Sevgili Psikoloğum Bediüzzaman \u2013 19
Sevgili psikoloğum Bediüzzaman, cehennemin yeryüzü şubesi olanlar, hem içerde, hem dışarıda yakıyorlar, hayatları söndürüyorlar... Şeytanın elinde ahireti harap edecek Molotof, alçağın elinde ise mala cana zarar veren Molotofu2026 Zemin zebanileri enerjilerini şarj oldukları şeytandan alıp, öfkelerini mazlumlara yönlendiriyorlaru2026 Kaybettikleri insanı değerler hiç umurlarında olmadan daima zulmü ihtiyaç görüyorlaru2026 Ebu cehiller köşe başlarını, akıl başlarını, yürek başlarını tutmuş, muvaffak olmaya çalışırken, Kur'an Talebeleri ise, küfrün planlarını bozmak için cansiperaneu2026 Gecelerde dua aydınlığına sığınanların, hainlere olan öfkeleri, itidale sağduyuya teslim oluyor; Allah'ın öfkesine olan güvenlerinden dolayıu2026
Sevgili Psikoloğum, Uyku alçaklıklara kızıp terk edince, Nurların reçete dolu okyanusuna atılan olta, her seferinde merhem olan bir hakikatle çıkıyoru2026 Geceler istiridye kabuğudur; içinde ne inciler barındırır...
Bu yaşanan ve tarifi acze düşüren Vandallıklar içinde, sadece Allah ile irtibatı sağlam olanlar, cehennemin toz dumanından korkanlar, buranın toz dumanı ile yeise düşmeden, geleceğe ait müjdelere kilitlenmişler... Gerçek Kur'an talebeleri karanlığa değil, karanlıktan sonraki aydınlığa perdelerini açmışlar... Siz hep öyleydiniz sevgili Üstadım; soğuk koğuşlarda, içinizde gençliğin kurtuluşuna sıcacık heyecanlarınız vardı. Ruhu buz insanların, camsız buz gibi koğuşlarda, size cefa ve türlü eziyet yaşatmalarına inat; içinizde meltemler, duygularınız umut tarlaları gibiydi ve ektikçe ektiniz... Narin bedeniniz zulmün fırçalarına Tuval iken, siz imanınızı tefekkürünüzü fırça etmiş, gönüllere tatlı dokunuşlar ile iman kurtarırken, harikulade tablolara vesile oldunuz... Siz yeisi çukurlara bırakıp, ümidin burçlarında dolaşırken, minareler ezansız, kafalar izansızdıu2026 Siz şükrü tespih yaparken, insafsızlık ehli imana göz açtırmıyordu... Siz ümide sımsıkı sarıldığınızda, dinsizlik en hükümran olduğu zamanlarını yaşıyordu... İşte Kur'an fedaileri sizin reçeteniz ile bu çeşidi bol zulüm asrında ümit yitirmeden, bu günün eksik olmayan vahşetine değil, müjdeli geleceğe bakıyorlar... Sizin ve sadık talebelerinizin bakışlarının temizliği Allah katında dua yerine geçti ve çok yaralar sarıldı, mümkün görünmeyen özgürlüklerin kapısı açıldı; başörtüsü, imam hatipler, devletin eserlerinize sahip çıkması gibiu2026
Biz ümit etmeyi bile beceremedik, dev aynasında gördüğümüz dertlerimiz yüzünden.Nefis zevki sefa isterken, zevki cefa olan Allah dostları yanında kıvılcım hükmünde olan dertlerimiz heyula oldu Gözümüzde... Alacaklı değiliz ki huzurdan, verilenler ikram-ı ilahu00ee yeden... İmanı dev, cefası dev insanlar hiç küsmeden, alacaklı gibi davranmadan sadece zerrelerine kadar borçlu olduklarını hissederek yaşadılar... Eksiğimiz oldu sımsıkı sarılmadığımız ümit, yeise inatu2026
İşte yeisin belini kıran ifadeleriniz:
"Yeis en dehşetli bir hastalıktır ki, alem-i İslamın kalbine girmiş. İşte o yeistir ki bizi öldürmüş gibi, garpta bir-iki milyonluk küçük bir devlet, şarkta yirmi milyon Müslümanları kendine hizmetkar ve vatanlarını müstemleke hükmüne getirmiş. Hem o yeistir ki, yüksek ahlakımızı öldürmüş, menfaat-i umumiyeyi bırakıp menfaat-ı şahsiyeye nazarımızı hasrettirmiş. Hem o yeistir ki, kuvve-i maneviyemizi kırmış. Az bir kuvvetle, imandan gelen kuvve-i maneviye ile şarktan garba kadar istila ettiği halde, o kuvve-i maneviye-i harika meyusiyetle kırıldığı için, zalim ecnebu00eeler dört yüz seneden beri üç yüz milyon Müslümanı kendilerine esir etmiş. Hatta bu yeisle, başkasının lakaytlığını ve füturunu kendi tembelliğine özür zannedip neme lazım der, 'Herkes benim gibi berbattır' diye şehamet-i imaniyeyi terk edip hizmet-i İslamiyeyi yapmıyor."
"Madem bu derece bu hastalık bize bu zulmü etmiş, bizi öldürüyor. Biz de o ku00e0tilimizden kısasımızı alıp öldüreceğiz.
Bu hakikatleri okuyup, yeisten intikam alan sadık talebelerinin sadakati, karşılıksız kalmayacak inşallahu2026 Bizlerde şeytana, hıyanete, düşmanlıklara hakikat Molotoflarımızı atacağız can yakmadan. Ne canlar yandı küfrün oyuna gelenler yüzündenu2026