Şimdi de KPSS
Değerli okurlarım gün geçmiyor ki, yeni bir garabetle karşılaşmayalım.
Geçen ay
sonunda yapılan KPSS sınavında yirmiden fazla soru ile ilgili şaibeli durumdan
vazife çıkarmak isteyen güruh, kendileri sütten çıkan ak kaşıklarmış gibi
dürüstlük abidesi kesilerek özellikle bir kez daha Cumhurbaşkanı üzerinden
cennet vatanımızda saldırıya geçtiler.
Eski
Türkiye’de yaşıyor olsaydık büyük ihtimalle bu önemli konu üzerinde bu kadar
durulmayacak hatta daha önceki yıllarda olduğu gibi vakayı âdiyeden sayılarak
gündemde bu kadar tutulmayacaktı.
Ancak mal
bulmuş mağribici, tescilli Erdoğan düşmanları bu garabetten medet umarak vurun
abalıya cinsinden yine yeniden bir kez daha acımasızca bel altından vurarak ve
kendi gözlerindeki merteklerin oluşturduğu körlükle Erdoğan’ın gözüne
batırılmış bir çöpün hesabını soracaklardı ki, evdeki hesap çarşıya uymadı ve
şap üzerine oturuverdiler.
Cumhurbaşkanı
garabetin farkında olmalı ki, bu önemli konu ile ilgili ne yapılması
gerekiyorsa çok hızlı bir şekilde onu yaptı ve tepeden tırnağa sorunu bütün
boyutları ile araştırması için DDK gibi devletimizin önemli bir kurumunu derhal
harekete geçirdi.
Saatler
içerisinde sorumluluk makamında olanların görevini sonlandırıp yerine
yenilerini tayin ederek herhangi bir akametin yaşanmasının önünü engelleyerek vurun
abalıyacı algı yöneticilerinin hevesini kursaklarında bıraktı.
Nerede ise
tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren KPSS krizi daha fazla polemik konusu
yapılarak ağızlarda sakız haline getirilmeden yüce yargıya intikal ettirildi.
****
Sosyal medyanın soysuzları
Selçuklu’dan Osmanlı’ya kadar arada kurulan
küçük beyliklerde dahil bu milletin içerisinden hep hainler çıkmış ve tarihin
akışını olumsuz yönde değiştirmeyi başarsalar da dünyadan hükmümüzü kaldıramamışlardır.
Cumhuriyetimizi
i dualarla kuran dedelerimizin o yıllarda yaşadıklarını tarih kitapları
yazıyor. Yokluk çekmişler, itilmişler kakılmışlar ama bağımsız
yaşayabilecekleri devletlerini kurmak için sayısız ödün verseler de devletimizi
kurmuş ve bizlere emanet etmişler.
Son yirmi
yılda eskimiş köhneleşmiş yapıdan zorda
olsa çıkmayı başararak yeni Türkiye olarak kendini dünyaya lanse eden tarihi
bağları nedeni ile de birçok milletin ve
devletin korkulu rüyası olma yolunda hızla yol alan devletimizin bu dik
duruşunu ben çok önemsiyorum.
Her
zamankinden daha çok kenetlenmek gerekirken yaşanılan garabetler birlik
hamurumuzu sulandırmakla kalmıyor aynı zamanda ekşitiyor. İnsan psikolojisi nedense algılara ve yalanlara inanma konusunda zayıf ve zaaflıdır.
Doğru bir
bilgiden daha fazla yalan ve yanlışı kabul etmeye meyillidir.
Yapılan
bilimsel çalışmalarda bu oran altıda bir gibi yani yalan ve algıya altı kat
daha fazla inanmak gibi bir zaaf var. Siz ne kadar doğrusu üzerinde çalışma
yaparsanız yapın zaten 6-0 mağlup olarak doğrularla insanları buluşturma
imkanın var.
Yalan
üzerine kitap yazıp konferanslar düzenleyenlerin ağına düşen mahluklar akla hayale gelmeyecek
yalanlarını sosyal medya arenasına ulaştırma görevini tamamladıklarında zaten iş
işten geçmiş oluyor.
Kaçmaktan
kovalamaya vakit bulamayan devletimiz nihayet bu gerçekliklerin farkına geçte
olsa vardı ve sosyal medya yasasını çıkarmak için kolları sıvadı. Sen misin
bunu yapan. Aman Allah’ım çıkarılan gürültüden kaç gündür bir hal olduk.
Neymiş basın
sansürleniyormuş.
Hak ve
hürriyetler gasp edilecekmiş.
Sosyal
medyada at oynatarak milletin değerleri ile dalga geçmenin zamanı çoktan geçti
geçmesine de kaçmaktan kovalamaya vakit bulamayan devletimiz geçte olsa bu
çarpıklığı düzeltmek için kolları sıvadı ve yasa meclis gündemine taşıdı ve
meclisimiz açılır açılmaz bu önemli
meselede sorun olmaktan çıkacak.
Ağzından
çıkanı kulağı duymayanlar, kaleme dökülen kelimeleri aklı ile süzgeçten
geçirmeyenlerin oluşturduğu dezenformasyon, manipülasyon, yalan dolan algı kirliliği
yapanların at oynattığı ülkemiz bu konuda da geçte olsa rahatlamış olacak.
Sağlık ve
mutluluk dileklerimle.