Dolar (USD)
32.31
Euro (EUR)
34.91
Gram Altın
2294.75
BIST 100
9057.57
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Ocak 2023

​'Sevmek cesurların işidir'

Bu aralar posta kutumuzda o kadar çok kitap birikmiş ki, hangisinden başlayacağımı düşünürken başlamak bitirmenin yarısıdır sözüne itimadımdan kapağı ve ismi beni çeken kitaplardan başlıyorum. Bu kitaplardan biri de İstanbul Kitap Fuarında bizatihi tanıştığım ve samimiyetiyle mütebessim olduğum Tuğba Tülin Durdu’nun Sevmek Cesurların İşidir oldu. Kitap 2021 yılının Ocak ayında Kadran Yayınları tarafından yayımlanmış ve 152 sayfadır.

“Birini sevmek için can atan yüreğin, bir kendine mi zalim?” diye kapaktaki soruyla bizi karşılayan kitap, siyah zemin üzerine hüzün rengi olan bayan silüetli sarı renkle kendini ön plana çıkarıyor. Sevgili Yazarımız, “Öyle garip bir hikâyeydi işte…” diyerek yola koyulurken içten bir merak duygusu uyandırıyor okuyucuda. Daha ilk satırlarından itibaren okuyucuyu peşi sıra sürükleme iddiasında olan kitabın, sayfaları çevirdiğiniz zaman iddiasında ne kadar haklı olduğunu görüyorsunuz. Aslında bir anda okuyup bitirebilmek yerine, içiniz daraldıkça, açıp okumak isteyeceğiniz bir kitap. Her bir sözü, her bir satırı başlı başına incelemeye tabi tutulacak kalitede...

Okurla sohbet edercesine kaleme alınan yazıları okurken yazarın samimiyetini kelimelerden fark edebiliyorsunuz. Adeta Sevgili Tülin Hanım ile karşılıklı sohbet ediyormuşsunuz hissi yaşıyorsunuz. Ara ara sorularla da sohbeti canlı tutarken, vereceğiniz cevabı önemsiyormuşsunuz gibi geliyor. Sorulan sorular aslında bir bakıma hayatta karşılaştığınız sorunlara karşı sizde iç sorgulama oluşturarak öz değerlendirme yapmanıza olanak tanıyor.

Yazarımız sorular sorarken okuyucunun içinde var olan çıranın ışığını yakmak isteyerek bir bakıma cevabın gayet sade ve basit olduğunu, sorunun devamındaki cümlelerde bize gösteriyor.

Hayatta hepimizin başına gelebilecek acıların varlığını gerçeklikten uzaklaşmadan var olduğu kadarıyla ve abartıdan uzak bir şekilde anlatırken bu acılara karşı direnmek yerine onlara karşı nasıl davranmanız gerektiğini ve dahası o acılarla nasıl daha da güçlenebileceğinizi öğretiyor. Küllerinden doğan Anka kuşu misali insanın acılarından nasıl doğabileceğini en ince ayrıntısına kadar anlatıyor bize Sevgili Yazarımız.

Acıyla olgunlaşır insan ve acılar, duyguları tımar eder. Adım adım nasıl olgunlaşması gerektiğini aşama aşama anlatıyor. Yaralara basarak yükselmek gerektiğini en ince ayrıntısına kadar işliyor kitapta. Yazarın bu eserini, hüzünlü insanlar için motivasyon, kaybettiğini düşünenler için bir başucu kitabı olarak görebilirsiniz.

Ne kaçmak kurtuluş, ne de gidenin arkasından bakmak çaredir. Her gidenden öğrenecek bir şey kalmışsa geride üzülmenin gereği kalmamıştır artık. Zamanın tedavi eden yanını bulmaya başlıyor insan, acıların sonrasında. Yaralara merhem olarak sürülen zaman ve insanın kendi ruhu iyileştiriyor hazan yaralarını.

Her biri ders niteliğinde olan sözleri okuyunca, bir an bunu yazan kişinin neler yaşamış olduğunu düşünmekten alamıyor kendini insan. Bir yaşam koçu edasıyla insanın kalbini ve zihnini onarırcasına kendiniz için kendinize iyilik yapmanızı istiyor.

Her bir cümle, her bir söz çerçeveletilip duvara asılacak türden olmuş. Her biri bir deneyimin ürünü olan, altını çizeceğiniz o kadar çok cümle var ki kitapta. Dili sade, kelimeler gündelik hayattan ve anlaşılır bir şekilde kullanılmış. Cümleler gayet manalı ve anlam bütünlüğü içinde yerli yerinde olmuş.

Öfke ile merhamet, umut ile karamsarlık arasında bir yerde durarak okurun iç aydınlatma lambasını, insanın kendisinin yakması gerektiğini usul usul ve tane tane anlatıyor. Bazen hayatta karşılaşılan sorunlara odaklanarak, onun insana katabileceği olumlu yanları, güzel tarafları gözler önüne seriyor. Bunun adına Polyannacılık denilmese de kötülüklerin içerisindeki iyilikleri görebilme erdemini sunuyor.

Günlük ve anlatı tadında bu kitabı okurken, kendi yaralarınızı, mutluluklarınızı, hüzünlerinizi, gözyaşlarınızı, sevinçlerinizi, kaybedişlerinizi, kazançlarınızı, velhasıl adına yaşamak dediğiniz her ne varsa, hepsini bulacaksınız. Sayın Yazarımız, özelde sevgi, genelde ise hayat olarak nitelendirdiği ne varsa, kitabın içine usulca serpiştirmiş ve kendinize en uygun olanını yine sizin bulup çıkarmanızı istiyor. Yaşadığınız ne ise ona uygun olanını da kitabı okuyunca doğal olarak buluyorsunuz.

Aslında kitabı, Zümrüdüanka’nın hikâyesinde özetliyor Yazarımız. Yedi vadi imtihanını geçip başarabilenlerin her biri küllerinden yeniden doğan Anka Kuşu olur. Bunu anlamak için de kitabı okumanız gerekiyor. Kitapla ilgili daha fazla ayrıntıya girmeden sözün özü diyor ve kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.

Kalemine, yüreğine sağlık Sayın Tuğba Tülin Durdu. Okuyacaklara keyifli okumalar diliyorum.

 
ABONE OL
Deniz feneri detay
Deniz feneri detay
Kızılay 160x600
TDV ramazan