Dolar (USD)
32.47
Euro (EUR)
34.70
Gram Altın
2439.04
BIST 100
9915.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Temmuz 2016

ŞİMDİ KİTAP'LI OLDUK

Bu otuz günün sonunda bir bayram vardır. Sofralar/masalar kurulur, yakınlar halkalanır/karelenir. Kısaca insanlar, sahiden birbirlerinin yüzlerine bakar, görür bir kaç gün. Hatırlar sorulur. Herkes olabildiğince güzel, sadece şıklığı değil, neşeyi de giyinir. Herşey saygın ve değerli oluverir birden. Dargınlıklar geçici olarak veya u2013umarız- kalıcı olarak unutulur. Yüzler aydınlık. İfadeler hoş.

Otuz günün sonundaki üç gün böyle; bayramlıdır. Bu günlerde bir olağanüstülük ağırlanır.

Neyi kutluyoruz diye sorduğumuz zaman u2013bizi amaca götürecek araca erişmiş olmayı- şeklinde bi hazır cevap var içimde. Şimdilik soyut fakat olsun.Sembolik de olsa, kısmen de olsa amaca dokunmuşluk var çünkü.

Oruç, bu zaman diliminin içinde geçen fakat saklanmış bir anda, Kuran'ın armağan edilmeye başlanmasına teşekkür için her yılın bir ayına misafir edilir. Evet oruç, sür git yeme içmeden ve hayat bir tek buymuş gibi gündeliğimiz olarak alnımıza yapışıp kalan gafletten kesilme, arif, duyarlı insanlara dönüşmek için mesajı, şu iniyor olduğu günlerde hakikaten hatırlama, daha güzel yaşamak için daha doğru anlama, ve nihayet -kadir gecesinde- bütün kaderini, hayatını gözden geçirip, büyük değişimler, yenilikler ve ataklarla gerçekleşir.

Her bayram edindiğimiz yeni ve güzel huyları u2013eskiden- gıcır ayakkaplarımızı yastığın yanında sakladığımız gibi arefeden saklar, sabah yakınlarımızın yanlarına öylece çıkarız. Özürler, gülümsemeler, bi daha yapmıcamlar, ellerin ellere değmesi, hususi emekler ve neler neler...Tatlı söz, şeker yüz. Kenardan uzatılan az mahcup olarak illa alınan gözünü sevdiğimiz harçlık...Daha ne olsun.

Sabah erkenden bir de oruç olmadığının bilincine erer ermez malum çay ırmağının kıyısında akla karayı, peynirle zeytini seçmek en güzeli...

Her bayram insanlığımızı baştan aşağı değişiriz. Üstümüzü başımızı değiştirir, kirli çamaşırlarımızı/huylarımızı/alışkanlıklarımızı atar, yalanımızdan dolanımızdan, eksiğimizden gediğimizden yunup yıkanır ve sonra yeni kendimizi giyinip süslenir, kalbimizin kökünden kalıbımızın en üstüne kadar aklanır, paklanır, yenileniriz.

Bu özel, bu yoğun çabanın ardındaki üç gün de bayramı olur insanın.

Öyle ya eline bir kitap almak bayramıdır insanın. Hem de ne Kitap! Hayatının kitabı'nı bulmak. Hayatının anlamına kavuşmak...

Bütün iyilikler ve güzellikler o Kitab'ın satırlarından çıkar bizim için. Hesapsız sere serpe insan yazımı kitap değil bizimkisi. Bizim Kitab'ın afilli bir Hesabı da var...

Büyük sevinç! Yaratıcı'nın hikmeti eline tutuşturması ve iç sesle 'gel birlikte hayata doğru bakalım!' demesiu2026Çizgisi yüksek, güneş hizası bir bakışla anlamlanması günlerin.

Değerli Ali, Müslümanların Ali'si insanın günahsız geçirdiği günü bayram olarak adlandırmış. Bu yaklaşım, yaşadığımız mekanlarda temizlik telaşıyla karşılanmasının yanına, asıl bayram karşılamasının tezkiye/ruhsal arınmışlıkla olacağını hatırlatıyor.

Arınma çabasına karşılık verilmiş mutlu üçgün. Üç sağlıklı tohum. Hayata yayılabilecek bir güzellikte.

Bütün bir yılın değerlendirilmesini deneyimleyerek öğreten, hatırlatan bir ay. Özellikle itikaf. Kendini bir kıyıya hapsedip Allah'la açık görüşmeler.

Eğer düşünen herkesin Ali'sinin dediği gibi bayram yeniden masumlaşmak ise bu kendisine ve çevresine zarar vermemek anlamına geliyor en alt aşamada. Böyle bir alt yapı fayda vermeye, müsbet bir değer koymaya, sevap işlemeye ne de uygun bir alan açıyor.

Daha sağlıklıyız. Daha bir açıldı iç gözlerimiz. Şimdi yeniden Kitap'lı/Mushaf'lı olduk. Kendimiz de dahil, yaşanamayan hayatların en başta yaşam hakları için daha bir ödevliyiz. Müslümanlık yolunun dersi bu. Bir vird; kahrı, neşesi çekilesi dertlerimizi tek tek, doksan dokuz kere, beşyüz kere; meseleler çözülünceye, insanlar mutlu oluncaya kadar çekecek, çekeceğiz.

Bayramdan sonra çok işimiz var. Sevap işleyecek kadar temiziz. Umuyorum.

Ya da böyle böyle -kimbilir kaç bayramda- arınacak, bayram olup gideceğiz dünyadanu2026