Sezai Karakoç’a Vefa
Vefa gösterilen kadar gösteren de şahsiyet sahibidir. Öncülere, eskilere, büyüklere, emeği olanlara, samimî dostlara sadakatimiz ve saygımızın nişânesi olarak vefa göstermek kadar ulvî başka bir davranış yoktur sanırım. Böylesi bir güzelliği ve yüceliği Cumhuriyet Üniversitesi, Sezai Karakoç için gösterdi. Baştan kutlayalım, takdir edelim. Örnek ve öncü bir vefaya imza atan Rektör Prof. Dr. Âlim Yıldız’ı ayrıca kutlayalım.
İslam medeniyetinin ve milletinin gür sadâsı, yetkin temsilcisi, münevver şairi, mümtaz şahsiyet Sezai Karakoç’un zor zamanlarda kaleminden damlayan ve geleceğimizi aydınlatan hakikat parıltısı eserleri hayatımızda bir mihenk olmaya devam ediyor. Onun için ne yapılsa azdır, yine de ona karşı şükran borcumuzu tam manasıyla îfâ etmiş sayılamayız. Zor zamanlardan geçerken, değerlerimizi yitirme endişesiyle karşı karşıya bırakıldığımız şu çağda istikâmetimizi tayîn noktasında işaret veren ve tüm İslam milletlerini teyakkuza geçirme gayretinde olan Sezai Karakoç’a vefa gösterilmesini iyi tahlil etmeliyiz. Değerli Âlim Hoca ve arkadaşlarının bu takdire şâyân hamlesi aslında bir adresi işaret eder. Uzunca bir teemmülden sonra gelen vefa teşebbüsü, hem de Sezai Karakoç’un evinde, diriliş muştusunun ocağına olan bağlılıktır, büyük bir hakkı teslimdir.
Politikanın yıprattığı, sanatın bir metâya dönüştürüldüğü şu hengâmede hayatımızda gittikçe artan gâilenin girdabında sarılacağımız, teslim olacağımız, kirletilmemiş ne vardır, kim kalmıştır? Sanatkâra yakışan vakûr duruşu ve asaletini kaybetmeden, dünyalık makamlara heves etmeden davasını yücelten Sezai Karakoç’un diriliş çağrısına hepimizin ihtiyacı vardır. Makyavelistlerin çoğaldığı, kendini kurtarma hesabının arttığı bir dönemde boyun eğmeyen, gösterişten ve görünmekten uzak duran bir bilgedir, samimî mümindir Sezai Karakoç. Elbette bunu bilen de kıymetlidir. Ona fahri doktora unvanı tevdî edilmesinin temel sebebi, onun sadece şairliği veya yazarlığı değildir. Bakalım Âlim Hoca ne demiş?
“O, insanımızın şuur kazanması, öz benliğine dönmesi ve yeniden doğması için diriliş adını verdiği bir düşünce sistemi ve doktrin geliştiren büyük bir mütefekkirdir. Şair ve yazarlığının yanı sıra aksiyon adamı olan Sezai Karakoç insanlığın özellikle Müslümanların birlik ve beraberliği için kaleme aldığı Birlik Çağrısı ile İslam medeniyetini yeniden ihya ve inşa çabasında olmuş bir münevverdir.”
İşte derdimizin özeti ve çaresi burada açıklanmıştır. Değerli dostum Mustafa Uçurum ile Mayıs 2015’te “Sezai Karakoç’a Vefa” programı yapmıştık. Program afişlerini görenlerin ilginç yorumları olmuştu. Kimisi vefat ettiğini sanıp rahmet dilemiş, kimisi de Tokat’a geleceğini sanarak sevinmişti.
Vefayı kaybetmeden göstermek evlâdır. Bu veçhile yaşarken bir değeri bilme ve vefa gösterme erdemini sergileyen Cumhuriyet Üniversitesi Senatosu’nu ve Rektör Âlim Hoca’yı kutluyorum. Şimdi sırada Sezai Karakoç Üniversitesi olmalı, bizden demesi. Vesselam.