Sesi Ermenistan'dan geldi!
Türkiye, Akdeniz ve Karadeniz enerji kaynakları üzerindeki meşru hakkını büyük bir kararlılıkla aramaya başlayınca kıyamet koptu. Öte yandan Fatih’in emaneti Ayasofya’ya vurulan lanetli zincirin kırılması ve PKK gibi terör örgütleriyle mücadele sürecinin başarıyla yürütülmesi bardağı taşıran son damla oldu. Bütün bu gelişmeler karşısında ne yapacağını şaşıran küstah Batılılar, Ermenistan üzerinden Türkiye’ye savaş açtılar. Bölgenin İsrail’i gibi hareket eden Ermenistan, pervasızca Azeri köylerini vurdu ve akla ziyan açıklamalarla bu hayasız saldırının arkasında durdu. İşgal altındaki Karabağ üzerinde hak iddia eden Ermenistan, arkasına batılı efendilerini de alarak Azerbaycan üzerinden Türkiye’ye saldırıyor. Burada esas hedef Türkiye’dir. Türkiye’nin can Azerbaycan’ın arkasında duracağını ve gerekirse askeri destek de vereceğini çok iyi biliyorlar. Nitekim bizim SİHA’larımızın bölgede kullanıldığı bilgileri gelmeye başladı. Buradan yola çıkarak kirli propaganda yapacaklar ve Türkiye’yi Neo-Osmanlıcıkla, yeni nesil Turancılıkla suçlayacaklardır. Belki de Türkiye’yi fiilen savaşın içine çekerek tarihsel kinlerini kusmaya çalışacaklardır. Esas burada sorulması gereken soru Rusya’nın Ermenistan ve Azerbaycan çatışmasında nerede durduğudur. Rusya ve Türkiye’nin tavrı bölgenin kaderini belirleyecektir. Rusya kimden yanadır? Bu soru cevapsız kalmamalıdır!
PKK aslında bir Ermeni terör örgütü
mü?
Azeri-Ermeni geriliminde tuhaf bir gelişme yaşandı ve PKK’lı
teröristler İran topraklarını kullanarak Ermenistan’a geçmeye başladılar.
PKK’nın Ermenistan yanında Azerbaycan’a karşı savaşma isteği, aslında
Türkiye’nin canını yakmaya dönük. Yani gerçekte hedef Türkiye. Çünkü Azerbaycan
ile Türkiye, iki devlet tek millet olarak ilişkilerini günden güne
pekiştiriyor. Bu gelişmelerin ardından PKK’nın Ermenistan tarafında durması
PKK’nın esasında Kürtlerden tarihsel bazı gerekçelerle öç almaya çalışan (ASALA
gibi) bir Ermeni terör örgütü olduğu tezini de güçlendiriyor. Mesela PKK’nın 80’li
yıllarda Güneydoğu’da bazı köy ve mezralarda bebek yaşlı demeden toplu
katliamlar yapması sizce de bu tezi desteklemiyor mu? Abdullah Öcalan’ın Anne
tarafının Ermeni olduğuna dair iddialar ve askeri operasyonlar neticesinde ölü
olarak ele geçirilen teröristlerin sünnetsiz olmaları… Bütün bunları üst üste
koyun ve bir kez daha düşünün. Neden Azerbaycan ve Türkiye hedefte? Ermeniler
neyin öcünü almaya çalışıyorlar? Aslında mesele çok basit de görene…
***
Dini siyasete alet eden yobazlar!
Küçük çocukları taciz eden sahte şeyhin peşinden yavaş yavaş
daha minör provakatörler devreye girmeye başladı. Dün haberlere konu olan bir
olayda metrobüste bağıra çağıra kamet getirip uluorta namaz kılan birisine
şahit olduk. Başka şekillerde başka provakatörler de devreye girecek ve
muhtemelen başka tatsızlıklar da yaşayacağız. Şimdiden İ.Ü’nün 28 Şubatçı
dinazor rektörü “siyasal İslam hortluyor” demeye başladı bile! Din ve dindarlar
üzerinden iktidarı ve siyaseti hedef alan çirkin oyunlara girecekleri şimdiden
çok belli. E hani din siyasete alet edilmezdi? Laikçi kumpasın yeni oyuncağı
din üzerinden siyaset yapmak mı ne dersiniz?
***
Kızılderililer nasıl yok edildi?
Başlık
aslında bir kitabın ismi. Yazarı, “Bartolome de Las Casas”. Bu adam aslında bir Hristiyan din adamı.
ABD’de Kızılderili katliamlarına şahit olmuş. Vicdanı bu elim olayları örtbas
etmeye elvermemiş, oturmuş, ABD kurulurken oranın yerli halkının nasıl
katledildiğini yazmış. Kitapla ben de yeni tanıştım. Daha evvel hiç
duymamıştım. Güncel kitap sitelerine yazarın ismini girdiğinizde kitap
karşınıza geliyor. Oralardan ya da kitapçılardan temin edebilirsiniz. Okuyun derim.
Dünyanın jandarmalığına soyunan bu savaş makinasının kuruluş felsefesini öğrenmek
için iyi bir çalışma.
Kalın sağlıcakla…