Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.59
Gram Altın
2493.83
BIST 100
9524.59
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Eylül 2022

Şiir Şehir Kahramanmaraş

Kahramanmaraş yetiştirdiği sanatkârlar, bilhassa şair ve yazarlarıyla edebiyat dünyamızda zirvede kalmaya devam ediyor.

Bana sorulsa: “Ömrünü edebiyatla, şiirle geçiriyorsun. Türkiye’de 81 ilimiz var. Bunlar arasında ‘Şiir Şehir’ diyebileceğimiz ve birinci seçebileceğimiz memleket hangisidir?” Bir saniye bile düşünmem, hiç tereddüt etmem, hemen “Kahramanmaraş” derim. Niçin peki? Çünkü neredeyse Türkiye’de sevilen şairlerin büyük kısmı bu mübarek şehrimizden çıkıyor da ondan. Kahramanmaraş bir yana diğer 80 vilayetimiz bir tarafa... Şaka bir yana başta Sultanüşşuara adını alnının akıyla kazanan “Şairler Sultanı”mız üstat Necip Fazıl Kısakürek’in soyu Kahramanmaraş’tan geliyor. “Yedi Güzel Adam”ın çoğunun yolu bu şehrimizden geçmiştir. Karakoç Ailesi var: Abdurrahim, Bahaettin ve kardeşleri… Tabii sadece şairler çıkmıyor bu güzel şehrimizden. Yazarlar, sanatkârlar, âlimler de bereketli toprağın has meyveleri olarak ülkemize zenginlik katıyorlar.

MARAŞLI ŞAİRLER, YAZARLAR ÂLİMLER

Kendisi de Kahramanmaraş Ekinözü ilçesinde doğan merhum Cemil Çiftçi’nin 2000 yılında Kitabevi’nden çok güzel bir eseri yayımlanmıştı. İsmi Maraşlı Şairler Yazarlar Âlimler’di. O kitabı incelediğimde, kültürümüze ve edebiyatımıza mal olmuş birçok şahsiyetin bu şehrimizde doğduğunu veya yaşadığını öğrenmiştim. Alfabetik olarak hazırlanan eserde, Divan edebiyatımızın meşhur ve meçhul pek çok şairi ve nasirinin Maraş’ta gözünü açtığını görmüştüm. Şu isimlere bakar mısınız: Ali Akbaş, Ali Nedim, Tayyib Atmaca, Erdem Bayazıt, Şevket Bulut, Ali Büyükçapar, Coşkun Çokyiğit, Necip Evlice, Yüksel Kanar, Abdurrahim Karakoç, Bahaettin Karakoç, İsmail Kıllıoğlu, Necip Fazıl Kısakürek, Şemsettin Kutlu, Mahzunî Şerif, Alaeddin Özdenören, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Ahmet Tevfik Paksu, Sünbülzâde Vehbi, Hilmi Şahballı, Rüştü Şardağ, Vehbi Vakkasoğlu, Mükrimin Halil Yinanç, Hüseyin Yorulmaz, Cahit Zarifoğlu, Mevlâna İdris… Bir kısmı ebedî âleme göçmüş, bir bölümü ise hayatta bu sanatkârların. Ama bunlar ve buraya sığdıramadığımız yüzlerce isim, bu şehrin suyunu içmiş, ekmeğini yemişlerdir. Yetinmemiş çok kıymetli şiirler, yazılar yazmışlar, değerli eserlere imza atmışlardır.

3-Mahmut Arif Paşa Konağı_626b1bd1816457d6851b79131e1ebe4d.jpg

Bunca şair ve yazarın adını anıp da bir şairin eserini terennüm etmemek reva mı? Öyleyse Erdem Bayazıt’ın Nuri Pakdil’e adadığı “Birazdan Gün Doğacak” şiirinden beş mısra ile görevimizi yerine getirelim: “Gün doğar rüzgâr eser bulut donanır / Rahmet şarkısı söyler yağmurlar / Alnınız en soylu isyandır demir külçelere / Gürültü susar ses donar sevgi tohumu patlar / Sessiz bir bombadır konuşur derinlerde.”

SANATINA SAHİP ÇIKAN ŞEHİR

Aslında bütün şehirlerimizin böyle kültürel değerleri, şair ve yazarları, sanatkârları var. Ama bazı illerin yöneticileri bu kültürel birikimi önemsemiyor ve kitaplaştırmıyor ne yazık ki. Hâlbuki her şehrimizin idarecileri, kültürümüzü yaşatan, medeniyetimizi dünden bugüne taşıyan ve temayüz etmiş sanatkârlarını mutlaka hatırlamalı, onlar hakkında anma programları düzenlemeli ve seçkin kitaplarla bu irfan mirasını geleceğe emanet etmelidir. Sadece şehirlerin yetişmiş olan şahsiyetleri değil, edebî birikimi de koruma altına alınmalıdır. Ninniler, masallar, türküler, maniler, şarkılar, atasözleri, deyimler, efsaneler ve diğer sözlü hazineler tespit edilip söz dağarcığımız ortaya konulmalıdır. Türkçemizin ihtişamı, saltanatı ve nefaseti ancak bu şekilde tespit edilmelidir. Bu alanda Kahramanmaraş, kendi kıymetini bilen şehirdir. Yapılan pek çok hizmetten sadece birini anmak bile yeter: “Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi.” Şüphesiz bu büyük hizmetlerin gerçekleşmesinde Kahramanmaraş Valimiz Ömer Faruk Coşkun ile şehrimizin Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’ün gayretleri unutulamaz. Milli Eğitim Müdürlüğü’müz ve üniversite yönetimi de bu alanda mutlaka katkılarda bulunmaktadırlar. Zaten bu güzel hizmetler ancak iyi ekiplerin birlikte çalışmasıyla taçlanır ve halkımızın da takdirini toplar. Dolayısıyla Kahramanmaraş kültür sanat alanında örnek bir şehrimizdir ve diğer bütün illerimiz bu vilayetimizi örnek almalıdır.

4-kahramanmaraşta bir konak_63aa2827bd2bbe7f3d85aa5624988cf4.jpg

FAYDALI YAYINLAR

Bu arada Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi kültür yayıncılığında da dikkat çekiyor. Elime ulaşan bazı kitaplardan bahsetmem gerekiyor. Zira her bir eser emek mahsulüdür ve kütüphanelerdeki nadide yerini almaya lâyıktır. Ramazan Avcı’nın hazırladığı Karacaoğlan’dan Günümüze Kahramanmaraşlı Şairler kitabı, hem eski hem de günümüzde yaşayan şairleri bize tanıtıyor. Geniş ufuklu ve objektif bir tarzda kaleme alınan eserin güzel hususiyetlerinden birisi, adı geçen şairlerin fotoğrafları ile birlikte şiirlerinden örnekler de bulunuyor. Böylelikle okuyucu, şehirde yetişmiş olan eski/yeni bütün şairleri bir arada görmekte ve ürünlerini gözden geçirmektedir. Bu bakımdan Cemil Çiftçi’nin kitabının yanına konulabilecek mühim bir eser daha kazanmış bulunuyoruz.

MEVLİD-İ ŞERÎF

Süleyman Çelebi merhumun meşhur Vesiletü’n Necat isimli eserinin dışında farklı şairlerin yazdığı mevlidlerin varlığı biliniyor. Onlardan birini Maraşî Kurrâzâde Nâdirî yazmış. Dr. Gülcan Alıcı’nın hazırladığı eser, yine Belediyemizin Yayınları arasında vücut bulmuş. Başkan Güngör, eser ve şairi hakkındaki takdim yazısında şunları söylüyor: “Nadir Efendi, 19. Yüzyıl Kahramanmaraş’ında Maraş Mahkeme-i Şer’iyyesi’nde görev alan bir şair. Bu bakımdan edebî bir tür olsa bile, o dönemin Peygamberimizi sevme biçimini, övmenin usulünü, insanların kıymet verdiği toplumsal ve dinî öğelerin yapısına dair birçok bilgi elde etmiş oluyoruz.” Nâdirî’den bir beyti teberrüken okuyalım: “Kendi fi’lim zannederdim çekdiğim derd ü gâmı / Nâdirî mihnetlere dûçâr eden takdir imiş.”

Arşiv Belgelerine Göre Maraş Milli Mücadelesi isimli eseri ise Doç. Dr. Erhan Alpaslan hazırlamış. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde neşredilen eser, “Kahramanmaraş’ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 100. Yılı” münasebetiyle kaleme alınmış. Yakın tarihimize ışık tutan ve ecdadımızın ortaya koyduğu büyük kahramanlığı yansıtan eser belgeler ve notlarla zenginleştirilmiş. Bilhassa Milli Mücadele yıllarını merak edenlerin ilk elde okuması ve yararlanması gerekiyor.

EDEBİYAT TARİHİNE GİRİŞ

Ömer Yalçınova’nın hazırladığı Kahramanmaraş Edebiyat Tarihine Giriş, önemli bir inceleme. “Edebiyat Şehri” ve “Şiirin Başkenti” unvanlarını haklı olarak elinde tutan şehrimize dair titiz bir araştırma olarak göz dolduruyor. Kitapta, tanınan veya fazla ünlenmemiş 50 Kahramanmaraşlı edebiyatçı bir araya getiriliyor. Bu ediplerimizin ve şairlerimizin biyografileri okura sunulurken eserlerinden yapılmış bir seçme, hoş bir güldeste de veriliyor.

2-Kahramanmaraş Edebiyat Yolu_17f27806b154befafff3a9154dda26b9.jpg

7 GÜZEL ADAM’IN MARAŞ’I

Edebiyat sanat dünyamızın Anadolu’daki temsilcilerinden olan Duran Boz’un editörlüğünü yaptığı 7 Güzel Adam’ın Maraş’ı bir başka kıymettar eser. Portre yazılarından meydana gelen kitabın resimlerini Mehmet Eroğlu yapmış. Resim, şiir, nesir bir araya gelmiş. Hakikaten birbirinden değerli değerlendirmeler, mektuplar, hatıralar ve portre yazıları zevkle okunuyor. Üstatları anlatanlar arasında Duran Boz, Arif Ay, Atıf Bedir, Hüseyin Yorulmaz, Rasim Özdenören, Ömer Erinç, Ali Haydar Haksal da bulunuyor.

GÜL DAĞLARI

Bedenleriyle olmasalar da bize bıraktıkları şiirlerle aramızda yaşayan ozanları unutmayanlar var olsun. İşte iki kıymetli sanatkâr hakkında ortaya konulmuş iki biyografi. Âşık Mahzuni Şerif ve Şiir Dünyası Doç. Dr. Yılmaz Irmak tarafından halk edebiyatımıza kazandırıldı. Seydahmet Kutuzman’ın Gül Dağları’nı ise Arif Bilgin neşre hazırlamış. Her ikisinde de iki mümtaz ozanın hayatı, fikirleri, idealleri ve şiirleri bir araya getirilmiş bulunuyor. Kutuzman’ın “Sürgün Geldiler” başlıklı kıtasını okuyalım: “Hatıralar çıktılar bir gün geldiler / Baktım perperişan yorgun geldiler / Emânet koymuştum avutmamışlar / Yâr kovmuş onları sürgün geldiler.” 20. Yüzyıl Türk Âşık Tarzı şiir geleneğinin en önemli ve güçlü temsilcilerinden biri olan Âşık Mahzuni Şerif’ten de birkaç mısra mırıldanalım. İşte ozanımızın “Türkiye’m” şiirinden iki kıta: “Türkiye’m o kadar sevdim ki seni / Dört mevsimli toprağına kurbanım / Edirne’de yeşil Van’da kurumuş / Her bir çeşit yaprağına kurbanım / Mahzuni Şerif’im Türkiye’m nesin / Büyük çölde tarif olmaz gölgesin / Bir halıda bin çiçekli bahçesin / İrisine, ufağına kurbanım.” Bütün bu eserleri Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları’ndan temin etmek mümkün.

ZAMAN İÇİNDE MARAŞ

Peki bu şehrimize güzellemeler hep kendi içinden mi yapılıyor. Hayır, başka şehirler de Kahramanmaraş’a uzaktan da olsa el sallıyor, sevgilerini gönderiyorlar. Mesela Ankara’da Edebiyat Ortamı Yayınları’ndan çıkan Zaman İçinde Maraş da çok yararlı bir eser. İsmail Kıllıoğlu kaleme almış. Geçmişten günümüze şehrimizin serencamı, edebî bir üslup ile kaleme alınmış ve okuyuculara takdim edilmiş. Şehrimiz tarih sahnesine ne zaman çıktı, hangi uygarlıkları gördü, hangi devletlerin ve kavimlerin ilgisini çekti? Hititler, Asurlular, Medler, Persler, Makedonyalılar, Roma, Doğu Roma, İslam, Abbasiler, Hamdaniler ve Türkler’in bu şehre bakışları nasıl olmuş? Haçlılar’ın Maraş’ı işgali ne zaman olmuş? Selçuklular, Memluklular, Türkmenlerin Dulkadir Beyliği ve Maraş. Son olarak 20. Yüzyılda şehirde yaşananlar… Millî Mücadele’deki büyük kahramanlık destanı… Şehirlerin ruhunda mazisini görebilir, en azından hissedebilirsiniz. Bu anlamda Zaman İçinde Maraş, bizi geniş, heyecanlı ve düşündürücü nefis bir yolculuğa çıkarıyor.

Bunca laf ettikten sonra kültür edebiyat ve düşünce dergisi Yitiksöz’den söz etmezsem olmaz. Şehrimizde Duran Boz yönetiminde hazırlanan Yitiksöz, Anadolu dergiciliğinin müstesna örneği ve yüz akıdır. Okuyucularına düzenli olarak ulaşıyor. Rahmetli Süheyl Ünver Edirne için “Ömür biter Edirne bitmez.” demişti. Galiba Kahramanmaraş için de benzer bir cümle kurabiliriz: “Ömür biter lakin Maraş’ın şiiri de, sanatı da, medeniyeti de tükenmez.” Kahramanmaraş’ımıza ve bütün Maraşlılara selam olsun!