Seversen kış da bahardır
Soba yakarsın. Kestaneyi, çayı, kaaveyi koyarsın. Bi'film açar, bi şiir okursun… Eski tefterleri, amel veya işsizlik tefterlerini açarsın durduk yere. Gece uzundur. Ömür kısa. Tarihi geçse de bir türlü eskimeyen dertleri meşk eder, accık ağlaşır, sonra olmadık bi'şeye gülmekten altına etme ihtimaliyle krizi durdurursun…
Kıştır halbuki…
Geçmiş yıllara nazaran yapraklar dökülmekle kalmıyordur. Ağaçlar! Ağaçlar arka arkaya devriliyordur. Yetmiş, elli, otuz yaşlarında sayısız ağaç. Her gün kaçı daha yıkılıp toprağa sarıldı haberini almaktan yerleşik bir keder edinmişsindir kendine.
Aileler hastasının yanına yaklaşamıyordur. Cenazesinde sarılarak ağlaşamıyordur. Her şey insanın nihayet yalnız olduğunu daha bir hatırlatır durumdadır. Keşke güzel ve sorunsuz günlerde de vicdan kıpırtıları bu kadar derin ve samimi olsaydı iç geçirmeleri, tüh keşkeler ve bir daha asla’lar gezinmektedir dudaklarda.
Çeşmeler akıyordur. Gök duruyor. Durduruluyordur.
Evde birbirinin alnına baktığında daha iyi soluk aldıkların olduğuna şükür ediyorsundur. He sesi ile her nefeste andığın Hu’ya sevgin arttığı, eksilmediği için illa bir sevinç yaşıyorsundur.
İnsanlar birbirini yiyordur. Devletler dünyaya sığamıyordur. Sömürgeciler kendi haklarını çoktan yiyip bitirmiş ve sıra hep mazlumların hakkına gelmiş oluyordur. Mazlumlara maruz kalma konumuna baş kaldırma bilincini nasıl verebiliriz'e geçer mevzu. Toplum, toplum, toplumdan sıra kendine gelmeden gece oluvermiştir. Hem ilginçtir. Az kalsın, bütün kötülüğün iyilik olduğuna hükmettirecektir kimi insanlar iyi mi seni? Karşılıksız olmaya ant içmiş iyiliğin tam karşısında durarak!
Kıştır.
Yağmur yağmasa, bulut küsse de kıştır.
Her kesimden hak hukuk yiyiciler haksız sofralarda, masalarda geğiriyor ve bağıra duyura "elhamdülillaaah" diyor veya bir yandan uzun mu uzun "halkların kardeşliğinden" bahsediyorlardır. Ha bir de en komik olanı da, emek diye diye dudakları kavlamış tipler en yakınlarına emek vermekten kaçmışlardır. Ne anne, ne eş, ne dost kalmamıştır emekçi çevrelerinde.
Kar yağmıyordur. Halbuki kıştır...
Az evveli aralamıştır kendini zaman. Sonrası Ocak'tır.
Sen ve dostun, eşin veya çor çocuğun... Kimse sevdiğin; sıcacıksınızdır. İkiyseniz üçüncünüz Allah. Birseniz ikinciniz... Kaç kişiyseniz sonuncunuz! Ya da ilkiniz... İlkeniz...
Seversen kış da bahardır.