Şiddet için yol bitti!

Dünya özellikle son on yıldır bir türbülansa girmiş gibi.

Başta ABD olmak üzere ülkelerine uzun vadeli projeksiyonlar öngören çoğu analistin eli kursağında kalıyor.

Kimi bir türlü "tarihin sonu"nu getiremezken kimi "medeniyetleri çatıştıramıyor!"

Özellikle bölgemizde ve AB'de ekonomik, jeostratejik ve siyasi kökene sahip büyük kırılmaların yaşandığı-yaşanacağı bir dönemdeyiz.

***

Rusya, Suriye konusundaki ilk günlerdeki "erkeksi" tavrından yavaş yavaş vazgeçiyor gibi. Irak karmakarışık. Maliki, dengeleri gözetme derdinden ayağının altındaki zeminin kaydığını fark edemiyor.

Suriye'de yükselen ateş Esed-Baas diktatörlüğünü yakmadan küllenmeyecek gibi.

BM, NATO, AB ve ABD'nin yanı sıra birçok Batılı uluslar arası kuruluş ve ülke, bölgedeki yangının "şiddet" dışında veya kendilerinin dahil olmadığı yöntemlerle çözülmesinden yana.

***

Bu hengamede süreçten, risk alan ve hamlelerini iyi yapan liderler kazançlı çıkacak. Irak işgalinin ilk gününden itibaren ulusal ve uluslararası denge ve hassasiyetleri gözeterek Irak Kürdistanı'ındaki federasyonunu sağlama almayı başaran Mesut Barzani, bölge için önemli bir siyasi figür.

Şiddetin, yıllar içinde bölgeye ve Kürtlere nasıl bir geri dönüşümü olduğunu en iyi bilen isimlerin başında gelen Barzani, Özal'lı yıllardan beri bölgedeki önemini çok iyi bildiği Türkiye ile ters düşmek istemiyor.

Barzani, babadan devraldığı mücadele geleneği ile kendi halkını şiddete kurban vermek istemiyor ve isimlerinin şiddetle anılmasının Kürtler için hangi bedellere yol açtığını da iyi görüyor.

Mesut Barzani, geçtiğimiz Şubat ayında Erbil kentinde düzenlenen konferansta çok çarpıcı bir açıklama yapmıştı. O günlerde çok yatışılmayan bu önemli açıklamasında özetle şunları söylüyordu: "Bütün gerçekler açığa çıkarmıştır ki, Kürt sorununun barışçıl yollar çözülmesi gerekiyor. Eğer biz barışa el atarsak önemli bir kazanım olur. Eğer diyalog yolunu seçersek komşu ülkeler ile uzun süreli ilişkiler olacak. Kürdistan'ın her parçasının kendine özgün özellikleri var ve hepsinin kendini kaderlerini tayin etme hakkı bulunuyor. Bazı satılmış kişilerin şu an Kürt tarihini karıştırmaya yönelik çaba içerisinde oldukları görülüyor. Biz bunların kim olduklarını ve ne yapmaya çalıştıklarını biliyoruz."

***

Bence özellikle "Kürt" kelimesiyle "şiddet" kelimesini birbiriyle özdeşleştiren ve sürekli şiddetin kazanımlarından(!) bahseden dağdakinden ovadakine kadar herkes, Barzani'nin bu sözlerini satır satır analiz edip kendine hisse çıkarmalı.

Başta da demiştik, dünya değişiyor. Türkiye'de de ana CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu değişimi gördüğünü hissettiren adımlar atmaya başladı.

Çünkü yeni dünya sisteminde "şiddet yoluyla kazanım elde etme" yöntemi geçerliliğini kaybetti.

Her sorun masada ve itidalle çözülebilir.

Yeter ki eli tetikte bekleyenler ve onları pohpohlayanlar da "siyasi hayatına mal olsa da çözüm" istediğini açıklayan Kılıçdaroğlu kadar cesaret göstersinu2026