Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.71
Gram Altın
2508.42
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

16 Şubat 2020

Sevgililer günü neden icat edildi?

Bir kısım uyarıcı, yazar, kanaat önderi sadece sevgiler günü değil takvim üzerinde yer tahsis edilmiş her ayrıcalıklı gün için toplumu uyarma, aydınlatma vazifelerini her yıl benzer şekilde yapmaya devam ediyor.

Bu, modern zaman irşatçıları, özel olduğu dünyaca kabul edilen ve kabul edilişin dışına çıkmaya, direnç göstermeye gücü yetmeyecek anneler-babalar, kadınlar-sevgililer gününe dair itirazlarını sürdüredursun, her geçen yıl bunun daha sönük ve cılız şekilde yapıldığını fark ediyoruz.

Protestonun güçten düşmesi bir yana, karşı çıkanların sayısının dikkate değer bir azalma gösterdiği de oldukça aşikâr!

Kapitalist sistemin pazarlama oyunları, halkla ilişkilercilerle profesyonel işbirlikleri, üretici sistem sahiplerinin daha fazla satıp daha fazla kazanma hırsları üzerine kurulu anekdotlar, veriler, iddialarla süslenerek dolaşıma sokulan yazıların giderek azaldığı bir tek benim dikkatimi çekmiş olamaz!

Üstelik WhatsApp gibi orta yaş üstü kuşağın dahi ustalıkla ve profesyonel bir şekilde kullanarak paylaşımı çoğaltan, iletiyi büyüten etkisine rağmen bu tür mesajlarda belirgin bir azalmadan bahsediyorsak bunun ne kadar önemli bir değişiklik olduğunu düşünmemiz gerekir.

Peki, ne oldu da reflekslerimiz zayıfladı, direnç gösterdiğimiz noktalar zayıfladı?

İnançlarımız mı değişti, yoksa dönüşüm gösteren biz miydik?

Savunduklarımız tükendi de boyutlar arası geçiş mi yaşadık?

Aslında belki de yaşadığımız değişim bir anda gelmedi kapımıza; gelirken sinyaller verdi, haberler gönderdi de biz iletiyi görmemek için kendimizi kapattık. Sosyal bir değişikliğin ipuçları her alanda kendisini gösterirken bu alanı boş bırakıp geçecek değildi ya!

Gittikçe tekil bir hayat yaşamaya başlayan, evlilikten kaçınan, sorumluluk istemeyen, sevmeyi/fedakârlığı, aptallık/saflık kabul eden, ailenin yaşlılarını yük gören evrilmeden ne tür bir dönüşüm bekliyorduk ki?

Bencilleşen, narsisistleşen, kendisine aşkını tutkuya dönüştüren modern zamanın çokbilmiş, kolaycı, tüketmekten haz alan, kendisininki başta olmak üzere bedeni kutsayan zamane insanı için tüm bunların tahmin edilemez olduğunu kim söyleyebilir?

Annesi-babası için vakit ayırmak istemeyen bunun yerine her yılın mayıs ayında mütevazı bir armağan ile gönüllerini kazandığını düşünen, eşine sevgisini/sadakatini sürekli göstermek yerine yılın tek bir gününde bütçesine göre aldığı hediyeyle savuşturabilen bir insan için sunulan teklifin cazibesi sorgulanabilir mi?

Yaşam boyu yapılacak fedakârlık, nezaket, iyi tutum, gönül kazanma girişimi yerine yılda bir kez alınan hediye, atılan mesaj, kısa bir telefon konuşması kutlamasıyla vicdanın rahatlatılma girişimi ben merkezli birey için gerçekten güzel bir alışveriş değil miydi?

Doludizgin yaşanan bireysel hayatın modern günah çıkarma günlerine dönüştürülen bu zaman dilimleri hem ruhsal bir rahatlama hissi yaşatırken aynı zamanda da kendisine ait kıldığı zamanı, fedakârlığı, çabayı, özveriyi esirgeme -en azından- cimrilik etme hakkını veren post modern takas, belki de insanlık tarihi boyunca keşfedilmiş en popüler bir alışveriş olacaktır kim bilir!

Twitter.com/sabihadogann