Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Eylül 2023

​Sevdası öğretmenlik olan hoca: Cemal Kurnaz

12 Eylül 2023 Salı günü Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Tokat Şubesinde çok değerli bir hocayı, ilim ve irfan sahibi, gönlü yüce bir akademisyeni ağırladık. Misafirimiz Cemal Kurnaz Hoca idi.

Kendisi akademik unvanların hepsini almış ama o sadece ismini kullanıyor. Divan Edebiyatı alanında yaptığı çalışmaları bilmeyen yoktur. Ancak onun ilgisi, merakı çok daha fazla, çok daha derin. Kendisini evvela eserleri vasıtasıyla tanımıştım. Daha sonra Gazi Üniversitesinde aldığım doktora dersleri döneminde bizzat tanıdım.

Cemal Kurnaz; hâl dili, gönül dili, akademik dili, günlük konuşma dili Türkçe olan bir hocadır. Hayata bakışı, yaşayışı, inanış biçimi, felsefesi, eğitim anlayışı da Türkçe. Tarihe, edebiyata, sanata, topluma, köye ve şehre bakışı da Türkçe. Türk olmanın ne demek olduğunu bilen, bunun bir imtiyaz olduğuna inanan ve Türklüğün hakkını veren, üreten, temsil eden, ulvi bir davaya gönlünü kaptıran bir hoca. Türk’ün ayak izini süren, duyuş ve düşünüşünün ilhamı, düşüncesinin kökleri Türk tarihine,kültürüne, edebiyatına ve sanatına dayanan bir hoca. Tabiatın sesine kulak veren ve tabii olanla huzur bulan, gönül telinin ritmini bununla tutturan mütevazı bir öğretmen. Onun ruhî portresini anlatırken bile insan huzur buluyor. Sakin ve engin bir gönül. Berrak ve dolu bir hafıza. Sohbeti tatlı, hatıraları kıymetlidir. Öğrencilerinin çok sevdiği bir bilge şahsiyet. Dersini anlatırken hayatı bir bütün içinde sunuyor. Tokat’ta bizleri de aynı letafet ve derinlikte, unutulmaz hatıralarının ve tecrübelerinin ışığında diyar diyar gezdirdi. Kendi köyünden, ailesinden, Öğretmen Okulu yıllarından bahisler açarak hem kendi çalışkanlığını duyduk hem de eğitim anlayışımız ve eğitim tarihimiz hakkında bilgilendik.

Öğretmenlik mesleğini resmî bir vazife olmanın ötesinde bambaşka bir dil ve gaye ile yaptığını anladığımız Cemal Hoca’nın cemali de hâli de muhabbet denizinden çıkmış. Samimi üslubu, yumuşak ve tatlı dili yormuyor, dinlendiriyor ve zamanı bereketlendiriyor. Türkçeye hâkimiyeti, dilimizin özellikle yazılı olmayan özelliklerini, jest ve mimiklerle sunuşu harikaydı. Anlıyoruz ki bir öğretmen önce Türkçeyi tüm zenginlikleri ve kültürü ile bilecek. Bu yönüyle Cemal Hoca örneklik teşkil ediyor.

Tokat’taki öğrencilerinin de katıldığı “Öğretmenlik Sevdası” temalı sohbetimizde bir öğretmenin nasıl olması gerektiğini gördük. Her bir öğrencisinin dilinden Cemal Hoca’yı dinledik. Hem de can kulağıyla dinledik. İçtenlikle söylemek gerekir ki Uzam Yayınları’ndan çıkan “Öğretmenlik Sevdası” isimli eserin tüm öğretmenler tarafından okunması, böyle bir tecrübeden yararlanması ne güzel olur. Cemal Hoca, seyahati seviyor, Tokat’ı da muhterem eşi Şefika Hanımefendi ile teşrif etmişlerdi. Ne güzel karı-koca, ne güzel iki hoca, dedim. Ayrıca davetimizi kabul ettikleri için de buradan bir kez daha teşekkür edelim.

Babacan tavırlarla sözü bile incitmeden, yormadan, mevzuyu çok ayrıntılara boğmadan, odak noktasından uzaklaştırmadan özlü bir biçimde sunan Cemal Hoca aynı zamanda iyi bir seyyah. “Yurttan ve Dünyadan Haberler” adıyla çıkan gezi yazılarından da anlıyoruz ki Cemal Hoca, sağlam bir dava adamı ve vatansever. Bakınız ne diyor: “Türk insanı, ülkesini ve insanları görüp tanıdıkça, nasıl bir vatana, nasıl bir kültüre ait olduğunu daha iyi anlayacaktır. Türk çocuklarına, devletin programı çerçevesinde, Türk kültürünü yapan belli başlı şehirleri mutlaka göstermeli. İstanbul, Bursa, Konya, Çanakkale gibi şehirleri görmeyen insanımız kalmamalı.”

Cemal Kurnaz Hoca, Tokat’a daha önce de gelmiş. Bin yıllık Türk- İslam şehri olan Tokat’ın ara sokaklarında kaybolan, Türk’ün ruhunu arayan, bulan ve onunla hemhâl olan Cemal Hoca, gönlümüzü, ruhumuzu sohbetiyle doyurdu. Anlattıkça kendimizi bulduk, tarihimizi, ülkemizi, milletimizi ve devletimizi daha çok sevdik. Eksiklerimizi gördük, kendimize söz verdik. Umutlandık. Güçlendik. Sevindik. Mutlu olduk. Moral bulduk.

Şimdi 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı daha güzel başladı. Cemal Hoca “Yunus’un Nefesi” isimli eserinde Yunus Emre hakkında şöyle diyor: “Hikmetleriyle Türkistan göçebelerine ruh üfleyen Yesevi gibi.

Onun sözleri her dem yeni. Bu yüzden yüz yıllar sonra bile çağdaşımız olmayı sürdürüyor.

Yunus’un nefesi, goncaları patlatan seher yeli gibi gönlümüzde esintiler meydana getirmeye devam ediyor.” Biz de diyoruz ki tıpkı Yunus’un nefesi gibi, Cemal Hoca’nın nefesi de içimizdeki öğretmenlik sevdasının ateşini yaktı. Şimdi bu sevdanın ateşiyle başlıyoruz. Çünkü öğretmenlik bir sevdadır. Ülkesine, milletine, Türkçesine, kültürüne, tarihine sevdalı nice öğretmene selam olsun!