Dolar (USD)
35.34
Euro (EUR)
36.46
Gram Altın
3020.81
BIST 100
9890.76
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Nisan 2020

Silah envanterinde Covid-19

Evrensel kapitalizmin dini (pozitivizm/materyalizm)dir.

Pozitivizm/materyalizm, bizde bir kesimin ağzında sakız olmuş haliyle “Akıl ve Bilim” dini; öyle bir özgüven, güç zehirlenmesine kapıldı ki, kendi ifadeleriyle güya “Tanrı”yı hayatın denkleminden çıkardılar.

Pozitivistler, aydınlanma ve modernlik gibi küstah kavramlarla böbürleniyor, “Tanrı”yı hayattan kovmakla gururlanıyorlardı.

Aynı kafadan çok, sol(!) bazı kesimlerimiz, bu nedenle akın akın “globalizm”in, kıblesi ABD’ye kapağı atar, orada yaşarlar.

Burada anti parantez söyleyelim, diğer insanların “Akıl ve Bilim”e karşı oldukları sanılmasın.

Diğer insanlar, "Aydınlanmacı"lık, ve “Modernizm”in karanlığına, “Akıl ve Bilim”in “Rab” edinilmesine karşıdırlar.

Akıl, “akledenler” için Allah’ın lütfudur.

Her neyse, konumuza tekrar dönelim.

Global güç odakları, kendilerince “Tanrı”ya meydan okudular.

Sadece, dünyayı yeni nizama yeltenmekle kalmadılar, uzaya bile sıçradılar.

Uzay’ı, Ay’ı, Mars’ı parselliyorlardı.

Diğer taraftan, sayıları 500 milyonu aşan fundamentalist evanjelikler, yani Siyonist Hristiyanlar, “Tanrı”yı akıllarınca kıyamete zorluyorlardı.

Bunlar Yunan ve Roma mitolojisinin hurafeler dünyasında yaşıyor, “Tanrı”yı Yunan krallarından biri zannediyorlardı.

Yunan ve Roma geleneğinde güçlü devlet adamları birer tanrıydılar, yani tanrılar “güçlü insanlar”dı.

Güçlüler “Tanrı”ydılar.

Pozitivist/materyalistler, akıl/bilim dininden olanlar, o gelenekten beslenenler, hâla o kafadalar.

Firavun da halkına bir zamanlar “Ben sizin için benden başka tanrı tanımıyorum”(Kasas-38) demişti.

Firavun da bunların kafasındandı.

İşte bunlar, yani, 21. yüzyıl Yunan ve Roma tanrıları(!), son zamanlarda olanca güçleri ile Müslümanlara, mazlumlara çullandılar.

Dünya’yı boşaltacaklar, cihanı nizama sokacaklar, “Yeni Dünya Düzeni” kuracaklardı.

Suriye’yi boş olarak “Büyük Patron İsrail”e hediye edeceklerdi.

Suriye, İsrail’in “Kızılelma”sıydı, “arz-ı mev’ud - vadedilmiş topraklar”dı.

Kara şeytan Obama, henüz üzerinde taşıdığı köle ezikliğiyle, efendilerine, Suriye’yi sunmaya soyunmuştu.

Doğu Türkistan, Myanmar, Hindistan, Yemen, Libya, Cezayir her yerde mazlumlar, Müslümanlar, kıyma makinelerinden geçirildiler.

Bunlar, son olarak geçtiğimiz yıl ekim ayında Çin’in Vuhan şehrinde toplanıp, şeytan yönetiminde yaptıkları ayinde, Covid-19’u piyasaya sürmeye karar verdiler.

Her şey kontrol altındaydı.

Her şey yolundaydı.

Ancaaak...

Hayattan kovduklarını sandıkları “Tanrı”nın da kendilerine bir sürprizi vardı.

Allah da bunlara tuzak kurmuştu. (En’am-30).

Eleman Covid-19, bunlara değil “Tanrı”ya çalışıyordu!

“Asıl Allah onlarla alay ediyor, azgınlıklarını arttırıyor, şaşkınlık ve şüphe içinde kalıyorlar"dı. (Bakara, 2/15)

Covid-19, “Allah”ın silah envanterindeki minicik bir “dipnot”tu.

Göklerin ve yerin orduları, Allah'ın emrindeydiler.” (Fetih-7)

Covid-19, bumerang gibi dönüp kendilerini vuruyordu.

Şimdi “Büyük Şeytan ABD” beynine sinek girmiş Nemrut gibi, kafasını taşlara çarpıyordu.

Saltanatları, bankaları, dolarları, külçeleri, füzeleri, balistikleri, NASA’ları çipleri çöpe döndü, fellik fellik altmış paralık maske peşindeler.

“Hak sillesinin yoktur sedası,

Bir vurursa, yoktur devası”.