Sevginin eğrisi
Hayvan hakları yasasında ciddi adımlar
atılıyor. Bu gelişmeler sevindirici.
Sahi, yolculuklarda orada burada, ne
zaman hiç tanışmadığımız bir hayvan görsem ve o da beni görse, aramızda; ne
zaman ne de mekanla tanışmaya ve onlardan izin almaya tenezzül etmez, serseri
bir sevgi oluşuyor. "Kün!" oluyor, "fe yekün" oluyor.
Sanki onlar vahdeti vücudu ilk tazeliği
ile yaşamak için çok sevimli kalıplar içinde bekleşen sıcak mayiler ve yeni kalıplara
dökülmek için muhataplarından bir işaret bekleyen sevgi, merhamet eriyiği gibiler.
Onlar üzerinden ilahi mizah, tam neşe güldürmece ve bende de karşılığını hep özleyen
bir muziplik var tabi.
Bir kahvaltılık yol uğrağımızda neredeyse
omuzlarımıza tünemek isteyen kısık mavi gözlü koca köpek, karı (Nazımiye)
koca(Nazmi) ve kız kardeş Hörü adlı üç pispası(kediyi) görünce dostumla: "Fakat
insana bakın. İnsan herhalde vahdet i vücüdu vahşet i vücüd olarak anladı.
Yanlış anladı." diyor, buruk halde gülüşüyoruz.
İnsanlar birbirlerine karşı
vahşileşirken bu hayvanların hem kendi aralarındaki hem de insanlara karşı olan
yakınlıkları da neyin nesi… Bir kere eskilerin kitaplarını yazdığı adabı
muaşeret/insan ilişkilerindeki edep ve nezaketi artık insanlarda kolay kolay
göremezken, insanlar alemi birbirine karşı bu kadar kabalaşmışken bir hayvanın
dönüp insana gösterdiği nezaket çok dikkat çekici. Merhabalar, saygıyla
selamlamalar mı dersiniz, hatır sorma anlamına gelen mimikler ve jestler mi
dersiniz, “ne zamandır görünmüyorsun, özledim” ’lere, “hiç öyle şey mi olur
estağfirullah”, “her zaman beklerim”, “çok özletme” gibi cümlelere tercüme
edilebilecek sevgiye, samimiyete, yakınlığa dair her şey var haycanlarda.
Haycan derken, bir ara bizimle birlikte yaşayan kedilerimize ve onların
gittikçe çok olgun davranmasına dair çocuklarla onlara farklı bir tür ismi
koymamız gerektiğini düşünmüştük. Kelime denemeleri yaparken haysan maysan
derken, haycan kelimesinin daha iyi durduğu kararına vardık. Bu konuya dair o
kadar çok gerekçe birikmiştir ki hayatımızda… Tabi bunlar kitap olası. Mesela
ev ortamında ses düzeyinin olağanın üstüne çıkması konusunda pispasların bizi
uyardığına kaç kez tanık olduk. Sükûnet ve barışın nöbetini tutmaları çok
enteresan. Hele evin küçüklerine karşı onları zarardan korumaya çalışan ve
eğlendiren bir bakıcı rolüne bürünmeleri… Neler neler.
İnsanın hayvan sevgisi de sorgulanmalı. Sevgi
hep iyi bir şeymiş gibi durmasıyla olumsuzlukların paravanı olabilme
potansiyeline sahip. Sorgudan da muaf oluyor böylece. Halbuki sevginin de bir
ahlakı var. Mesela bir hayvana gösterilen incelik ve merhametin samimi olup
olmadığı iddiası bile haklı olabilir. Neden mi? Aynı insanın insani hiçbir
bağlılığının olmayışı veya insanlara kaba ve sorumsuz davranışı büyük bir
çelişki değil mi? Hakikaten hayvanlara gösterilen kimi aşırı sevgi
gösterilerinin diğer ucuna baktığınızda dehşete düşebilirsiniz. Evet.
Hayvanlara karşı gösterilen aşırı sevgi ve bağlılık gösterilerinin, aşırı
korumacı yaklaşımların diğer ucunda insana duyulan kin, insan sevgisizliği de
yatabiliyor. Yani insani ilişkileri iyi olmayan bir insanın hayvanlara
sığınması ve kendini asıl ilişkilerde ve sırayla bütün ilişkilerde iyileştirecek
yerde, insanları terk edip büsbütün hayvanlara yönelmesi, ne kadar haklı
nedenlere dayanırsa dayansın sorunlu görünüyor. Bir tarafta başarılamamış bir
sevgi boşluğunun başka bir yöne ve abartıya çıkması incelenmeye değer.
Neredeyse bu ve bunun gibi insanlık suçlarının telafisi için kullanılan
hayvanlar bunun farkında değil...
Hayvanların insan sevgisi ve sorumsuzluğuna
tatmin aracı olarak kullanılması ve gerçekte insan yakınlarına, annesine,
babasına, evladına veya komşusuna- çevresine merhametsiz davranma çelişkisine
düşmüş insanların ellerine düşmesi üzücü... İnsanı insan yerine koymuyorken,
hayvanı insan yerine koyma gayretindeki çelişki hayatta iyi sonuçlar
vermeyecektir. Bu gösterme ve abartılı sevgiler suçlu ve şüpheli sevgiler olma
potansiyelini barındırabilir.
Yetersiz ve sağlıksız sevgi yerine,
önceliklerini bilen, haklı bir/bin sevgi ve emekten yanayım.
Yani önce insan. Sonra ve yanı sıra,
aynı zamanda hayvan ve her şey… Bütün bir varlık sevmeye değer.
Sevgiyi doğru sevmek işidir bir parça da
olsa bahsetmeye çalıştığımız şey…