Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
30 Eylül 2022

​Şimdi siz iktidar istiyorsunuz öyle mi?

Çin’den gelen bir karate ustası, Karadeniz’de bir kahvehaneye girmiş ve bağırarak meydan okumuş:

“İçinizden bana yan bakan delikanlı var mı”

Temel:

“Ula bu herif Çin’den gelip burada kabadıyılık mı yapacak?” diye kendi kendine sormuş ve hemen atılmış:

“Ben varım ula!..”

İkisi beraber dışarıya çıkmışlar ve beş dakika sonra Temel bir gözü morarmış bir halde kahveden içeri girmiş. Hemen ardından giren Çinli de kasıla kasıla Temel’i göstererek hava atmış;



-Ona “Mikado ustanın hoshidosu ile vurdum!..”



Ertesi gün Çinli yine kahveye gelmiş, herkese meydan okumuş. Temel yine kalkmış, dışarıya çıktıktan beş dakika sonra ağzı burnu kan içinde geri gelmiş. Arkasından içeri giren Çinli, Temel’i göstererek yine havasını atmış:



-Bu kez ona favori tekniğim “Takorama’nın” Karamaki’siyle vurdum!..”



Üçüncü gün kahveye gelen Çinli, yine meydan okumuş, Temel de yine gönüllü olmuş. İkisi beraber dışarı çıkmışlar. Herkes Temel’i beklerken, Çinli ağzı burnu kırılmış, üstü başı kan revan içinde içeri girmiş. Hemen arkasından da kasıla kasıla kahveye giren Temel, bir eliyle Çinliyi göstererek şöyle demiş:



-Ona “Toyota’nın krikosuyla vurdum!..”



Milletimizin asla vazgeçemeyeceği tarihi sorumlulukları, milli ve dini değerleri var. Vatan sevgisini imandan, vatanı en büyük emanet biliyor. Milletimizin kriko kullanma ölçüsünün değerleri olduğu bilinmelidir.



Ana muhalefet partisi yıllarca laiklik ve irtica gibi krikoları milletimize ve değerlerine vurup adete canından bezdirdi. Daha düne kadar Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Menderes’ göndermesinde bulunan zihniyet bu zihniyet değil mi?



Bizzat yaşattığınız veya yaşanmasına sebep olduğunuz acıların, dramların, kötü geçmişin izlerinin bir özürle silineceğini mi sanıyorsunuz? İnanca vurulan ‘darbe’ acıları kolay kolay geçmiyor.



Milletimiz bu ittifakın iktidarında nelerin olacağını veya nelerin olmayacağını biliyor, özetleyelim..

CHP liderliğinde, kendi içinde bile anlaşamayan siyasi görüşlerin, dokuları farklı tutarsız parçaların oluştuğu bu ittifakın iktidarında “her şey güzel olacak!..” Örneğin, gökten para yağacak, Türkiye ekonomisi bir anda uçuşa geçecek!



Herkesin kapısının önünde bir değil bir kaç arabası, bir yazlık bir de kışlık evi olacak. Yılda bir kaç kere yurtdışına tatile gidilecek!



ABD, bu coğrafyayı bölme arzusundan vazgeçip ‘özür dilerim ben büyük hata etmişim’ deyip Irak ve Suriye’yi terk edecek. Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı konuşlandırdığı gemileri geri çekip bize çevrilen namlular sökülecek, üsler kapatılacak!



Ana muhalefet lideri “biz iktidara gelince tüm sorunları altı ayda çözeriz” diyor ya, başta FETÖ ve PKK olmak üzere tüm terör örgütleri silah bırakıp teslim olacak ve ‘yaşasın Türkiye’ naraları atılacak!



CHP, “özgürlüğü elinden alınmış gazeteciler” diye savunduğu FETÖ ve PKK’lı teröristler için özür beyanında bulunup kefil olmaktan vazgeçecek!



Kadın cinayetleri bitecek, aynı evde nikahsız komünal yaşamın köküne kibrit suyu dökülecek, LGBT gibi sapkın örgütler kapatılacaktır!



Ak Parti döneminde kırılan ihracat rekorları daha ilk ayda tarihe karışacak, bugüne kadar kırılamayan rekorlar kırılacaktır!



Türkiye, Erdoğan’la birlikte 300 yıldan beri ilk defa savunma sanayinde tarihe geçen silahlar, silah sistemleri üretiyor, icatlar yapılıyor. Masa iktidarında ABD ve büyük devletlerin sahip olamadığı silahlara sahip olacağız!



Bunların hiç biri olmayacaktır.



Aranızdan olacakmış gibi hayal kuranlar olabilir ancak gerçekleşmeyecek hayaller kurmak direksiyon başında uyuya kalmak gibidir, uçuruma götürür. Ülkemiz, CHP dönemlerinde uçurumun kenarından çokça dönmüştür.



Bu konuyu şu fıkra ile bağlayalım..

“Bir nikahta imzalar atıldıktan sonra herkes gelin ve damadı tebrik için ayağa kalkar. İş bu ya tam da bu sırada elektrikler kesilir… herkes “aaa” diye tepki verirken damadın annesi düşüncesini hayli sesli bir şekilde dile getirir:


-Daha ilk dakikada oğlumun hayatı karardı!..”


Milletimizin, geleceğinin kararmasına bir daha izin vereceğini hiç sanmıyorum.