Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.69
Gram Altın
2955.35
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Ağustos 2020

Sıra sözleşmede

Dostlar vurmadan kırmadan devirip dökmeden yavaş adımlarla da olsa 2023 hedeflerine doğru emin adımlarla yürüyor ülkemiz. Tüm engellemelere rağmen kervan yürüyor.

İçimizdeki yerli azgın güruh çatlasa da patlasa da bu kervan yürüyecek bu millet zincirleri kıra kıra 200 yıllık esaretten kurtulacak. Tünelin ucundaki ışığa doğru yaklaştıkça entrikalar, diz bükmeler ,felaket tamtamları ile kulakları rahatsız etmeler devam etse de atı alan çoktan Üsküdar’ı geçti.

Ayasofya bir milattı. Bundan sonrası İnşallah daha kolay olur. Şimdi sıra İstanbul sözleşmesinde. Sağdan soldan çıkan çatlak seslere bakılırsa bu zinciri kırarken de devletimiz biraz zorlanacak. Bizlere düşen devletimizin millet ve ümmet lehine her ne gayreti varsa

kalben bedenen yardımcı olmak. Niyetlerimiz hayır olduktan sonra akibeti hayreyleyen Rabbimizdir.

***

Değerli okurlar. Birkaç gündür yine ekonomimiz üzerinden sıkıştırılmaya başlandık Ekonomist olmadığım için mesele ile ilgili yorum yapmam yanlış olur. Ancak vatandaş olarak nasıl 15 Temmuz’da canımızı ortaya koyup tankların altına yattı isek böyle bir zamanda da maddeyi düşünmeden devletimizin yanında olmamız gerekir.

Yakın geçmişte patates soğan üzerinden durumdan vazife çıkarıcı güruhun ellerini ovuşturmalarına müsaade etmeyelim. Soysuz medya üzerinden etrafa saçılan kirli bilgilere de itibar etmeyelim.

Milletimiz ne günlerde geçti ne badireler atlattı . Bugünler de geçecek. Geçmişte olduğu gibi delerek değil delmeden geçecek.

Devletimizin bileği bükülmediği sürece karşısında kim olursa olsun vız gelir. Tırıs gider. Birlik hamurumuzun gücünden korkan azgın azınlık ve onun işbirlikçisi ağababalar bu yüzden ikide bir çıkardıkları dumanın ateşine odun taşıyorlar.

Özellikle gençlerimiz yakın tarihimizdeki kara lekeleri görmeliler. Bir gecede nasıl fakirleştiğimizi, bir kıvılcımla ülkemiz insanlarının nasıl kan –kin düşmanmış gibi birbirini öldürdüğünü, cuntacıların neleri göze alarak milletin dini diyaneti ile uğraştığını vesselam.

Ayasofya üzerinden saldıran azgın azınlık ve onun gezi zekalı, kaz kafalı andavallıları şimdi de İstanbul sözleşmesinin düzeltilmesi ile ilgili yetkililerden gelen olumlu yaklaşım üzerinden aynı aymazlıkla saldırıya geçtiler.

Polis asker kanun nizam bu güruh için bir hiç. Mantık akıl zeka bunlar zaten tatilde. Ağababalar düdük çaldı. O zaman meydanlara inip devletimizin başına bela oluyorlar. Birkaç gündür izlediğimiz görüntüler bundan ibaret. Ancak köprünün altından çok sular aktı. Eski çamlar çoktandır bardak oldu. Devlet eski devlet değil. Yeni Türkiye’de her şey baştan yazılıyor. Milletimizin menfaati doğrultusunda hızlı kararlar yeni sistem sayesinde alınıyor ve anında uygulanıyor.

Yakın geçmişi görerek, yaşayarak bilen bir vatandaşım. Devlet erkinin, ülkemiz veya vatandaşımız için bir karar vermeden önce koalisyon ortakları buluşur. Günlerce havanda su döver. Gazetelerin köşelerini tutmuş satılık ve kiralık kalemler ha bire hamur gibi yoğurup meseleyi içinden çıkılmaz hale getirir . Bu arada yüce mecliste aylarca tartışmalardan sonra ucube bir çocuk dünyaya gelirdi. Cumhurbaşkanı veto etmezse karar üç beş ay içerisinde alınır ve uygulamaya koyulurdu.

Biz böyle garabetleri her gün yaşayarak bu günlere gelince bazen Allah nazardan saklasın diyorum. Cumhurbaşkanımız yolunda gitmeyen bir meseleyi istişare ederek karar veriyor. O gün veya ertesi birkaç gün içerisinde verilen karar uygulamaya konuluyor.

Bu hız olmasa bugün ne Libya, ne Suriye, ne de Akdeniz ve mavi vatanda

esamemiz okunurdu. Yurtta ve cihanda susmaya devam eder dedelerimizin kemiklerini sızlatır dururduk.

Önümüzdeki günler yine sıcacık geçecek. İstanbul sözleşmesi ile ilgili vatandaşın beklentilerine yaklaşıldıkça malum zihniyet hop oturup hop kalkacak. Askerimize polisimize hatta adliyemize saldırmaktan çekinmeyecek. Çünkü bunların geninde var bu saldırma ve höykürme hastalığı. Bizler sabır ve sebat ile kervanın yürümesi için gayret edenlere yardımcı olacağız. Devletimizin ve milletimizin yanında canımızla ,malımızla, ruhumuz ve bedenimizle durmaya devam edeceğiz.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.

Hafta başında Lübnan yine kana bulandı. Bir Osmanlı yurdu olan Beyrut’un kalbi olan sahilde sebebi meçhul büyük bir patlama oldu. Bu patlamada dünyasını değiştiren kardeşlerime rahmet, yaralananlara rabbim şifa versin diyorum.