Şiir Tadı
Şiire hayatımızda ne kadar yer veriyoruz? Bu günlük keşmekeşlik içinde, derdi maişetle müptela iken, siyasi çekişmelerin arasında şiirin yer ve yol bulup içimize yerleşebilmesi mümkün mü? Keşke şiiri daha çok sevseydik. İyi şairleri tanıyabilseydik, mücevher mısralarını dilimizden eksik etmeseydik. O şairler ki bize doğru yolu göstermişlerdir her dem: Yûnus Emre, Fuzuli, Şeyh Galip, Mehmed Âkif, Necip Fazıl, Ziya Osman, Sezai Karakoç. İyi şiir, kalbe iyi gelir.
Yeni yayımlanmış birkaç şiir kitabı var önümde. İkisi Ali Günvar’a ait. Ötüken Neşriyatı’ndan şiirseverlere sunulmuş. Üç Çiçek dergisinin kurucularından olan Günvar’ın daha önce çıkan şiir kitapları: Eyzan, Nisyan/Rapsodi, Ricatlar Kitabı. İlk baskısı 1984’te yapılan Çarpık Hüzünler Kantatı’ndan rastgele bir sayfa açıyorum: Önüme şu mısralar çıkıyor: “Çünkü kendi yalnızlığımdan geldim ben / ve çünkü gidiyorum yalnızlığıma / ve yürüyebilmeniz için yanımda / koparmalısınız beni düşüncelerimden”
C.H. Türker’in Bazıkmış İyit kitabı, kendi tarzında geçmişe doğru yapılmış bir yolculuğun şiirlerini taşıyor. Yine rastgele açıp bakıyorum. Bir gazayı anlatan şu mısralarla karşılaşıyorum: “Uzak tepelerle çevrildi bozkırda / Harp nizamını almıştı ordularımız / İlk safta Basat Tuğrul gibi süzüyordu / Üç yüz bin koçak çarparken kalkanları / Yurağlar çalınıyor, kösler dövülüyordu / Ve haykırdım kılıcımı doğrultarak / Ve kamçılandı toynaklar boz ovada / Ellerinde gürz yeri sarsıyordu tepegözler / Zarif aynaları çarptığında birbirine”
Ademin Duaları Levent Dalar’ın kitabı. Hekim olan şairimizin dördüncü kitabı. İlk üçü: Ağaç Kedi ve Tırnak, Temsil-i Hayat, Bir Fakir Adem. Eser, Dergâh Yayınları tarafından şiir severlere sunuluyor. Güzel metinler var kitapta. Ama arka kapağa da taşınan şu mısralar öncelikle dikkatimi çekti: “Ben derim ki efendim insan kendi mezartaşını / Kendisi yazmalı / Eni konu sabırla, en güzel şekilde: / Rüya sanmıştı uyandı / Şimdi burada, bu çukurun içinde”
Bizim Yazı Editörlük ve Medya Kursu’muz şükürler olsun 14’ncü yılına giriyor. Binden fazla talebemiz oldu. Aralarında dergi çıkaran, gazetede çalışan, televizyona programı yapan, yayınevinde editör olan ve kitap çıkaranlar var. Uğurcan Güler de iyi bir şair. Henüz üniversite öğrencisi. Şiir ve yazıları başta Yedi İklim olmak üzere bazı dergilerde çıkıyor. Cinayeti Ben İşlemedim ilk kitabı. Sevgiyle selamlıyor ve kutluyorum Uğurcan’ı. Genç şairimizin şiirleri hisli, kalbe dokunuyor. Geleceğe uzanan bir yeteneği seziyor, hatta görüyorum. “Senden Bana Bize” şiirindeki şu mısralara bakar mısınız: “Köşenin ötesinde kabuklar / Sürpriz bir elmada soyuyor kendini / Senin sınırlarına girmeli / O lütufkâr, ağrılı başım / yıkıldı burada diyorsam / güç bela oturunca kanadım / izin ver yanına geleyim / Senden bana, bize geçeyim” Uğurcan’ın “Mostar”ıyla şiir bahsine veda edelim: “Orada / Taştan çalıyor zamanı mimarlar / Hilâl şeklindeki köprüde usulca / Ayakları kayıyor güneşin / Her gün batımında // Tepelere mavzerli karanlığın / İsmini işitiyor Mostar / biliyor, gün aydınlanınca / gidecekler elbet nasılsa / Beytü’l Makdis’e ezan okunduğunda // Akıyor / Bir mazlumun gözlerinden yana / Taze kan kokan deniz / Yüzerek geçerken aramızda..”
Tasavvuf kitaplarına talep var. Demek ki ihtiyaç çok. Uluorta seviyesiz kişilerin okumadan, araştırmadan asırlık tarikatları haksızca ve insafsızca çene topuna tuttuğu bu dönemde iyi hazırlanmış tasavvufi eserleri bulup okumalı. Onlardan birini Dergâh yayınladı. Mehmet Ali Ayni’nin Şeyh-i Ekber’i Niçin Severim isimli eserini İsmail Kara hazırlamış. Kitap, Cumhuriyet’in ilk yılında telif edilen önemli metinlerden biri olmasıyla dikkat çekiyor. Yayınevinden çıkan bir diğer kitap Betül Özbay’ın Manihaist Bir İlahi Huyadagman. Alfa Edebiyat’tan okura ulaşan kitap ise ‘Eski Türk Göçebelerinin Masalları ve Hikâyeleri”nden meydana gelen Kervansaray Ateşlerinin Başında isimli kitap. Elsa Sophia von Kamphoevener’in bu eserini Almancadan Aylin Gergin ve Mustafa Tüzel çevirmiş. Herkese sağlıklı bir ömür içinde şiir tadında ‘kitap okumaları’ dilerim.