Sinir uçlarımıza saldırı
Hani sosyal medyada durum bildirme var ya!
Milletçe durumumuzu "doğum sancısı" olarak güncelleyebiliriz.
Aslında işler o kadar da karışık değil.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayanlar Recep Tayyip Erdoğan ile tanıştıktan sonra her gün bir yenilikle tanıştı. Gözleri açıldı.
Duble yollar, köprüler, tüneller, Marmaray, Avrasya tüp geçitleri gibi akla hayale gelmeyecek projeler, Kanal İstanbul, 3. Havalimanı gibi tarihin akışını değiştirecek planlar hepsi de ne çabuk olup bitiverdi değil mi?
IMF ile efendi - köle ilişkisinin sona ermesi. Üstüne bir de borçlu ülke profilinden borç veren ülke profiline geçiş yapmak kolay mı sanıyorsunuz?
Bütün bunlar kolay olmadı. Bizi tarihin görmediği ihanetlerle sınadılar. Sınamaya da devam ediyorlar.
Erdoğan'ı indirmeye yönelik bilinen ve de bilinmeyen sayısız girişim, gezi kalkışması girişimi, 17-25 ihaneti, 15 Temmuz Türkiye'yi yabancılara peşkeş çekme amacıyla yapılmak istenen kanlı hain darbe girişimi az şeyler midir?
Tabi ki hayır. Bütün bunlar diğer bütün ihanet girişimlerini yok sayıp tek başlarına değerlendirildiklerinde bile ortalama bir ülkeyi çökertecek eylemlerdi.
Şimdi yenilerini deneyecekler. 16 Nisan'da hepsine birden şamarı patlatamazsak yine deneyecekler. Bu defa başka türlü deneyecekler.
Birkaç zamandır sanki bir hazırlık içindeler.
Gırgır dergisindeki karikatür adı altındaki rezilliği bir kenara koyalım. Ardından Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne yapılan saldırı ve sonra da bazı köşe yazarlarına mesela Nagehan Alçı'nın Nişantaşı'nda uğradığı saldırı benzeri birkaç vaka daha elimize ulaşmış durumda.
Hepsini bir araya topladığımızda ortaya bir tablo çıkıyor.
Birileri yine sinir uçlarınızla oynamaya çalışıyor.
Hayır hayır bu asla referandum sonucunu etkilemez. Benim iddiam düşünülenin aksine hepsinin referandumda birilerine evet dedirtmemekten daha ileri bir amacı olduğudur.
Referandum sonrası hayır da çıksa evet de çıksa bir toplum mühendisliği yapılıyor.
Yaşananlar, referandumda "Evet" oyu çıkmasını bekleyenlerin sonraki hamleler için bir ortam hazırladığını ortaya koyuyor.
Biz yaşanan ana olayları biliyoruz.
Gırgır'ın ahlaksız karikatür adı altındaki rezilliği, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne saldırı, karşıt görüşlü köşe yazarlarına saldırı.
Bir de çok fazla bilmediğimiz tartışmalarımız onlarca taciz, tecavüz haberleri var.
Bunlarla da yine toplum bir yere doğru çekiliyor bir şeyler hazırlanıyor.
Dikkatli olmak lazım.