Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.14
Gram Altın
2966.66
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Haziran 2017

Şiir ve Dua

Biz acılarını da, sevinçlerini de şiirle ifade eden bir milletiz. Hüznümüz duaya akar, şiirimiz gönüllere bakar. Son yıllarda şiir büsbütün hakim oldu hayatımıza. Meydanlar mısralarla sarsılıyor, şiirlerle inleyip duruyor yollar. Şiirimizi keşfettik yeniden, şairlerimizi hatırladık. Sevgiyle, hürmetle yad ediyoruz şimdi onları. Kiminin ağzında dua var şimdi, kiminin ağzında şiir.

15 Temmuz Destanı'nı yazan mübarek milletin mensubu olduğumuz için ne kadar şükretsek az. Bayraklar kan ve gözyaşıyla ıslandı o hain gecede ama yere düşmedi. Düşürmedi albayrağı yiğit gençlerimiz. Nöbette bekleyen sadece delikanlılar değildi. Dedeler de direnmişti ihanete, bebeler de. Ve o karanlık puslu geceyi aydınlığa çevirdi halkımız: "Ya Allah Bismillah Allahü ekber!" Bir mısradan ziyade bir yakarış. Mehterlere ilahiler karıştı, türkülere şarkılarımız.

O gün ve gecelerde kaleme sarılmıştı vatanperver edibler. O günden bu yana yazmaya devam edenler var. Tankın namlusuna karşı kalemle direnen bahtiyarlar. Büyük bir kitaplığı oluşturuyor muazzam direnişi anlatan eserler. Her sorumlu şair ve yazar kendine bir görev çıkardı halden. Akan kanlara gözyaşlarını katık etti. Gazilere destan yazdılar. Ağıtlarıyla vicdanları sızlattılar. Yüreği merhametle dolu olanları için için ağlattılar.

Bünyamin Gürel Ölümsüz adlı tiyatro eserini yazdı, ardından şiir kitabı kaleme aldı. 15 Temmuz Destanı, matem rengi siyah kapağıyla (Okur Kitaplığı) kütüphanelerde ışıl ışıl yanıp duracak. Ve ondan yüreklere işleyen şu ölümsüz mısraları hep duyacağız: "duydum sesini / 'ballar balını buldum kovanım yağma olsun' / dizesini Yunus'un / duydum ta uzaklardan / gülbanklarda / mehteranlarda / Seyyid Onbaşı'nın bismillahında / ve duydum on beşinde temmuzun / salanın sedasında / ışıltını gördüm sahrada / su başlarında / Yavuz'un kılıcında / dinleniyordun / gördüm Şehitler Köprüsü'nde seni / al kanlara boyanmış / bir sancak tutuyordun / gördüm haçlı uşaklarına karşı / on beşinde temmuzun / destanlar yazıyordun."

Şiirleri meydanlarda okunan Bestami Yazgan Bu Vatan Bizim'de şehitlerimiz için "Bayrak Oldular" diyor ve ekliyor: "Cepheye yürüyen şanlı yiğitler, / Dağların burcunda şafak oldular. / Can yükünden kurtulunca şehitler, / Göklere yükselip bayrak oldular. / Gaza meydanında volkandı onlar, / Tarihe can veren destandı onlar, / Öyle ki mübarek vatandı onlar, / Sanmayın düşüp de toprak oldular." Şairimiz kutlu neferin inançlı yüreğinden ve soylu cesaretinden bahsederken bütün yiğitlere de geniş ufku işaret ediyor: "İmanlı yürekler çağlar aşıyor, / Emaneti maveraya taşıyor. / Şehitler ölmedi, hala yaşıyor, / Milletin gönlüne sancak oldular. / 'Ya Allah!' deyince mehteran başı, / Başladı bir ölüm kalım savaşı. / Askerde ne korku ne can telaşı, / Hakk'ın rızasına adak oldular. / Malazgirt, İstanbul ve Çanakkale / Yurdu kucaklayan manevi hale. / Seher vakti hayran olup hilale / Burcu burcu tüten ocak oldular." (Nar Şiir)

Bestami Yazgan'ın ruh ikizi ve gönül kardeşi Yusuf Dursun da Önce Vatan'da milli şiirleri armağan ediyor ülkesine ve "Canımız vatana kurbandır bizim" diyor. İyi ki sevdalı şairlerimiz, kararlı aydınlarımız ve cesur insanlarımız var. "Anadolu Toprağında Yiğitler" şiiri, Tayfur Esen'e adanmış: "Yüce dağlar gibi eğilmez başı, / Anadolu toprağında yiğidin. / Tarihlere sorsan bilinmez yaşı, / Anadolu toprağında yiğidin. / Sureti andırır nazlı hilali, / Erenlere benzer mübarek haliu2026 / Cemali, Hazret-i Yusuf misali, / Anadolu toprağında yiğidin." Şairimiz bir menzilde soluk alıp devam ediyor: "Onda boy vermiştir insanın hası / Yüce Peygamber'in, onda mirasıu2026 / Menzile yürürken olmaz tasası, / Anadolu toprağından yiğidin." Ve bereketli şiirin son kıtalarıyla buluşuruz: "Son nefesi varken ocağı sönmez, / Canı tende iken bayrağı inmez, / Hamisi Allah'tır, ezanı dinmez; / Anadolu toprağında yiğidin. / Vatan için yaşar ezelden beri, / Kıyamete kadar sözünün eriu2026 / Emr-i Hak gelende hazırdır yeri, / Anadolu toprağında yiğidin." (Nar Şiir)

  1. Sait Yıldırımer de yürek yangınını şiirle söndürmeye kalkmış, "15 Temmuz Destanı"nı milletine adamış: "Onbeşinde vuruldu, onbeşinde fidanlar / Tarihi yeniden yazdı, isimsiz kahramanlar / Başkomutan seslendi, 'sahip çıkın vatana' / Bir anda binlercesi döküldü sokaklara / Onbeşine yazıldı, sela'dan düşen zafer / Düşmandan arta kalan, haç'la süslü bir miğfer" Ve şiir devam edip gidiyor. (Akıl Fikir Yayınları)

İyi ki şairlerimiz var ve hislerimize tercüman oluyorlar. Bugün nasıl Akiflerin, Beyatlıların, Asyaların, Necip Fazılların, Cebecilerin, Gençosmanoğullarının şiirlerini dilimizden düşürmüyorsak yarınki nesiller de bugünü anlatan şairlerin mısralarıyla duygulanıp coşacaklar. Öyleyse şairlere şimdi büyük görev düşüyor: Haydi! "Ya Allah, Bismillah, Allahü ekber!"