Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Ekim 2020

SGK'da 'Bağımlılık payı' teklifi

Ankara’nın gündemi her zamanki gibi oldukça yoğun geçiyor. Pandeminin geride bıraktığı yıkık ekonomilerden biri olmak istemeyen Türkiye’nin aldığı tedbirleri beğenenler de var yeterli görmeyenler de...

2020 devlet bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşulduğu şu sıralar bu konu daha da önemli bir hâl almış durumda.

Savunmadan yatırımlara ve vergi gelirlerine kadar tüm kalemlerin tek tek ele alındığı bütçe görüşmeleri yakında Meclis Genel Kurulunda başlayacak.

Pandemi etkileri içerisinde bütçede etkili olabilecek toplumsal hayatı ve toplumsal adaleti ilgiliendiren bir fikrimi paylaşmak istiyorum.

Son zamanlarda artan sahte içkiler nedeniyle birçok vatandaşımız canından oldu.

İçkiyi savunacak hâlimiz yok.

Ama giden canların “bağımlılık” derecesine varan bu zararlı tercihleri bu ülkenin bir evladı olarak beni üzüyor.

Bu durumu tersine çevirmemiz gerekiyor.

Hayatını kaybeden vatandaşların yasadışı bir yola tevessül etmesine kayıtsız kalınmamalı ve sahte içki üreticileri en ağır şekilde cezalandırılmalı.

Gerek Yeşilay gerek ise kamu hastaneleri yürüttüğü bağımlılıkla mücadele gündem haline getirilmeli.

Giden canlar bu ülkenin yeni Erdoğan’ı yeni Hulusi Akar’ı olabilir.

Kalpler Allah’ın elinde...

Kimin nereden gelip nereye gideceği hiç belli olmaz.

Bu nedenle vatanını milletini seven, yitip giden her bir can için üzülmeliyiz.

Tekrara düşmemek için mücadele etmeli ve herkesin memnun olacağı bir sistem kurmalıyız.

Bağımlılar alkol ve tütün ürünlerindeki yüksek vergiden rahatsız.

Tercihleri sorgulamıyorum. Kimsenin tercihini sorgulamak benim vazifem değil.

Devlet tüm vatandaşlarına adil olmalı.

Alkolün sosyal anlamda verdiği zarara ilişkin araştırmalar ortada.

Peygamberimizin “Sarhoşluk veren her şey haramdır” sözünü de unutmayalım.

Sosyal Sigortalar Kurumu uzun bir süredir bütçede oldukça büyük bir yer tutuyor.

Sosyal güvenlik sistemi birçok ülkede farklı şekilde hayat buluyor. Bazı ülkelerde devlet bu alana girmeyerek sadece özel sektörün çalışmasına müsaade ederken bazı ülkelerde özel sektör ve kamu birlikte hareket ediyor.

“Sosyal Devlet” ilkesi gereği devletin vatandaşlar arasında ayrım yapmadan hizmet sunması devletin ana görevlerindendir.

Sigortalar, genel itibarıyla risklere karşı koruma kalkanıdır.

Fakat SGK’nın sağlık sigortası tüm vatandaşları ortak risk grubuna koyarak kollektif bir fayda sağlamayı tercih ediyor.

Kanser ya da yüksek maliyetli tedavi gerektiren hastalığa yakalanmak neredeyse tüm insanlar için aynı olasılıkta.

Hepimizin başına gelecek böyle bir hastalığa karşı sağlık sigortasından prim kesilmesi kabul edilebilir bir şey...

Ama sağlıksız bir yaşam süren; sigara ve alkol alan kişiler ile bu kötü alışkanlıkları bulunmayan kişilerin aynı sağlık primlerini ödemesi bir adaletsizliğe neden oluyor.

Devletin vatandaşlarına karşı adil olması için sosyal güvenlik sisteminde düzenlemeye gitmesi gerekiyor.

Sigara ve alkol kullanımına bağlı ortaya çıkan hastalıkların tedavi yükü, bu alışkanlıkları benimsemeyenler yansıtılmamalı.

Bunun için alkol ve sigara bağımlılığı olanların daha fazla prim ödemesi herkes için daha adil olur.

Ama bunun devlet eliyle yapılması birçok olumsuzluğu da beraberinde getirebilir.

Yönetimin "ayrımcı" bir politika içinde olduğu söylemi hâkım kılınarak ülke huzuruna zarar gelebilir.

Bu sorunun en makul çözümü sosyal güvenlik sisteminde özel sektöre de pay ayrılmasıdır.

Şu an için tamamlayıcı sağlık sigortası ile varlık gösteren özel sigorta şirketlerine, kamu sağlık sistemine dâhil olma fırsatı verilmeli.

Bu şekilde sağlıklı hayat süren çalışanların daha az prim ödemesi sağlanırken birçok hastalığa neden olan kötü alışkanlıkların terk edilmesi için de teşvik sağlanmış olacaktır.

Azalan sağlık sorunları da zaman içinde sağlık sistemi üzerindeki yükün hafiflemesine ve buraya ayrılan kaynakların kalkınma için kullanılmasına imkân verecektir.

Pandemi ile mücadele göz önünde bulundurulunca bütçe görüşmelerinin yapıldığı bir zamanda bu reformun gündeme gelmesi yerinde bir adım olacaktır.