Dolar (USD)
35.15
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2964.90
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Şubat 2015

Silahlara Veda Mitingi

Geçen hafta KanalA Hangi Taraf'ta İlhami Işık'ın HDP'nin Öcalan'ın silah bırakma mesajını ileteceği haberi hepimizi heyecanlandırmıştı. Silahların susacağı, bir daha anaların ağlamayacağı, gençlerin ölmeyeceği yeni bir döneme adım atmak, kendimize temiz bir sayfa açmak fikri ve duygusu, haberi hangi vicdan sahibi yurttaşı heyecanlandırmaz ki. Bu süreçte emeği geçen herkesi tebrik etmiştim. Ne var ki HDP kanadı, Abdullah Öcalan'ın PKK'nin silahları bıraktığına yönelik açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını söyleyerek sevincimizi kursağımızda bırakmayı başardı. Elbette bu haber üzerine söylediklerimi geri alacak değilim. PKK, Türkiye'de eninde sonunda silahlara veda edecektir. Buna yönelik çabaların artması, çalışmaların hız kazanması için hemen herkese sorumluluk düşmektedir.

Yıllardır çözüm süreci diyoruz.. Barışa dönük binlerce yazı kaleme alındı. Akil insanlar heyeti oluşturuldu. TV'lerde saatlerce barış, çözüm süreci ve silahların bırakılmasına dönük konuşmalar yapıldı. Ama hiçbiri Diyarbakır Belediyesi önünde toplanan bir grup ananın çocuklarına kavuşmak için başlattıkları eylem kadar tesirli olamadı. Üstelik bu eylemler tam anlamıyla bir samimiyet testi gibiydi.. Bu ülkede barış adına son 20 yıldır sürdürülen çok ciddi bir çaba söz konusu. Rahmetli Turgut Özal, Adnan Kahveci, Eşref Bitlis gibi birçok cesur siyasetçi, bürokrat, asker insanımızın büyük gayretleri oldu. Ne var ki ülke içinde çöreklenen ve dışarıdan kontrol edilen kirli yapılarla mücadele edemediler. Barış her defasında engellendi. İlk defa AK Parti hükümeti döneminde derin yapılarla çok ciddi mücadeleler verildi. Çok direndiler, türlü operasyonlar tertiplediler, yazarlarından, akademisyenlerine, medya patronlarından sanat camiasına varana kadar topyeku00fbn bir direnç sergilediler. Lakin bu çabaları, halkın büyük oranda desteği, sağduyusu ve ülkeyi yönetenlerin de basireti karşısında hep başarısızlıkla sonuçlandı.

Türkiye çözüm sürecinde son aşamaya geldi. Barış, en nihayetinde tesis edilecek. Bundan zerre kuşku duymuyorum. Bundan böyle çatışmalı, kanlı, kaoslu 90'lı yıllara geri dönmeyi kimse göze alamaz. Barış yanlısı olmayan Kürt ve Türk kesiminin bilmesi gereken şudur; bu vakitten sonra Türkiye geri döndürülemez bir barış ortamına girmiştir. Buraya kadar emeklerimizle getirdiğimiz bu ortamın bozulmasına ve tekrar çatışmaların başlamasına asla müsaade etmeyeceğiz. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en çok mağdur edilen iki kesimiyle birlikte yeni Türkiye'nin inşasında aktif rol oynayacaktır. Çözüm süreci Türkiye'nin refahı, huzuru, zenginliği demek. Türklerle Kürtlerin bölgedeki güçlü birlikteliği demek. Bölge insanının umudu, geleceği, demokratikleşmesidemek. Ülkede barınma cesareti gösteren hainlerin ayıklanması ve Türkiye'nin dünyada etkili, yetkili bir ülke olması demek. Bu yüzden halktan büyük destek görüyor. Bu yüzden bu uğurda siyasi hayatının en büyük riskini alan bir partiye ve onun temsilcilerine baş tacı yapıyor. Her defasında demokrasi, özgürlük ve barış diyen halka rağmen bu ülkede hiçbir şey yapamazsınız.

Yıllardır barış adına başlatılan her çabayı, yazılan her satırı, söylenen her sözü önemsiyorum. Fakat en esaslı sözü halk söyler diyorum ben. Bu anlamda sevgili dostum Faruk Aksoy ile birlikte başta hükümete ve ülkedeki tüm sendikalara bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Hükümetin de destek vereceği insan hakları derneklerinin, sendikaların, sivil toplumun aktif rol oynayacağı en az 100 bin Türkün ve Kürdün bir araya gelip Silahlara Veda Mitingi yapmasına ortam hazırlasınlar. Tamamen sivil, sessiz sakin, sloganların atılmadığı, Türkçe ve Kürtçe silahların bırakılmasına dönük hazırlanan pankartlarıyla düzenlenecek büyük bir mitinge imza atabiliriz. 100 bin Türk ve Kürt, Türkçe ve Kürtçe pankartlar eşliğinde ellerinde karanfilleriyle birlikte silahlara veda diyebilir. Provokatörlere pirim vermeden, çatışma ortamı isteyen sözde aydınlara, siyasi partilere ve derin yapılara inat tek bir yürek olup barış sesimizi yükseltebiliriz.

Evet, buradan tüm sendikalara, sivil örgütlere, duyarlı, vicdan sahibi Türklere ve Kürtlere sesleniyoruz.Gelin hep birlikte ses verelim. Bilinmelidir ki hiçbir söz, hiçbir yazı halkın tek yürek olup söyleyeceği silahlara bırakın çağrısından daha tesirli olamaz. Cumhuriyet tarihinin en demokratik en anlamlı en olaysız tek bir sloganın bile atılmadığı bu miting, halkın barışa ve çözüme sahip çıktığının en bariz göstergesi olacaktır. Hükümete de sesleniyoruz. Gelin bu anlamlı mitinge önayak olun. Çözüm süreci boyunca sessizliğini koruyan sivil örgütler; gelin siz de bu anlamlı mitingle sessizliğinize bir son verin.

Ehl-i vicdan sahibi yazar dostlarımıza da sesleniyoruz. Gelin siz de bu mitingin gerçekleşmesi için destek verin. Barış ancak özgürlükçü, sağduyulu insanların Türküyle Kürdüyle, tüm farklı kesimleriyle birlikte yaşama arzusu güdenlerin işidir. Ve çok şükür buna müsait bir imkan yakaladık. Bu ülkede erdem ve ahlak sahibi insanların vereceği mücadele Türkiye'nin kaderini belirleyecektir. Kalıplaşmış kavramların, korkuların ve vehimlerin ötesinde duru bir zihinle insanlığımızı ön plana çıkartarak kendi aramızda özgürleşmeyi, barışı, huzuru, hukuku ve adaleti sağlamanın yol ve yöntemlerini aramak durumundayız. Herkes elini vicdanına koyarak bu meseleyi önce insani açıdan yaklaşmak durumundadır. Gelin Türkiye'nin en anlamlı, en demokratik, en ahlaki en vicdani mitingine imza atalım. SİLAHLARA VEDA MİTİNGİ.

Twitter.com/sivildemokrat

[email protected]