Şiirlerle bayram
Allah için olan ve karşılığını Allah’ın fazlı kereminden mükâfatlandırdığı, ateşe karşı perde, samimiyetle Allah’a yaklaşma ve sabrın göstergesi olan, Alvarlı Efe Muhammed Lütfi’nin “Ramazandır bi-emrillah bu dînin gül-gülistanı / Okunur hazret-i Kur’an verir bâr bâğ u bostanı” diye tarif ettiği bir Ramazan ayını daha geride bıraktık. “Merhaba Ya Şehr-i Ramazan!” sözleriyle daha yeni karşılamıştık ki şimdi ise “Eleda Ya Şehr-i Ramazan!” diye yolcu ettik Ramazan ayını.
Niyazi Mısri “Yine firkat
narına yandı cihan / Hasreta gitti mübarek Ramazan / Nuruyla bulmuştu alem yeni
can / Firkata gitti mübarek Ramazan” dizeleriyle bu hüznünü dile
getirenlerdendir.
Aziz Mahmud Hüdayi’nin şeyhi Üftade
Hazretleri de “Ey dostlarım ağlaşalım / Oruç ayı gitti yine / Hasret ile
inleşelim / Oruç ayı gitti yine” diye hüzünlenir Ramazan ayının gidişine.
Hüznü bir yana bizi bayrama ulaştıran Mevla’ya şükürler olsun.
Şairlerimiz bu güzel güne,
bayrama gününe methiyeler dizmiş, şiirler yazmıştır.
Mehmet Akif Ersoy; “Âfâk bütün
hande, cihan başka cihandır / Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır / Bayramda
güler çehre-i mâ’sûm-i sabâvet / Ümmîd çocuk sûret-i sâfında ıyandır / Her
cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda / Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır / …
Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine / Çok şükür Allaha, gördüm, bu saatlerde
yine / Yaşayanlarla beraber bulunan ervâhı / Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram
sabahı” diyerek bayram sabahına uyanmanın sevincini paylaşır.
Cahit Sıtkı Tarancı ise “Korkarım
felekte bir gün / Bir bayram yemeğinde / Anam, babam gibi kardeşlerimde / En
güzel dalgınlığında ömrün / Beni gurbette sanıp / Keşke gelseydi bu bayram / Diyecekler
/ Ve birdenbire yürekler / Aynı acıyla yanıp / Hepsinin gözleri yaşaracak / Öldüğümü
hatırlayarak” dizeleriyle başka bir açıdan bakar bayrama.
Abdurrahim Karakoç “Yaza
dönsün kışınız, bayramlar bayram olsun / Dert görmesin başınız, bayramlar
bayram olsun / Otlar, dikenler dolsun Nemrut’ların çanına / Kolay gelsin işiniz,
bayramlar bayram olsun” niyazıyla karşılar bayramı.
Alvarlı Efe Hazretleri de “Can
bula cânânını / Bayram o bayram ola / Kul bula sultânını / Bayram o bayram ola.
Hüzn ü keder def ola / Dilde hicab ref ola / Cümle günah af ola /Bayram o
bayram ola. Tevhîd ede şevk ile / Hakk’ı seve şevk ile / Tasdîk inerse dile / Bayram
o bayram ola… Dildeki Rahmân olur /Dertlere dermân olur / Âzâde fermân olur / Bayram
o bayram ola. Lütfî’ye lutf u kerîm / Erişe Rahm-i Rahîm / Ber murâd ede fehîm
/ Bayram o bayram ola” diyerek en güzel bir şekilde bayramın nasıl olması
gerektiğini döker dizelere.
Yahya Kemal Beyatlı ise “Süleymaniye’de
Bayram Sabahı” adlı şiirinde bayramı “Artarak gönlümün aydınlığı her
saniyede / Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye’de / Kendi gök kubbemiz altında
bu bayram saati / Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi / Yer yer
aksettiriyor mavileşen manzaradan / Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan
/ Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir / Duyulan gökte kanat, yerde ayak
sesleridir” dizeleriyle anlatır.
Necip Fazıl Kısakürek’in “Ölüm
ölene bayram, bayrama sevinmek var / Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek
var.” Dediği günde bayram edebilmek ümidiyle hayırlı bayramlar…