Sevgiye Su-i Kast
Her yıl 14 Şubat, sevgililer günü olarak kutlanıyor. Batı icadı bu kutlamalar ilk bakışta masumane hatta iyi niyetle icat edilmiş zannedilebilir. Dünya kadınlar günü, anneler günü, babalar günü, öğretmenler günü, engelliler günü, yaşlılar günü, çocukların doğum yıldönümleri, eşlerin karşılıklı doğum ve evlenme yıldönümleri, anne-babaların doğum ve ölüm yıldönümleri vs… yani yılın epeyce bir kısmı bu kutlamalarla geçiyor.
Peki neden böyle bir gün. Gerçekten bu vb. Günleri icad edenler, insanlar arasında sevgi köprüleri kurmayı mı hedefliyorlar? Ya da onların mutlu ve huzurlu ailer kurup ömür boyu beraberliği hedefleyen karı kocalar olmalarını mı istiyorlar. Onların piyasasını bilen her aklıselim bilir ki, bu günleri üreten karanlık odakların hedefinde hiç bir zaman böylesi masum, fazilet ve edem yüklü insani değerler hiç bir zaman olmamıştır ve olmayacaktır.
Bir kere kendini bilen her insan, bu karanlık odakların aydınlıkla işleri olmadığını iyi bilir. Çünkü insan denen varlık, ar, namus, edep, hayâ, eşini kıskanma ve utanma duygusu gibi manevi duygularla doğar ve bu duygularla yaşar. Zaten insanı diğer canlılardan ayıran özellik de bu değil mi? Ama fıtrat bozulup ölçü ve değerler alt üst olunca, insan vahşileşiyor. Dolayısıyla bu duyguları yok olmuş insanlar, hala insan kategorisinde sayılır mı? Tartışılır.
Maalesef batı kültürü kendisiyle beraber tüm dünya insanlığını da akıl almaz felaketlere sürüklemektedir. Kendisi nasıl bir cendereye düştüğünün farkında mıdır? Bu duruma göre değişir elbette. Bunun farkında olduğu halde, kendi halkına ve insanlığa ihenet edenler de var. Tehlikenin farkında olmadığı aynı anafora kapılan gafil zavallılar da var. Ama söyle veya göyle, insanlığın kuyusu kazılmaktadır. Maalesef insanlık, kocaman bir boşluğa itildi ve ısrarla itilmeye devam da edilmektedir. Parayı ilah, şehveti put, seksi ibadet gören zavallı yığınlar…
Şu anda batıda aileden, akrabalık bağlarından bahsetmek mümkün değildir. Büyük küçük, sevgi saygı yok. Şefkat merhamet yok. Yardımlaşma dayanışma paylaşma yok. Edep hayâ ar namus yok. Fazilet erdem yok. Kısacası batıda insanlık yok. Aileyi yok eden batı yok olmaya mahkûmdur. Batı kültürünü körü körüne taklit edenlerin sonu da ister istemez aynı olacaktır.
Bu günleri icat edenlerin gayeleri, elbette ki iyilik, erdem ve fazilet değildir. Bunların hedefleri çok olmakla beraber, bir kısmı şöyle özetlenebilir.
Bu hakları bir günle sınırlandırmak. Annelerin, babaların, öğretmenlerin, yaşlıların, engellilerin vs. sınıfların hukuku bir günle sınırlandırılamaz. Aksine var olan tüm haklar 365 gün 24 saat kesintisiz geçerlidir.
İnsanlığı tüketim çılgınlığına sürüklemek… Halkların cebinden her defasında trilyonlar aşırmak. Dilerseniz hesaplayın. Örneğin sadece sevgililer gününü dünyada iki milyar insanın kutladığını ortalama 50 dolarlık birer hediye aldıklarını düşünelim… Diğer günleri de ekleyelim. Her yıl genel olarak fakir halkların cebinden ne büyük servetlerin devşirildiği görülecektir. Bu günlerin her birinde sayısız yığınların ceplerinden ne kadar paralar aşırılıyor ve bu paralar kimlerin kasalarına akıyor.
Özellikle sevgililer günü vb. günlerde ek olarak edep, hayâ, ar, namus gibi değerlerin yok edilmesi de cabası. Basına, sosyal ve a sosyal medyaya yansıyan nice görüntülerde bu vahşetin sadece numuneleri görülüyor. Peki perde gerisinde görünmeyen alemde neler oluyor? Kaç milyon zavallı ve gafil genç kızın ırzı kirletiliyor? Kaç aile dağılıyor? Buna bağlı olarak kaç anne dul kalıyor? Kaç çocuk çocuk yetim ve öksüz kalıyor? Dağılan ailelerden savrulan nesillere neler oluyor?
Evet maalesef bu kapkara odaklar, kadını kadınla vuruyorlar. Ahlaksızlıklarına perde ettikleri sevgi, aşk vb. Cilalı sözlerle ne büyük felakatlere kapı aralıyorlar zalimler...
Sevginin kendisine su-i kast olup gerçek aşk ve sevginin yok edilmesi. Evet bu güne tapınırcasına sarılanlar, yılda kaç sevgili değiştiriyorlar. Aslında bunlarınki aşk ve sevgi falan değil adi bir şehvetperstlikten ibarettir. Evet bu katiller, kadını kadınla vuruyorlar. Erkeği erkekle vuruyorlar. Sevgiyi sevgiyle, aşkı şehvetle vuruyorlar. Ahlakı ahlaksızlıkla, huzuru terörle, ülkeleri savaşla vuruyorlar. Yani vahşi batı katildir, canidir, sadisttir, gafildir, haindir... ama tüm bu kötü yönlerini ustaca örtebilecek kadar da usta bir münafık ve iki yüzlüdür. Veyl olsun zalimlere... Selam... Dua...