Şiir yağan şehirler
Doksanlı yılların başında Sovyetlerin dağılmasıyla Türkçe’nin konuşulduğu yerlerde hasret sona ererken kucaklaşmalar başlamıştı. Yönetiminde görev aldığım Türkiye Yazarlar Birliği yaşayan çeşitli lehçeleriyle Türkçenin bir kültür ve sanat dili olarak zengin varlığının ortaya konulmasını ve yaygınlaştırılmasını sağlamak, dünyanın çeşitli ülkelerinden Türkçe yazan şairleri ve konuyla ilgili uzmanların tanışmalarına zemin hazırlamak maksadıyla ‘Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni’ni tertipleyerek coğrafyamızdaki Türkçe yazan şairleri bir araya getirmek için harekete geçmişti. “Bugün Bursa’da bir bayram var. Bugün herkesin değişik diyarlardan gelip cem olduğu, millet sevgisinin Uludağ’dan tüm dünyaya yayıldığı bir gündür” sözleriyle şiire verdiği önemi ifade eden dönemin Bursa Valisi Necati Çetinkaya’ya şölenin Konya bölümünde Büyükşehir Belediye Başkanı Halil Ürün de tarihî toplantıya ev sahipliği yapmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek katılırken KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da Türk dünyasının şair, ilim ve fikir adamlarını selâmlamıştı. 1992’den bugüne şölenlerde Yavuz Bülent Bakiler, Abdurrahim Karakoç, Erdem Beyazıt, M. Akif İnan, Nurullah Genç, Metin Önal Mengüşoğlu, Arif Dülger, Kamil Eşfak Berki, Erdem Beyazıt, Bahattin Karakoç, Cevdet Karal, Turan Koç, Ahmet Kot, Şemsettin Kuzeci, Mehmet Kurtoğlu, Hicabi Kırlangıç, M. Atilla Maraş, Mehmet Ocaktan, Hayriye Ünal, İbrahim Demirci, İhsan Deniz, Cahit Koytak, Şaban Abak, Ali Ayçil, Cafer Turaç, Celal Fedai, Ali Akbaş, Rıdvan Canım, Fahri Tuna, A.Vahap Akbaş, Altınbek İsmailov, Raisa Sarbi, Leyla Şerif Emin, Zeynel Beksac, Âdem Turan, İbrahim Eryiğit, A. Ali Ural, Beşir Ayvazoğlu, Mehmet Aycı, Hüseyin Akın, Murat Soyak, Mustafa Özçelik, Mustafa Uçurum, Nazım Payam, Nuray Alper, Nurettin Durman, Osman Özbahçe, Arif Damar, Lale Müldür ve Adnan Özer’ihatırladım.
Ardından Almatı, Aşgabat, Girne, Strazburg, Akmescid, Üsküp, Bakü, Prizren, Kazan, Bişkek, Türkistan, Edirne,
Gümülcine-İskeçe, Kırcaali’deki şölenlerin sonuncusuna geçtiğimiz hafta
İstanbul ev sahipliği yaptı.
Çoğunda tertip kurulunda
yer aldığım şölenlerde dünyanın farklı ülkelerinden gelen şairlerle tanışıp
hemhal olduğumuzdaki mutluluğumuzu sohbetlerimizde ve yazılarımızda
paylaşmıştık. Özellikle Almatı’daki şiir rüzgârını gördükten sonra bozkırın
atlılarının nal seslerini de işitmiştik. Türk Dünyasının şiir ve dil ustalarını
Kırım’da dinlerken kardeşlerimizle kucaklaşmış, onlara sahip çıktığımızı hal ve
hareketlerimizle göstermeye gayret ettiğimde Rıfkı Kaymaz, Sırrı
Er ve Hüseyin Öztürk yanımdaydı.
Türk Dünyasına hamaset değil ayakları yere basan etkinlikle
kucak açan Türkiye Yazarlar Birliği’nin planlı programlı,
istikrarlı ve kararlı tek edebiyat faaliyeti olma özelliğini sürdürmesinde en
büyük pay sahibi şüphesiz D. Mehmet Doğan’dır. Onun 30 yılda değerini ve önemini koruyan şölenin
bugünlere gelmesinde emek ve gayretini takdir ederken Kültür ve
Turizm Bakanlığı’nın desteği ile gerçekleşen son şölene iştirak edemesek de
bugüne kadar şiir yağmurunda ıslanan eskimeyen dostlarımız Ahmet Fidan,
İbrahim Ulvi Yavuz, Muhsin Mete, M. Çetin Baydar, Bayram Bilge Tokel, M. Cemal
Çiftçigüzeli, İsmail Hacıfettahoğlu, Lütfü Şehsuvaroğlu, Nazif Öztürk,
Necmettin Türinay, Mehmet Çetin, Necdet Konak, Mustafa İsen, Adnan Tekşen ve
Yakup Ömeroğlu’nu hatırlatalım isteriz.
Unutulmayacak isimlerden birisi de bütün şölenleri özgün
eserleriyle afişlerini, katılımcı ve ödül beratlarıyla özgün rölyeflerini
titizlikle çalışan kadim dostum Bekir S. Soysal’ı da gururla zikretmek
isterim.