SIRA YAPISAL REFORMLARDA
5 ay önceki milletvekili genel seçiminde "koalisyon" yönünde tecelli eden milli irade, 1 Kasım'da AK Parti'yi ciddi oy farkıyla tek başına iktidara taşıdı.
AK Parti tartışmasız bir zafere imza attı.
13 yıl kesintisiz süren iktidarını 4 yıl daha uzattı, 17 yıla çıkardı.
Yüksek katılım oranıyla ve birkaç münferit olay dışında ülke genelinde güvenli bir şekilde gerçekleştirilen seçimler, aylardır süren siyasi belirsizliği ortadan kaldırdı.
Piyasalar derhal olumlu tepki verdi.
İlk iş günü borsa coştu, TL değer kazandı, faiz tek haneye indi.
Resmi seçim sonuçları açıklandıktan sonra uzun ve bıktırıcı müzakerelere gerek kalmadan uyum içinde çalışacağına inanılan bir hükümetin kurulabilecek olması piyasaları rahatlattı.
Yeni hükümetin önünde 2019 Mart'ındaki yerel seçimlere kadar icraat yapabileceği kesintisiz ve seçimsiz bir süre var.
Herhangi bir mazerete sığınmadan bu süreyi enverimli ve en etkili şekilde değerlendirmelidir.
Bu bağlamda vergi, yargı, sosyal güvenlik, eğitim gibi pek çok alanda yapısal reformlar hayata geçirilmelidir.
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ifade ettiği gibi "Hükümetin ilk 90 günü çok önemli".
Hızlı hareket edilmeli.
Zira makro göstergelerin hemen hemen tamamı aşağıda açıklandığı üzere olumsuz bir tablo çiziyor.
Büyüme
Son 4 yıl ortalama büyüme yüzde 3 civarında seyrediyor ki son derece yetersiz.
Ayrıca 2016-2018 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'da büyüme hızlarının önceki programa göre aşağıya doğru revize edilmesi üzücü bir gelişme.
2016 yılı için büyüme tahmini yüzde 5'ten yüzde 4'e, 2017 yılı için ise yüzde 5'ten yüzde 4,5'e çekildi.
Genç nüfusa istihdam yaratılması, işsizler ordusunun eritilmesi ve refah seviyesinin yükseltilmesi için büyümenin en az yüzde 5-6'lara çıkarılması gerekir.
İstihdam
Halen çift hanede gezinen işsizlikte, OVP'de önümüzdeki 3 yılda da bir iyileşme beklenmiyor.
Dolayısıyla bu alanda daha radikal tedbirlere ihtiyaç duyuluyor.
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla
Dolar yükseldikçe milli gelir küçülüyor.
Geçen yıl 802 milyar dolar olan milli gelir bu yıl kur etkisiyle 706 milyar dolara inebilir.
2023 hedefinden uzaklaşılıyor.
Kişi Başına Milli Gelir
Milli gelir küçülünce kişi başına milli gelir de haliyle azalıyor.
2008'de 10 bin 400 dolar olan gelir bu yıl 9 bin doların altına düşecek.
3 yıl sonunda dahi 10 bin doların üzerine çıkması şüpheli.
Enflasyon
Sürekli revize edilmesine rağmen son yıllarda enflasyon hedefi şaşıyor.
İhracat
10 aydır düşüyor.
Bu yıl için 173 milyar dolar olarak tahmin edilen ihracatın, 143 milyar dolara ulaşması bile zor görünüyor.
2008'de 132 milyar dolar olduğu dikkatte alınırsa 7 yılda kat edilen mesafenin hiç deyeterli olmadığı anlaşılacaktır.
Kısaca özetlediğimiz bu makro göstergeler görüldüğü üzere iç açıcı değil.
Bu nedenle vakit geçirmeden yapısal reformları geçekleştirerek 2003-2008 dönemindeki başarılı performansın tekrarısağlanmalıdır.