Sessiz çığlık; Gazze!
İngilizler son İslam devleti Osmanlı’nın dağılmasını müteakiben işgal ettikleri Filistin topraklarında bugünü planlamışlardı.
İlmek ilmek Yahudilerin
Filistin topraklarına yerleşmelerini planlamaktan geri durmadılar. Ancak Yahudilerin
kurulu düzenlerini bozmaya hiç niyetleri yoktu.
Birçoğumuz Yahudilerin
Filistin’e yerleşmelerinin arkasında Siyonizm düşüncesinin olduğunu ifade eder.
Ancak esasında bu
Yahudileri maşa gibi kullanmak isteyen şeytani aklın tezahüründen başka
bir şey değildir.
Siyonizm üç bin yıl
süresince güya vadedilmiş topraklara gelmek ve hâkim olmak için içlerinde yanan
koru hep harlamış olsalar da bunu hiç başaramadılar.
Dikkat ederseniz her
şey İngilizlerin Filistin işgali ile başladı. Üzerinde güneş batmayan
imparatorluk olarak anılan İngiltere 1600’lü yıllarda Kraliçe I. Elizabeth’in
başlattığı Hindistan merkezli afyon ticareti ile dünya ekonomisini ele
geçirmeyi hedeflemişti.
İngiliz aklı insanları
zehirlerken keselerini süratle doldurmaya başlamış ve ekonomik üstünlük elde
etmeyi başarmışlardı. Bunun için de gözlerini hırs bürümüş Yahudi tüccarları
kullandılar.
İngilizlerin dünya
üzerinde karda yürüyüp iz belli etmeyen tek millet olduğu bir gerçektir. Daha
yakın geçmişimizde Osmanlı topraklarını işgal eden İngilizlerin sessiz sedasız
Anadolu topraklarından ayrılmasını hatırlayalım.
İstiklal mücadelesinde
Yunanlılara, Fransızlara ve İtalyanlara karşı bir mücadeleden bahseden
tarihimiz nedense İngilizlerin işgalinden ve onlara karşı bir mücadeleden
bahsetmez.
Yunanlılar denize
dökülmüştür ama o denizde bir tek İngiliz askeri olmamıştır. Evet geldikleri
gibi gitmişlerdi. Ama arkalarından kültürümüzü, din ve ırk bağlarımızı
koparacak bir anlayışı geride bırakmışlardı.
Daha Osmanlı ayakta
iken Hindistan ve Afrika’da bazı ülkeleri sömürgesine katan İngilizlerin
Anadolu topraklarını işgal ederek elde edecekleri bir kazanç yoktu.
Onlar için tarihte
kurdukları devletler ile üne kavuşmuş Türklerin toparlanarak İslam ülkelerini
yeniden tevhit sancağı altında toplamalarını önlemek daha önemli idi.
Öylede oldu.
İçimizden devşirdikleri
bizden görünümlü gaflet şebekeleri ile çağdaş ve medeniyet asrına uyum
sağlamanın ancak batılı anlayış ile mümkün olacağına inandırdılar bu kadim
milleti.
Sonuç malum!
En nihayetinde bu sinsi
İngiliz aklı ilk olarak Filistin’de tezahür etti. Yahudi Siyonizm’inin “arz-ı
mevud” emellerini kullandı ve Dünya üzerindeki Yahudilerin Filistin’e
yerleşmeleri için gerekli şartları oluşturdu.
Bunu yaparken
Yahudilerin Dünya siyasetini ve ticaretini kontrol ettikleri imajını kabul
ettirmeyi başardı.
Müslümanlar
topraklarındaki kan ve göz yaşının müsebbibi olarak hep Yahudi devletini
gördüler. İçimize bir hançer gibi sokulan İsrail ile bizleri meşgul ederek
kendileri bizim dışımızdaki devletleri sömürerek zenginliklerine zenginlik
kattılar.
İşte tüm bu planlar
günümüze kadar saat gibi çalıştı. Bir an dahi aksamadı. Ta ki HAMAS diye mücahit
bir grup çıkıp kukla İsrail terör devletinin zaaflarını tespit edip güçlü bir
darbe indirinceye kadar.
Böylece Dünya
Yahudilerin gerçek saldırgan yüzünü gördü. Birbirleri ile mücadele eden İslam
ülkeleri Gazze’de yaşanan vahşetin durmasına yönelik adım atamadıklarını
görünce birlik olmaktan dem vurmaya başladılar.
Filistin’in bir ordusu
olması gerektiğini ilk kez dillendirdiler. Bölge huzurunun ancak bağımsız
Filistin devletinin kurulması ile olabileceği gerçeğini gördüler.
Bugün Gazze’de binlerce
çocuk ve kadın şehit oldu. Ancak orada gerçekleşen herbir ölüm yeni binlerce
dirilişin simgesi oldu.
Gazze hürriyetin ve
ayağa kalmanın sembolü olmayı başarmıştı. Artık bundan sonra İsrail rahat uyuyamayacaktı.
Çünkü bu katliama
bizzat iştirak eden ve destekleyen her Yahudi’nin rüyasında yükselen bir nida
vardı.
Dünyaya seslerini
duyuramayan ve her an ölümle yoldaş olarak hayat süren Gazze halkı kutsal belde
Kudüs’ün ve Gazze halkının sessiz çığlığı olmayı başarmıştı.
Öyle bir sessiz çığlık
ki İsrail terör devletini silip süpürecek bir ateşin fitilini ateşlemişti.
Üzülmeyin, yönünüzü Kudüs ve Filistin halkından çevirmeyiniz.
İnanıyorsanız galip
gelecek muhakkak bizler olacağız.
“Kaan”sadece
Türk gök kubbesinin emniyeti için inşa edilmiyor. Bunu sakın unutmayın!