Dolar (USD)
33.98
Euro (EUR)
37.61
Gram Altın
2728.37
BIST 100
9771.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

15 Mart 2024

​Sessiz çığlık; Gazze!

İngilizler son İslam devleti Osmanlı’nın dağılmasını müteakiben işgal ettikleri Filistin topraklarında bugünü planlamışlardı.

İlmek ilmek Yahudilerin Filistin topraklarına yerleşmelerini planlamaktan geri durmadılar. Ancak Yahudilerin kurulu düzenlerini bozmaya hiç niyetleri yoktu.

Birçoğumuz Yahudilerin Filistin’e yerleşmelerinin arkasında Siyonizm düşüncesinin olduğunu ifade eder.

Ancak esasında bu Yahudileri maşa gibi kullanmak isteyen şeytani aklın tezahüründen başka bir şey değildir.

Siyonizm üç bin yıl süresince güya vadedilmiş topraklara gelmek ve hâkim olmak için içlerinde yanan koru hep harlamış olsalar da bunu hiç başaramadılar.

Dikkat ederseniz her şey İngilizlerin Filistin işgali ile başladı. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk olarak anılan İngiltere 1600’lü yıllarda Kraliçe I. Elizabeth’in başlattığı Hindistan merkezli afyon ticareti ile dünya ekonomisini ele geçirmeyi hedeflemişti.

İngiliz aklı insanları zehirlerken keselerini süratle doldurmaya başlamış ve ekonomik üstünlük elde etmeyi başarmışlardı. Bunun için de gözlerini hırs bürümüş Yahudi tüccarları kullandılar.

İngilizlerin dünya üzerinde karda yürüyüp iz belli etmeyen tek millet olduğu bir gerçektir. Daha yakın geçmişimizde Osmanlı topraklarını işgal eden İngilizlerin sessiz sedasız Anadolu topraklarından ayrılmasını hatırlayalım.

İstiklal mücadelesinde Yunanlılara, Fransızlara ve İtalyanlara karşı bir mücadeleden bahseden tarihimiz nedense İngilizlerin işgalinden ve onlara karşı bir mücadeleden bahsetmez.

Yunanlılar denize dökülmüştür ama o denizde bir tek İngiliz askeri olmamıştır. Evet geldikleri gibi gitmişlerdi. Ama arkalarından kültürümüzü, din ve ırk bağlarımızı koparacak bir anlayışı geride bırakmışlardı.

Daha Osmanlı ayakta iken Hindistan ve Afrika’da bazı ülkeleri sömürgesine katan İngilizlerin Anadolu topraklarını işgal ederek elde edecekleri bir kazanç yoktu.

Onlar için tarihte kurdukları devletler ile üne kavuşmuş Türklerin toparlanarak İslam ülkelerini yeniden tevhit sancağı altında toplamalarını önlemek daha önemli idi.

Öylede oldu.

İçimizden devşirdikleri bizden görünümlü gaflet şebekeleri ile çağdaş ve medeniyet asrına uyum sağlamanın ancak batılı anlayış ile mümkün olacağına inandırdılar bu kadim milleti.

Sonuç malum!

En nihayetinde bu sinsi İngiliz aklı ilk olarak Filistin’de tezahür etti. Yahudi Siyonizm’inin “arz-ı mevud” emellerini kullandı ve Dünya üzerindeki Yahudilerin Filistin’e yerleşmeleri için gerekli şartları oluşturdu.

Bunu yaparken Yahudilerin Dünya siyasetini ve ticaretini kontrol ettikleri imajını kabul ettirmeyi başardı.

Müslümanlar topraklarındaki kan ve göz yaşının müsebbibi olarak hep Yahudi devletini gördüler. İçimize bir hançer gibi sokulan İsrail ile bizleri meşgul ederek kendileri bizim dışımızdaki devletleri sömürerek zenginliklerine zenginlik kattılar.

İşte tüm bu planlar günümüze kadar saat gibi çalıştı. Bir an dahi aksamadı. Ta ki HAMAS diye mücahit bir grup çıkıp kukla İsrail terör devletinin zaaflarını tespit edip güçlü bir darbe indirinceye kadar.

Böylece Dünya Yahudilerin gerçek saldırgan yüzünü gördü. Birbirleri ile mücadele eden İslam ülkeleri Gazze’de yaşanan vahşetin durmasına yönelik adım atamadıklarını görünce birlik olmaktan dem vurmaya başladılar.

Filistin’in bir ordusu olması gerektiğini ilk kez dillendirdiler. Bölge huzurunun ancak bağımsız Filistin devletinin kurulması ile olabileceği gerçeğini gördüler.

Bugün Gazze’de binlerce çocuk ve kadın şehit oldu. Ancak orada gerçekleşen herbir ölüm yeni binlerce dirilişin simgesi oldu.

Gazze hürriyetin ve ayağa kalmanın sembolü olmayı başarmıştı. Artık bundan sonra İsrail rahat uyuyamayacaktı.

Çünkü bu katliama bizzat iştirak eden ve destekleyen her Yahudi’nin rüyasında yükselen bir nida vardı.

Dünyaya seslerini duyuramayan ve her an ölümle yoldaş olarak hayat süren Gazze halkı kutsal belde Kudüs’ün ve Gazze halkının sessiz çığlığı olmayı başarmıştı.

Öyle bir sessiz çığlık ki İsrail terör devletini silip süpürecek bir ateşin fitilini ateşlemişti. Üzülmeyin, yönünüzü Kudüs ve Filistin halkından çevirmeyiniz.

İnanıyorsanız galip gelecek muhakkak bizler olacağız.

Kaan”sadece Türk gök kubbesinin emniyeti için inşa edilmiyor. Bunu sakın unutmayın!