Sevdikçe güzelleşir insan Yaş alsa da gençleşir
Tüm kafesleri kırar sevgi…
Tüm parmaklıkları
Sevgiden büyüyen denizlerim, denizleri hür kılan
kıyılarım vardı.
Sordu…”İnsan yıllar geçse de güzelleşir mi? sevdikçegüzelleşir
’’
Sordu…”İnsan yaş alsada gençleşir mi? Seven gönül
gençleşir.’’
Gözlerin kalbe eriştiği noktadır görmek. Göz yuvarlağı
girdaptır iyiyi de kötüyü de içine çeker.
...
Bir çocuk masumiyeti, bir çiçek
zarafeti yükler sevgi, ruhlarımıza.Bir abdest nuruyla çerçeveler, bir de
tebessüm kuşanınca bambaşka güzelleşir yüzler.
Ruhumuza ilaç olan her şey orada(kalbimizde) kök
buldukça yüzümüz göğü olur büyüyen çiçeklerin. Gülümseyişler bahar, hüznümüzeteklerimize
döktüğümüz güzümüzolur, önümüze yinede hep umut koyan.
Sevgiyi tanıyalıberi ne kış ne kıyamet taviz verdirememiştir
benimde içime doğan güneşlere. Gözyaşımaksa da nice sevgisiz duruşlardan, yine habercisi
olmuştur o damlalar rahmetin .
Sevgiyle büyüyen kalbim kalemle, kelamla, muhabbetle dost
olmuştur. Adımların birbirine dolaştığı yerde, kâh yol olmuştur, kâh yol
kenarında gölgelendiğim ağaç, kâh eskittiğim ayakkabılarım, kah ufuktan
yükselen güneş. SEVGİ ne güzel aydınlık olmuştur, gece gibigelen tüm anlara...
Yaşlılığı deri buruşması sananlar ömre yenik düşmüş
olurlar baştan.Sevgiyi yitiren, hayat sevincini yitirendir gençliğini kaydeden.
Hedefleri, idealleri olan insanın gözleri ışıklı, ruhu geniş onlarca yaşa
meydan okuyacak hal üzeredir.
Ruhunu dar tutan insan, yaşı kaç olursa olsun çıkmıştır
tüm merdivenleri. Sona gelmiştir, bitirmiştir kendini . Yavaşyavaş çıkmak varken,
her merdivenin hakkını vermek varken.
Her merdivenin ayrı bir seyr-i keyfi varken.
Ağır ağır yolculuğu severim. Göre göre duya duya, doya
doya, seve seve ... Bir şeftali çekirdeğini bile sevmeye vaktim var. Onun
üzerindeki ince desen etkiler... Hızlı yaşam içinde; bize nice güzellik
kazandıracak şifrelerin olduğu kısmı es geçtik.
D o l u y a ş a
m a k, hızlı yaşamak değildir. Sonsuz bir sevgi kuşatıcılığı ile sarıp
sarmalaktır kendini ç’evreni...
Üzerine eğilerektitreyerek, hissederek durup durupbakmaktırvarlıklara.
.. Dönüp dönüpbakmaktır,bulmaktır . Kalbine yerleşecek olandır bu, sonra vakti
anlamlı kılan, seni manaya taşıyan, mayalayan...
İnsanı yaşlandıran yaşadıklarıdır. Ruhuna yüklediği
yüklerdir. Kanatlarının farkında olmak ise genç kalmaktır. Kanatlandıkça
bırakmak yükleri gereken yerde. Hafiflemek kin gütmemekten geçer, affedici
olmaktan geçer, çok sevmekten geçer...
Yumuşak tuttukça insan oğlu göğsünü
Yorgun düşmez şelaleleri
Yorgun düşmez yaslanan zülüfler
Yaşlı gözler genç kalır ...
Yumuşak tuttukça insan oğlu göğsünü
Yorgun düşmez çiçekler kuşlar
...insanlar!
Gep geniş arz olur göğsümüz bize, sevdikçe... Kin
tutmadıkça. Uçsuz bucaksız nefes aldığımız bir yer. Dümdüz bir ova. Uçurtma
uçurduğumuz, yüksek sesle şarkı söylediğimiz, ufuklara yorulmadan koştuğumuz.
Bıraktığımız yüklerle bize hizmet eden bedenin ruhun
farkına varırız.
Kalbin göremediğini göz görse neyleyelim. Sevgiden
yoksun gözlerin feri var mıdır?
Boş kalan kalpler. Sevgiye muhtaç, sevilmeye muhtaç
inim inim inleyen kalpler…Boş kalan sevgi yükleyemediğimiz nice an,
ihmallerimizle dolu.
Saatin sesine bile anlam yükler insan,isterse...
Zamana iki vuruş yapan saatin TİK TAK sesini seviyorum
Kalbimin sesi gibi
Yaşıyorum- yaşıyorsun
Seviyorum – seviyorsun
...
Nilüfer zontul Aktaş