Sessiz çoğunluk
Değerli
okurlarım, ülkemiz ve dünya Müslümanlarının başı sağ olsun. Bir İslam yıldızını
daha darı bekaya yolcu eyledik. Rabbim rahmeti ile muamele eylesin. Merhum
Mahmud Efendi hazretlerinin bir süre hekimliğini yapan bir muhibbisi olarak,
onun nur yüzlü mütebessim ve insanın içine huzur veren bakışlarını ve beden duruşu
ile verdiği derslerden ibretler almaya çalışmışlığım var.
Merhum
Mehmet Zahid efendinin cenaze merasimindeki asker ve polis dipçiklerini ve buna
rağmen cenaze namazına iştirak edenlerle beraber yaşadıklarım hafızamda hala
canlı ve taze.
Rahmetli
Özal’dan Erbakan hocamıza, Esad Efendi’den Musa Efendi hazretlerine halkımızın
teveccühü ve dünkü Mahmud Efendi hazretlerinin cenazesinde fatih semtine
sığmayan cemaatin vefasını bizzat yaşayarak müşahede eyledim.
Sessiz
çoğunluğun bu duruşunun deruni bir anlamını iyi idrak etmek gerekiyor.
Kendini bir
şey zannederek sessiz çoğunluğu hesaba katmayanların bu tabloları iyi görüp,
ulu orta ahkâm kesmemeleri ve rüyasında darı görenleri uyararak ayaklarını denk
almalarını salık veriyorum.
Millet
değerlerine ve değerlilerine böyle sahip çıkıyor. Anlayanlar anlasın
anlamayanlara anlayanlar anlatsın ki, amalı, mamalı, fakatlı veyalı cümlelerle
ik… mık… etmesinler.
İşkembeden
boşalttıkları ile etrafı kokutarak daha fazla milletin sabrını taşırmasınlar.
Islahı mümkün değilse?
Ülke gündemini meşgul eden eten püften şeyleri dev
aynasında milletin görseline sunarak durumdan vazife çıkarıcı güruhun iflahının mümkün
olmayacağı kanaatini taşır oldum.
Gün geçmiyor
ki, bir garabete duçar olmayalım.
Nereden
buluyorlarsa buluyorlar.
Etraf konu
mankeninden geçilmiyor.
Yalan talan
diz boyunu çoktan aşmış.
İnanan
kerizler maalesef her gün biraz daha çoğalıyor.
Sokak
röportajlarını izleyen aklıselim insanlar bu safsatalara inanmasa da
inananların olması gerçekten acı mı acı.
Röportajı
yapan kişinin sorduğu soruların ne anlama geldiğini dahi sorgulamadan balıklama
atlayan kerizlerin görseli beni ziyadesi ile karamsarlaştırıyor.
Çoğunun
üniversite öğrencisi olması da cabası.
Orta ve
ileri yaş gurubuna uzatılan mikrofonlara konuşanların büyük çoğunluğu için
iyimser olmamın sebebi ise, aklıselimi
kullanarak ülke ve dünya gerçeklerine göre ülkemiz menfaatine bilinçli konuşma
yapmaları.
Sosyal medya
ile ilgili çıkarılacak yasa üzerinden veryansın edenler, son birkaç gündür
Marmaris yangını ile ilgili algı oluşturma peşine düştüler. Utanmadan
sıkılmadan göz göre göre yalanın binini bir paradan satılığa çıkarınca çok
sayıda alıcı keriz, hep bir ağızdan bu milli meseleden bile devlet millet
düşmanlığı yapar hale geldi.
Helikopterler
nerede diyerek, gecesini gündüzüne katarak canşirah çalışan yangın söndürme
ekiplerini, ekipmanlarını ve tepesinde
yangına su taşıyan helikopterden bi haber olduklarını gözlerimle gördükten
sonra söylenecek başka bir söz bulamıyorum.
Allah
müstehakınızı versin diyorum.
Ne
istiyorsunuz bu milletten ve bu memleketten.
Vatan
bütünlüğümüze karşı olduğunuz yetmezmiş gibi şimdide mavi vatan ve yeşil
vatanımıza karşı algı peşindesiniz.
Milletin çoğunluğu
ne mal olduğunuzu biliyor bilmesine de yularınızı elinde tutan puştlar bu
gerçekliği bilmiyor.
Dünyayı
kasıp kavuran ekonomik buhranın ülkemiz üzerinde dolaşan kara bulutları biraz
dağılır ve millet gerçekleri arı duru görmeye başlarsa ki, başlayacağına
inanıyorum, ayağımıza çelme takmaya çalışan tüm unsurlar bir bir yeni duruma
göre hizaya geçecekler.
Devletimiz
dün olduğu gibi bugün de garip gurebaya, geçim derdinden başka bir derdi
olmayan sessiz yığınlara bekledikleri yardımı fazlası ile vererek bu zor
zamanlarda sofralarına aş olacak.
Yeter
ki, gölge edenler ellerini eteklerini bu
necip milletin üzerinden çeksinler.
Küçük bir
yala bile ram olacak sanatçı bozuntularının ulu orta ürümelerine bakmayalım.
Ülke kervanı emin adımlarla yarınların Yeni Türkiye’sini ilmik ilmik işleyerek
hızla yol almaya devam ediyor.
Aşağılık
kompleksinin zehrini içen, içimizdeki
beyinsizler anlamasa da,dünyanın beşten büyük olduğunu anlayanlar Türkiyesiz
bir dünya düzeninin sağlıklı yürütülemeyeceğini geçte olsa kavradılar ve kabul ettiler.
Bundan sonra
hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağına inananlardanım.
Sağlık ve
mutluluk dileklerimle.