Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

SEVGİDE AŞIRILIKLARDAN KAÇINMAK

Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:

"Sevdiğinizi çok aşırı sevmeyin, bir gün nefret edebilirsiniz. Nefret ettiğiniz kişilerden de çok fazla nefret etmeyin, bir gün sevebilirsiniz."

Kendimizi ve geçmişimizi gözden geçirirsek hepimizin bu duyguyu yaşadığımızı fark edebiliriz. Belki itiraf etmek kolay olmaz, ama bilinçaltımıza doğru seyahat ettiğimizde karşımıza çıkacaktır.

Gerçi biz "sevgi eksikliği" yaşayan bir toplumuz, daha çok ani nefretlerimiz ve önyargılarımızdan dolayı sevmeyi unutmuşuz ya da unutturmuşlardır.

Tökezlediğimiz anda canımız yandıysa, "sevgi" nefrete kolaylıkla dönüşüverir. Nefretimiz sürerken; cüzdanımıza ya da nefsimize hoş gelen menfaatlerle karşılaşınca da "nefret" sevgiye dönüşüverir.

Mesela; herkesin çok fazla sevdiği, kıymet verdiği büyükleri, önderleri, liderleri vardır. Öyle severler ki; çocukluğundan tutun da bugününe kadar bütün hayatlarını bilirler ve kendilerine örnek alırlar. Böylelikle de atalarımızın dediği gibi, "aşırı sevgi hataları örter." Yani fazlaca sevdiğimiz kişinin yanlışlarını, saçmalamalarını görmezden geliriz.

Bu sevgi, anne-baba sevgisinden, çoluk-çocuk sevgisinden ileridedir. Yalnız, sevenin sevgisinden, sevilenin haberi yoktur, hatta hiç tanımaz bile.

O büyük sevgi yüzünden hayatı paylaştığı insanlar, kendi gibi düşünmüyorsa, yakınlarından nefret eder. Hal böyle olunca, asıl sevgi duyulması gerekenlere karşı nefret meydana gelir.

Veya sevdiğimiz kişiye (bu arkadaş veya grup lideri olabildiği gibi karşı cinsten biri de olabilir), bir sebepten dolayı sevgimiz bittiğinde makyajı dökülmüş gibi bütün hatalarıyla, çirkinlikleriyle nefret edilecek biri karşımıza dikilir.

Severken ölçülü, nefret ederken ölçülü olmak; insanın kendi kendisini geliştirdiğine, toplumla ilişkisinin iyi olduğuna, aile ve yakınları ile iletişim kurabildiğine işarettir.

Dinimiz dengeli olmayı tavsiye eder. " Sizi mutedil bir ümmet kıldık." (Bakara, 143) buyurulur. Rızasında, gazabında, sevincinde ve üzüntüsünde ölçülü olmalıdır. Olayları değerlendirirken haddi aşmak ve abartmak, kişinin kendisine ve başkalarına zulmetmesi anlamına gelir.

Ön yargılı ve fevri hareket ederek, sevmek ya da nefret etmek, kişiliğinin gelişmediğine, kültürel seviyesinin yeterli olgunluğa ulaşmadığına, henüz hayat yolunda yaya yürüdüğüne işarettir.

Sevgi ve nefreti çok ucuza alıp, çok ucuza satıyoruz. Oysa her ikisi de oldukça pahalı birer hayat düsturudur. Her ikisini de çok ciddiye almak ve aşırılıklardan kaçınmak şarttır.