Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Şubat 2024

Sevgililer Günü ve kalbe düşenler…

Seviliyoruz, öyle çok seviliyoruz ki… Kusurlarımız, günahlarımız olsa da yine seviliyoruz… Bizim için güneş doğuyor, yer yuvamız olmaya devam ediyor; yıldızlar ise nurani kuşlarımız… Koca kâinat bizim için yaratılmış; dünya bizim için bezenmiş; dağlar emniyetimiz için omuz omuza vermiş… Seviliyoruz, öyle çok seviliyoruz ki… Sevgi yüreğimize yorgan, çiçekler yollarımıza nakış… Seviliyoruz, öyle çok seviliyoruz ki… Parmağa tırnakları, başımıza saçı, gövdeye ayakları takan her hediyesiyle bize sevdiğini göstermiyor mu? Böyle Sevenden sevgiyi öğrenip; sevdiklerimize sevdiğimizi göstermek sevildiğimizin de şükrü olacaktır… Allah için sevmek, Allah’ın sevdiklerini Allah için sevmek; bir güne münhasır değil her dem sevmek…

İnsan ne hata yaparsa yapsın, hangi günahın esiri olursa olsun, Allah onun için yağmuru yağdırmaya, ağaçtan meyveyi, basit bir topraktan nebatatı çıkarmaya devam ediyor. Allah, insanı kusurlarından dolayı hiçbir şeyden kovmuyor; ağacın meyvesinden, gölgesinden, buluttan, sütten, yumurtadan, zeytinden kovmuyor... İnsan bu misafirhaneden ayrılana kadar, Allah her misafirini rızık cihetinde sevindiriyor; kimsenin suyunu, elektriğini – güneşini kesmiyor, havasını kesmiyor; nankör misafir için dünyayı sırt döndürmüyor…

Evet, biz de gönül hanemize konmuş, hayatımızı paylaştığımız eşimizi, dostumuzu, yakınlarımızı, Müslümanları seveceğiz, kusurlarına rağmen sevmeye devam edeceğiz… Madem kusurlu olana havayı ve güneşi ve de nimetlerini kesmeyen bir Allah’ımız var ve bütün kâinat da bu hakikate şahittir. Biz de eşimize – sevgiliye, dostlara, yakınlarımıza sevgiyi kesmeyeceğiz, nokta koymayacağız… Hayat arkadaşımızı sadece Sevgililer Gününde hatırlayıp, sevmeyeceğiz; bir ömür, havayla var olan alışverişimiz gibi seveceğiz…

Aşkın, sevginin sahiciliği Sevgililer Günü’nde değil, insanın ayağı kaydığında ve ilk hataya düştüğünde ortaya çıkar... Senin için: Öldüm! Bittim! Yandım! Diyenler; sizin için her zorluk karşısında durmayı söz verenler, bir anda kan davalınız olabilir, hatta sizde bulunmayan kusurların bile listesini tutar; biranda düşman kesilirler… Sevgi kusur aramak değil; yol paylaşmanın sevincini bir ömür yaşamaktır! Sevmek; gel beraber birlikte tam olalım demek. Sevmek; gel beraber Allah’ın rızasını kazanalım; birlikte olgunlaşalım; birlikte şükredelim; birlikte imanlı nesillere vesile olalım demek…

Biz sevmeyi Hazreti Peygamberimiz ve mübarek Hatice anamızdan öğreneceğiz. Hz. Ali’den, Hz. Fâtıma’dan öğreneceğiz… Kısaca: Sevgiyi Vedûd olan Yüce Allah’tan öğreneceğiz... Sevenleri seveceğiz; sevgisizlere de sevgimizle sevgiyi öğreteceğiz…

Son söz Bediüzzaman’ın: “Tâdât ettiğin sevdiklerini sevme demiyoruz. Belki onları Cenâb-ı Hakkın hesabına ve Onun muhabbeti namına sev deriz.(...)”

“Hem refika-i hayatını, rahmet-i İlâhiyenin mûnis, lâtif bir hediyesi olduğu cihetiyle sev ve muhabbet et. Fakat çabuk bozulan hüsn-ü suretine muhabbetini bağlama. Belki kadının en cazibedar, en tatlı güzelliği, kadınlığa mahsus bir letâfet ve nezaket içindeki hüsn-ü sîretidir. Ve en kıymettar ve en şirin cemâli ise, ulvi, ciddi, samimi, nurani şefkatidir. Şu cemâl-i şefkat ve hüsn-ü sîret, ahir hayata kadar devam eder, ziyadeleşir. Ve o zaife, lâtife mahlûkun hukuk-u hürmeti o muhabbetle muhafaza edilir. Yoksa, hüsn-ü suretin zevâliyle, en muhtaç olduğu bir zamanda biçare hakkını kaybeder.(...)”