Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 Mart 2017

Sınırları Aşan Kardeşlik

Günümüz dünyasında savaş, açlık, sefalet, salgın hastalıklar veya daha müreffeh yaşama arzusu insanları göçe mecbur etmektedir. Bu göç sadece ülkelerin kendi içinde değil uluslararası boyutta gerçekleşmektedir. Bu durum, küresel bir hale gelen dünyamızın kaçınılmaz gerçeğidir.

Dünya üzerinde mazlum coğrafyalarda yaşayan milletlerin başlarına "Size demokrasi getireceğiz" yalanlarıyla musallat edilen belalardan kaçmak isteyenlerin sığınacağı ilk liman Türkiye olmuştur. Filistin'den Arakan'a, Somali'den Balkanlara, Suriye'den Azerbaycan'a, Kosova'dan Hindistan'a kadar afetzedelerden sığınmacılara varıncaya kadar dünya mazlumlarına kucak açan Türkiye, her zaman dünyaya dayanışma ve insanlık dersi vermiştir. Her türlü vahşetten kaçıp ülkemize sığınan bu insanları muhacir bildik ve onlara ensar olmak adına kapılarımızı, evlerimizi ve gönüllerimizi açtık. Her türlü imkanlarımızı onlar için seferber ettik. Bireysel yardımların yanında devlet ve hükümet olarak da her türlü desteği sağladık. Sözde demokrasi ve insan hakları savunucusu Avrupa ve Amerika bu insanlık dramına seyirci kalırken sadece Suriye'den gelen üç milyondan fazla insanı ülke sınırlarımız içinde, şehirlerde ve çadır kentlerde ağırladık. Her türlü dertlerini kendi derdimiz bildik ve dünyanın yaptığı yardımın 50 katı, bu miktar 25 milyar doları aştı, yardım yaptık. Hangi sebeple olursa olsun ülkemize gelmiş göçmen veya sığınmacılara yardımı bir insanlık görevi bildik. Bütün dünyanın sustuğu bu dönemde mazlumun yanında olmakla kalmayıp, aynı zamanda zalimin karşısında da durmaya devam ettik.

Devletimiz de sığınmacı kardeşlerimize ensar ve muhacir ruhu ile yaklaşarak, tüm politikalarını bu çerçevede geliştirdi ve ev sahipliği yaptığımız üç milyon sığınmacıya gösterdiği ev sahipliği ile dünyaya insanlık dersi verdi. Tarih boyunca milyonlarca göçmene ev sahipliği yapan ülkemiz özellikle son zamanlarda artan ekonomik ve siyasi gücü ile mazlumların sığındığı ve rahat ettiği bir konuma geldi. Açık Kapı Politikamız ile yuvalarından ayrılmak zorunda kalan sığınmacı mazlumlar tarihin ve dünyanın görmediği bir rahatlık içinde kendi vatanlarındaymış gibi rahat ettiler. Avrupa Birliği'nin kabul ettiği sığınmacı sayısı 884 bin ve diğer ülkelerin kabul ettiği sığınmacı sayısı 1 milyon 700 in iken, coğrafi ve stratejik konumu sebebiyle tarih boyunca göç hareketlerine şahitlik eden ülkemizin kabul ettiği toplam Suriyeli sayısı 3 milyonu aşmıştır.

Göç ve uluslararası koruma alanında örnek bir ülke olan ülkemiz bu alanda hak temelli ve Türkiye'deki koruma alanını geliştirecek niteliğe sahip Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile bu başarısını taçlandırmıştır. Ayrıca ülkeye kabul edilme, kayıt, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim, istihdam piyasasına katılım dahil olmak üzere birçok hak içeren Geçici Koruma sistemi, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile yasal dayanağına kavuşmuştur.

Ülkemizde barınan Suriyeli kardeşlerimizin yaklaşık %90'ı şehirlerimizde, bizimle bir arada huzur ve güven içinde yaşarken, geriye kalan %10'u da 10 ilimizde toplam 14 çadırkent ve 9 konteynerkentten oluşan geçici barınma merkezlerimizde hayatlarını idame ettirmektedirler. Ülkemizdeki geçici barınma merkezlerinde bulunan Suriyeli sığınmacıların sayısı 258 bin 457'dir. Sadece bu rakam dünya ülkelerindeki barınma merkezlerinde bulunan Suriyeli sığınmacıların sayısından fazladır.

Ülkemizde bulunan 500 bin Suriyeli çocuk için Milli Eğitim Bakanlığımız bünyesindeki okullarda ve kurulan geçici eğitim merkezlerinde eğitim verilmektedir. 9 bin 945 okulda, 183 bin öğrenci, 425 geçici eğitim merkezinde ise 325 bin 846 öğrenci bu imkandan faydalanmakta ve savaş mağduru bir neslin acımasız dünya üzerinde kaybolup gitmesi önlenmektedir.

Genel sağlık sigortası kapsamında sığınmacıların ücretsiz tedavileri yapıldığı gibi, hayatlarını kolaylaştıracak çalışma izinleri de verilmektedir. Yaşadıkları acıların, travmaların ve savaşın izlerini silmek adına psikolojik destek verilen kardeşlerimizin, zihinsel ve bedensel gelişimlerini desteklemek için de spor alanları ve oyun parkları inşa edilmiştir.

Hayatını inancından aldığı güçle düzenleyen, el isteyene dilini, dinini, ırkını sormadan el uzatıp yardım edendevletimiz ve milletimiz bu inançla kıyamete kadar dünya mazlumlarının ümidi olmaya devam edecektir. Çünkü kardeşliğin sınırı yoktur.