrail ajanıdır. İsrail için bebek öldürmeye giden ve ölümü göze alan kişi, ajanlık mı yapmayacak?
Haçlı Siyonist ittifak, “Büyük İsrail” projesini hayata geçirmek için adım adım ilerliyor. Bunu ancak Gazze direnişinin zafer kazanması engelleyebilir. Silah yollamaksa silah, ordu yollamaksa ordu! Gereken ne varsa geç olmadan yapılmalı artık.
Çünkü, Türkiye’nin güvenliği Gazze’den- Filistin’den başlıyor…