Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Haziran 2013

Sıcaklar Ve Sağlığımız

Güneş ışığı atmosferde çeşitli engelleri geçerek bize ulaşmakta .Dünyamıza ulaşan ışınların ise insan organizmasına yarar sağladığı kadar çeşitli zararlara da sebep olabilmektedir. Başlıca zararları denince akla ilk gelen değişik derecelerde güneş yanıklarıdır.Güneş ışını ile dünyamıza ulaşan ultraviyole ışınlar bu zararlı etkilerin ana sorumlusudur.

Aynı zamanda bir enerji gücü olan güneş ışınına fazla maruz kalmada ise bu enerjinin ilk planda cilt üzerine olumsuz etkiler yaptığını görüyoruz.Çeşitli derecede güneş yanıklarından cilt kanserine kadar geniş bir yelpazede görülen bu zararlara karşı bazı basit tedbirlerle korunmamız ise mümkün.

Güneş ışığının insan vücudunda ilk temas yeri cilt ve deri olduğu için tedbirleri de daha çok bu organlarımız üzerinde almamız gerekir. İlk planda cildimizde kızarma kaşıntı bronzlaşma ve sivilceler ile belirti verirken zamanla güneşe maruz kalan vücutta bulgular değişime uğrayıp;deride çillenme renk açılması bronzlaşma ve erken deri yaşlanması gibi belirtilerin ilave olduğunu görmekteyiz.

Çevre ısısının belli bir düzeye ulaştıktan sonra cildimiz altında bulunan ter bezleri faaliyete geçerek ter damlacıklarının oluşmasına ve bu arada oluşan buharlaşma nedeni ile vücut ısımızın sabit tutulması temin edilmektedir. Bu homeostaz dediğimiz sistemin sıcakların ani arttığı veya uzun süre sirkulasyonu olmayan ortamlarda kalma gibi nedenlerle sağlıklı çalışamaz duruma geldiğinde terlemenin olamaması sonucu vücudumuzdaki sıcaklık denge sistemindeki düzen bozulup sıcak çarpması olarak isimlendirilen çeşitli derecelerde hastalıklara muhatap olabilmekteyiz. İçinde bulunduğumuz şu günlerde sıcaklara karşı tedbirde yapacağımız hataların bedelini ödemek durumuda kalabilir insan.

Yaşamın devamı için elzem olan güneş ışınının fazlalıklarına karşı korunmada alınabilecek tedbirlere kısaca göz atacak olursak:

*Güneşin dik açı ile etkili olduğu 10-15 saatleri arasında güneşten uzaklaşmak.

*Açık renk pamuklu ter tutan ve geniş kıyafetleri tercih etmek .şapka şemsiye vs ile korunulabilir.

* Yağlı unlu şeker ve hamur gıdalardan kaçarak hafif gıdalarla beslenmeye çalışmak

*Çok terlemek durumunda kalıyorsak tuzlu ayran vs gibi tedbirlerle tuz gıdasını almak

*Astım bronşit kalp felç ishal gibi hastalıkları olan insanların daha dikkatli olması

*Yemek öğünlerini artırıp alınan günlük gıda miktarını azaltmak.

*Küçük çocuk ve yaşlıların bakımına biraz daha dikkat etmek

* Su ve sulu gıdalarla buharlaşma ve terleme yolu ile kaybedilen sıvıyı desteklemek.

*Ilık duş ile cildimizde biriken tuz toksın ve kirleri temizlemek.

*Asker polis gibi sabit nöbet tutulan ortamlarda sıcak saatlerde tedbirler almak gibi daha bir çok basit önlem sıcaklara karşı korunmamızda etkili olacaktır.

Sıcak çarpmasının nasıl anlaşılacağı sorusuna gelince:başlangıçta halsizlik yorgunluk ve bitkinlikle beraber tansiyon düşmesi çarpıntı baş dönmesi bulguları ile karşılaşılıyor; önemsenmez ve tedbir alınmazsa bulantı kusma iştahsızlık ishal gibi bulgulara sinirlilik huzursuzluk ve gerginlik baş ağrısı şikayetleri ilave oluyor buraya kadar olan bulgular sıcaktan uzaklaşma istirahat gibi tedbirlerle hemen gerilerken ;dikkatsizliğin ve tedbirsizliğin devamı halinde sara nöbeti şuur bulanıklığı ve koma tablosuna kadar ilerlemiş vakalarda durum ciddiyet arzettiği için hastanın en yakın bir sağlık kuruluşunda tedavisinin sağlanması gerekebilir.Şuurun bulanmaya başlaması ile terlemede kaybolup ateş yükselmesi ile beyin hasarlanması ve daha kötü durumların yaşanması mümkün.

Pratik hayatta bu kadar ciddi vakaları az görmekle birlikte bazen hastalık atlanarak kişinin yaşadığı sorunların büyümesine zemin oluşturabilir.

Atmosferdeki nem oranına bağlı olarak tansiyon yükselmesi sonucu beyin felçlerinde kısmi artışlar görüldüğü şeklinde bilgilerden de anlıyoruz ki bizler emanet olarak verilen organizmamızı bazı zararlara karşı küçük tedbirlerle korunabiliyor.

Bu aylarda çeşitli kalp damar ve astım ve şeker ilacı kullanan hastaların tedavilerini ihmal etmeden düzenli yapmaları kendi menfaatlerinedir..Bir öğün ilaç almama gibi sık yapılan hatanın bedelini bir ömür boyu ödemek tercihi ise çoğu zaman hastanın kendi tecihi oluyor.

Sıcaklarla birlikte bazen çekilmez olan yorgunluğa karşıda önereceklerim şunlar:

İyi bir hekim u2013hasta diyalogu zemini oluşturulmalı ve taze sebze meyve suları yanında dengeli vitamin ve takviyelerle hastanın ızdırabının azaltılmasına yöneliık çeşitli tamamlayıcı tıp uygulamalarının önerılmesi ve enerji desteği sağlanmasına yönelik uygulamalardır.Sıcak soğuk nem hava akımı gibi sağlıklılık durumumuzun devamında önemli rolü olan pozisyonlara karşı sağlığımızı koruma altına almak hastalanmadan yaşamımızı devam ettirmek alınacak bazı basit tedbirlere bağlı olabilir.

SAYIN SAĞLIK BAKANIMA ARZIMDIR.

Son 10 yıllık sürede sağlık sistemimizde devrim niteliğinde yapılan değişiklikler olumlu olumsuz hepimizin malumudur.Sağlık uygulamaları ile ilgili yasa yönetmelik ve tebliğler ile sistem rehabilite edilirken sizinde malumunuzdur meslektaşlarımız çoğunu direkt ve indirekt etkiledi.Hekimlerin özlük hakları ile ilgili uygulamalar ilede meslektaşlarımızın çoğunluğuna negatif ayırımcılık yapıldı.Hekimlik sanatsal duygusal yönü yanında aynı zamanda ruhu da olan bir meslek.

Yüce meclise sunduğunuz torba yasa ile getirilen yeni uygulamalar ile bu negatif ayırımcılık daha da bariz incitici ve yaralayıcıdır. Yaptırımlar da vaaz edilen hapis cezaları ve ağır para cezalarında ise sanki yangına körükle gidilen bir yol tercih edilmiş.Yasa yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay gibi çok kısa bir süre içerisinde ciddi yaptırımları ile bizi karşı karşıya getiriyor.Sadece hekimlerimize reva görülen bu negatif ayırımcılık bizlere ciddi bir haksızlıktır diye düşünüyorum.Muayenehaneleri olan hekimlere fiziki şartlar ile ilgili 2015 yılı ağustos ayına kadar tanınan ve sadece hekimlerden istenen negatif ayırımcılığın kaldırılmasını beklerken son torba yasa ile daha ağır yaptırımlara muhatap edilmemizin hukuki dayanaktan yoksun maddelerinin yeniden gözden geçirilmesini mesleğe otuz yıldan fazla emeği geçmiş bir hekim olarak arz ve talep ediyorum.