Şevket Ağabey
Aziz dost İsrafil Kuralay ile
vedalaşırken “Son yıllarda katıldığım en güzel toplantı oldu.” dedi. İçimden
Allah’a şükrettim. Bahsedilen bu program, merhum büyüğümüz Mehmed Şevket Eygi
hakkında, Recep İncecik’in Sultanahmet’te sahibi olduğu “Sultan Köşesi”
lokantasında cumartesi günü gerçekleşen anma toplantısıydı.
Eskiler “tahdis-i nimet” derlerdi.
Yapılan hizmetlere, güzel faaliyetlere şükredilmesi gerekiyor. Burada –haşa-
gurur kibir yok! Evet, hakikaten müstesna bir buluşmaydı. Bir fikir, his,
heyecan şöleniydi. Programı sevk ve idare etmek fakire düştü. Suriye’de yaşanan
millî bayramın bütün İslam âlemine yayılmasını temenni ettim önce. Gazze’de,
Filistin topraklarında, Doğu Türkistan’da ve diğer coğrafyalardaki mazlumların acılarının
dinmesini diledim.
Mehmed Şevket ağabeyimizle 45 yıllık
bir tanışıklığımızın olduğunu, onun yazıları ve çıkardığı Büyük Gazete ile yetiştiğimi, fikirlerinin tesirinde kaldığımı
anlattım. Sonra ilim, kültür, sanat, siyaset, basın ve iş dünyamızın mümtaz
simalarını dinlemeye başladık. Kısa konuşmalar yapıldı, ilgi çekici hatıralar
anlatıldı. Sırasıyla Sabri Yılmaz, Sabri Gültekin, Temel Emiroğlu, İsmail Fatih
Ceylan, Bedir Acar, Emrullah Hatipoğlu, Turan Türkmenoğlu, Yaşar Değirmenci, Turan
Kıratlı, Cafer Vayni, Mahmut Göksu, Ekrem Kızıltaş, Mehmet Cangir, Ali Erkan
Kavaklı, Ali İhsan Gülcü, Dursun Gürlek, Savaş Çevik, Ekrem Kaftan, Cahit
Polat, Sefa Saygılı, Ali Akben, Müfid Yüksel, Rahmetullah Karakaya, Saliha
Sultan, Recep İncecik ‘muhtasar ve müfid’ (özlü, faydalı) konuşmalar yaptılar.
Şevket Ağabey ile tanışmalarının hikâyesini, hatıralar eşliğinde dile
getirdiler. İtiyatlarından, idealinden, örnek şahsiyetinden misaller verdiler. İnancını Yaşayan Münevver Mehmed Şevket Eygi
kitabımdan söz ederken şöyle dedim: “Hüsrev Hatemi Hoca mizahi dille bir beyit
yazmıştı: ‘Nedir benim bu işte zorum/Niçin yok benim sponsorum?’ Hamdolsun, bu
kitap için Sefa Saygılı, Recep İncecik ve Ali Akben sponsor oldu. Dört yıl emek
verdiğim kitabı, Akıl Fikir Yayınları titizlikle neşretti. Kitaptaki bütün
güzellikler, iyilikler merhum Mehmed Şevket Ağabeyimizin, hatalar ve kusurlar ise
benimdir.”
Konuşmalar tamamlandıktan sonra akşam
namazı için ara verildi. Sonra yemeğe geçildi. Ağabeyimizin sevdiği mütevazı ve
sade yemek, gastronomide “Yılın Ahisi” Ödülünü alan Recep İncecik tarafından
ikram edildi. Dağıtılan Osmanlı şerbetinin ardından çay faslına geçildi.
Program Mikail Tekçe’nin okuduğu Kur’an-ı Kerim ve Emrullah Hatipoğlu Hocamızın
yaptığı duayla tamamlandı.
Toplantıya Mehmet Maksudoğlu, Cevat
Özkaya, Oğuz Çetinoğlu, Şerif Aydemir, İsrafil Kuralay, Fatma Ersem Yargıcı,
Fehmi Atay, Selahaddin Kocaarslan, Gülcan Tezcan, Hayri Ataş, Yakup Tutum, Halim
Melikoğlu, Mikail Tekçe, Özkan Karaca, Mesut Altunterim, Ali Altunterim, Ramazan
Ersarı, Nihat Can, Mihmail Mangan, Ömer Özveren, Mürsel Dokumacı da iştirak
etti. Mazeretleri dolayısıyla katılamayan bazı dostlarımız ise selamlarını
gönderdiler.
Mehmed Şevket Eygi ömrünü, aziz
milletimize ve mübarek ümmetimize hasretmişti. Hayatı boyunca oluşturduğu 100
bin kitaplık muhteşem kütüphanesini ve başta hat eserleri olmak üzere kıymetli sanat
koleksiyonunu ise Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Millet Kütüphanesi’ne hediye
etmişti. Gençlerimiz, seçtiği eserleri okusun, irfan hazinesinden istifade
etsin diye. O, İslamiyet’i en doğru şekliyle öğrenmiş, bu kutlu yolda yürümüş, gençliğe
hizmet etmiş bir abide şahsiyetti. Yayınevi kurmuş, gazeteler çıkarmış,
kitaplar yazmış ve çilelerle dolu destansı hayatını topluma adamıştı. Şimdi
görev sırası bizde: Hatırasını yaşatmak! Şevket Ağabeyi çok seven ve onu en iyi
anlayan dostları bir vakıf kuruyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü, bu vakfa merhumun
ömrünü geçirdiği Fatih ilçesinde bina tahsis etmelidir. Fatih’te güzel kütüphaneler
kuruldu. Belediyenin yöneticileri, yeni bir kütüphaneye ‘Mehmed Şevket Eygi’
adını vermelidir. Takdir görür, dua alırlar. Esasen bu, ihsan veya lütuf değil vefa
borcudur, kadirşinaslıktır. Bu yapılmazsa, o vakit vebale girilir.
Vakıf kurulduktan sonra yapılacak ilk
işlerden birisi “Mehmed Şevket Eygi Gazetecilik Ödülleri”ni ihdas etmektir.
Anadolu’da en çok sevilen ve neredeyse bütün evlerde kitapları bulunan Bedir
Yayınevi yeniden canlandırılmalıdır. Önce büyüğümüzün külliyatı neşredilmeli, ardından
bastığı kitaplar yenilenmelidir. Çıkardığı gazeteler ve yayımladığı eserler
hakkında üniversitelerde tezler yaptırılmalı, belgelik filmi hazırlanmalı,
tanıyanların tanıklığına müracaat edilmelidir. Mehmed Şevket Eygi gibi
şahsiyetler kolay yetişmiyor. Değerlerini bilir ve hatıralarını yaşatırsak yeni
öncülerimiz yine yetişir. Sefa Saygılı, Ali Akben ve Cahit Polat’ın ona dair yeni
kitaplar yazdığını müjdeleyeyim. Bu vesile ile ağabeyimize Cenab-ı Hak’tan rahmet
diliyorum. Ruhu şad, kabri nur, mekânı cennet, menzili mübarek, makamı yüksek
olsun. Dostlarına, meslektaşlarına, dava arkadaşlarına ve bütün sevenlerine gönül
dolusu selam, saygı.