Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 May 2023

Sevgi mi kazanır, nefret mi?

“Doğru zaman, doğru adam” sloganı ile yola çıkan Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs’ta 27 milyon Türk vatandaşının oyunu aldı. 21 yılın yorgunluğuna, enflasyona, hayat pahalılığına, pandemiye ve onca kara propagandaya rağmen Türk insanı gönülden bir sevgi ile sandığa gidip Erdoğan’a sahip çıktı. Seçilmesine ramak kaldı.

Millet ittifakının temel motivasyonu ise sevgi değil uzun süredir besleyip büyüttükleri Erdoğan nefretiydi. Halbuki Erdoğan’ı kimse uzun boyu, kara kaşı kara gözü için sevmiyordu. Her daim Türk insanının yanında olduğu için, mazlumu, mağduru, kimsesizi kolladığı için seviyordu. Az uyuyup çok çalıştığı için seviyordu.

Devletin parasını inanılmaz altyapı yatırımlarına harcadığı için seviyordu. Yirmi yılda terörü Türkiye’nin gündeminden çıkardığı için, gündüz sokakta güvenle yürüdüğü, gece evinde huzurla uyuduğu için seviyordu. Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada da ülkesine sahip çıktığı, Türk insanının haklarını koruyup kolladığı için seviyordu. Yarın yapılacak ikinci turda işte bu duygular oylanacak. Sevgi mikazanacak, nefret mi? Onun kararı verilecek.

***

14 Mayıs’ın en büyük kaybedeni HDP oldu, ciddi oranda kan kaybetti. Önceki seçimlerde olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu’da seçmenin kapısına dayanıp tehdit eden terörist kalmadığı için millet azıcık nefes aldı. PKK tamamen bitirilip, sivil uzantıları azalsa Yeşil Sol, daha da dibe vuracaktır.

Baraj yüzde 7’ye inmeseydi, İyi Parti ve HDP Meclis’e giremeyecekti. 14 Mayıs’ın en büyük kazancı, şantajlarla siyasetin kirletilmesinin önlenmesi oldu. PKK/HDP’liler bir dahaki seçime daha çok üzülecekler. Türk insanının kendisini tehdit edene, intikam peşinde koşana, kavga dövüş vaat edene iktidarı vermeyeceği anlaşıldı.

Asıl kavga gürültü Pazartesi sabahından itibaren kopacak. 12 seçim yenilgi yenilgi koltuğa yapışan Kemal Bey, bu seçimle birlikte Türk siyasi tarihine karışacak. Türkiye, yakın zamanda yeni siyasi aktörlerle karşılaşacak. Yolda bulduklarını, yola çıktıklarının koltuklarına oturtanlar, yapıştıkları koltuklarından da olacaklar.

***

Her seçim medyada biraz daha temizlikle döndü bize. Eskiden Türkiye’nin ana akım medyasında köşe başlarını tutan İslam düşmanları birer ikişer temizlendi. 14 Mayıs da Habertürk’te CHP amigoluğu yapan birinin kovulması ile sonuçlandı. Medya, MİT ve TSK’den sonra millileşme sırası TÜSİAD’a geldi. Soğanı 3 liradan 33 liraya çıkarıp Kılıçdaroğlu’nun eline verenlerin terbiye zamanı.

Yarın 100 yılın seçimi bitiyor. Sıra işimize gücümüze odaklanıp, reklam ve tanıtıma yönelmeye geldi. Türkiye’nin daha çok dışarıya açılması, fabrikası olanın üçü beşe çıkarması, gençlerin girişimciliğe odaklanması, ticaretin canlanması, deprem mağdurlarının evlerine kavuşması zamanı. Yeni kurulacak hükümetin ise gelir dağılımını düzeltmek için biraz daha gayret etme zamanı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut kabineyi Meclis’e yönlendirdi. Bu seçimle birlikte yeni bir hükümet kurulacak. 14 - 28 Mayıs seçimleri Parlamenter sistemi bir daha hatırlanmamak üzere tarihe gömdü. Bu gece yine bir komedi dans ikilisi sahne alır mı bilemem. Ama bildiğim bazılarının bedavadan sahiplendikleri “Cumhurbaşkanı Yardımcısı” sıfatını çerçeveletip evlerinin duvarına asma zamanı.