Sıra emeklilikte staja takılanlarda
Meslek
liselerinde öğrencilikte staj sigortası
bulunanların, staj başlangıç tarihlerinin emeklilik için sigorta başlangıcı
olarak sayılması ve staj sürelerine ilişkin borçlanma hakkı konusundaki haklı talepleri
yıllardır ve ısrarla devam ediyor. Bu konuda milletvekillerince zaman zaman
yasa teklifleri veriliyor ama henüz bu yönde atılmış çözüme dönük bir adım
bulunmuyor. Staj sigortası emeklilikte sigorta başlangıcı olarak kabul
edilmiyor. Çünkü staj sigortasında sadece iş kazası ve meslek hastalıklarını
kapsayan kısa vadeli sigorta kolları için sağlık primi ödeniyor. Ancak uzun
vadeli sigorta kollarına prim yatırılmaya başlanılan tarih sigorta başlangıcı
kabul ediliyor. Emeklilikte de bu tarih dikkate alınıyor. Uygulamada;
doğum, askerlik, aylıksız izin, doktora veya uzmanlık, avukatlık stajı gibi
bazı süreler borçlanılabilmektedir. Ve emekliliklerini öne alabilmektedirler.
Ancak ne hikmetse iş meslek liselerindeki stajyerlere gelince “yok onlarda iş akdi
yok” şeklinde adaletsiz bir yaklaşım oluyor. Mağdur sayısı öyle abartıldığı gibi
de değildir. EYT’den faydalanamayan staj
sigortası mağdurlarının sayısı 250 bin kişi civarında.
Meslek okullarında
zorunlu staj yapmış öğrencilere kurumları tarafından kendilerine
sigorta kartı verilmiş. “Tamam artık sigorta girişiniz yapıldı” denmiş. e-Devlet
SGK kayıtlarında sigorta giriş kartlarındaki tarih, “SİGORTA GİRİŞİ” olarak halen
de yazılıyor. Ancak tüm
sigorta kolları yatmadığından emekliliklerinde bu çalıştıkları günler
sayılmıyor. Burada onların iki talebi
var; birincisi staj başlangıç tarihinin sigorta başlangıç tarihi sayılması,
ikincisi o sürelere borçlanma yöntemidir. Staj sürelerini borçlanarak
bütçeye destek verebileceklerini ifade ediyorlar. Bugüne kadar defalarca bu
sorunun çözümü için TBMM’ye kanun teklifi verilmiş. Ancak her seferinde bu
kanun teklifleri hep reddedilmiş. Öğrenciler haftalık olarak iş yerlerinde üç gün aktif
çalışıyor ve iki gün de okulda eğitim görüyorlar. Aradaki süreleri borçlanmak
istediklerini ve bunu da devlete külfet olarak değil katkı sağlamak üzerine
konumlandırmak istiyorlar. Yüz binlerce staj sigortası mağdurları dernek dahi
kurmuşlar.
Birçok insan gibi bana da bu konuda çok talep ve
şikâyet geliyor. Daha önce yazdığım bu konuyu tekraren ele almak zorunda
kaldım. Uzun yıllardan beri ülkemizde bir yandan eğitimleri devam ederken bir
yandan da çalışma yaşamına adapte olabilmeleri için meslek liselerinde ve
yüksek öğrenimleri devam eden pek çok öğrenci mesleki zorunlu staja tabi
tutulmaktadır. Bu durum verilen eğitimin iş hayatında uygulanabilmesi ve
tecrübe kazanımı açısından da büyük önem arz etmektedir. Ancak çırak veya stajyer öğrenci olarak çalışanlar; Genel
Sağlık Sigortası Kanununa göre, bir taraftan sigortalı sayılırken diğer
taraftan stajyer olarak çalışmaya başlanılan tarih sigortalılık başlangıç
tarihi olarak kabul edilmiyor. Ve bu durumda eşitsizliğe ve dolayısıyla
mağduriyete de neden olmaktadır.
Staj süreleri pek çok kişinin
ilk çalışmasını teşkil etmektedir. Dolayısıyla da emeklilikte
değerlendirilmesinin ayrı bir önemi vardır. Çünkü ilk sigorta giriş tarihine
göre emeklilikte tabi olunan yaş, prim günü ve sigortalılık yılı
belirlenmektedir. Ve işe girişteki bir günlük fark bazen iki yaş daha da geç
yaşta emekliliğe sebep olabilmektedir. Dolayısıyla da bu kadar yıl emekli
aylığından mahrum kalmak anlamına gelmektedir. Bu durum da sigorta giriş
tarihinin emeklilikteki önemini ortaya koymaktadır. Söz konusu sürelerin geriye dönük olarak
emeklilikte dikkate alınacak şekilde bir düzenlemeye gidilmesi ve bu sürelerin de
borçlanılması imkânı getirilerek bu kişilerin emeklilikte yaşadıkları
mağduriyet giderilebilir.
Anayasanın eşitlik ilkesi de dikkate alınarak, uygulamada adaletin sağlanması için, aslında fiili bir çalışmaya ve sigortalılığa dayanan çıraklık ve staj süresine borçlanma hakkı tanınmalı, bu çalışmalar uzun vadeli sigorta kolları bakımından da sigortalılık başlangıç tarihi olarak esas alınmalıdır. İş akdine dayanmayan, eğitim amaçlı olan Avukatlık stajına tanınan borçlanma hakkının meslek liselerine de tanınması Anayasanın eşitlik ilkesi gereği haklı ve meşru bir taleptir. EYT’liler gibi staj sigortası mağdurlarının gözü de TBMM’de. Diliyorum ki bu sorun da hak ve adalet temelinde TBMM’de EYT’lierle ilgili çalışma da makul bir çözüme kavuşur. EYT’nin çözümünden sonra şimdi sıra Staj mağdurlarında…