Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Nisan 2016

Sermet Sami

Geçen akşam Bağlarbaşı Kültür Merkezi'ndeydik. Hezarfen Necmeddin Okyay merhumu yad edecektik. Uğur Derman Hoca anlatacaktı. Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu geldi ve edebiyat araştırmacısı, biyografi yazarı, dilci, gazeteci yazar Sermet Sami Uysal'ın vefat ettiğini söyledi. Haberi alır almaz rahmet diledik kendisine. Yahya Kemal Beyatlı'nın ve Abdülhak Şinasi Hisar'ın yakın dostlarındandı. Cenaze namazını önceki gün Taksim'deki Selime Hatun Camii'nde Cuma namazından sonra kıldık. Sevenleri ve dostları oradaydı. Kemalettin Nomer, Serdar Öztürk, Memduh Cumhur, Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu, Kemal Bek, Yusuf Çotuksöken, Adnan Yüksel ve Ahmet Dur cenazeye katılan vefalı dostlarıydı. Torunu Aşkın ve asistanı Hulusi kardeşlerimiz üzüntülüydü. Namazdan sonra Feriköy Mezarlığı'na gittik ve cenazeyi toprağa verdik. Merhum ile dostluğumuz vardı. Evinde ziyaret etmiş ve kendisiyle bir konuşma yapmıştım. Davet ettiğimiz toplantılara hep katıldı. ESKADER'de Yahya Kemal'i, Basın Müzesi'nde ve Zeytinburnu'nda Abdülhak Şinasi Hisar'ı anlattı. Her iki büyük edibimizin yakın sohbetlerinde bulunmuş, onlarla aylarca süren muhabbetler etmişti. Kendisi de aslında bir sohbet ehliydi.

29 Ekim 1925 tarihinde Çorum'da doğmuştu. İstanbul Üniversitesi Fransız Filolojisi'nde (1948-1950), iki yıl okuduktan sonra Türkoloji Bölümü'nü 1954'te birincilikle bitirmiş, ayrıca Paris Üniversitesi Fonetik Enstitüsü'nden 'pek iyi' derece ile mezun olmuştu. 1969'da da Sorbonne'da 'en üstün başarı' derecesiyle doktorasını hazırlamıştı. 1956-1963 yılları arasında onu Galatasaray Lisesi'nde müdür muavini ve edebiyat öğretmeni olarak görüyoruz. Bu tarihten sonra iki yıl boyunca Brüksel Üniversitesi'nde, 1965- 1970 yılları arasında da Paris Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı okuttu. Avrupa'dan, 7 yıl sonra, 1970 başında yurda döndü. İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Okulu Türkçe Bölümü Başkanlığı'nı, emekli olduğu 1990 yılına kadar 20 yıl sürdürdü. 1970-1980 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi'nde 10 yıl boyunca Fransızca okutmanı oldu. Çapa Tıp Fakültesi'nde 1978'den 1983'e kadar Türkçe Anlatım Yöntemleri dersleri verdi.

Sermet Sami Uysal, edebiyat dünyasına küçük yaşlarda şiir yazarak girdi. On beş yaşında yazdığı ilk hikayesi ise Türk Yolu gazetesinde yayımlandı. Daha sonra çeşitli gazete (Cumhuriyet, Vatan, Yeni İstanbul, Akşam, Ulus vb.) ve dergilerde (Varlık, Türk Düşüncesi, Cep Dergisi, Ayda Bir, Hayat, İstanbul vb.); inceleme, deneme, hatıra, sohbet, şiir, hikaye türünde yazıları ve binin üzerinde röportajı, ayrıca da tercümeleri yayımlandı. Bunlardan başka 1954 yılında Cumhuriyet gazetesinde, Aşk Her Şeyin Üstünde adlı romanı tefrika edildi. Radyofonik oyunları, Ankara ve İstanbul Radyoları'nda oynanan yazarımızın Ionesco ve Camoletti'den çevirdiği çeşitli oyunlar da başta Devlet ve Şehir Tiyatroları olmak üzere özel tiyatrolarca sahnelendi. Eserleri arasında Eşlerine Göre Ediplerimiz, Değişik Yanlarıyla Yahya Kemal, Baki Kalan Bu Kubbede, Hasret Şarkıları ve Bir Abdülhak Şinasi Hisar Vardı da bulunuyor. Çok emek verdiği Arkadaş Türkçe Sözlük ise, neşredilmeyi bekliyor.

Bir sohbetimizde Yahya Kemal'in şiirlerinin 1950'lerde Hürriyet gazetesinde yayımlandığını, Nihad Sami Banarlı'nın yazılarının da ikinci sayfada yer aldığını hatırlatmış ve 'basın-edebiyat ilişkileri'ni sormuştum. Şu cevabı vermişti: "Evet Sedat Simavi, hem Nihad Sami hem de Yahya Kemal ile dosttu. Dolayısıyla gazetesinde bu edebiyatçılarımızın şiir ve yazılarına yer veriyordu. Bugün basınımızda bu yakınlığı ne yazık ki göremiyoruz. O zaman basın edebiyatla daha yakından alakadardı ve Yahya Kemal'in şiirleri yayınlandığı sırada Hürriyet'in tirajı bir buçuk katına çıkmıştı."

Yine o sohbetimizde Yahya Kemal'in şiirleri gazete ve mecmualarda neşredilmeden ülkenin her tarafına yayıldığını hatırlatmış ve şöyle devam etmişti: "Beyatlı'nın şiirleri 1918 yılına kadar hiç yayımlanmamıştı, ama onun adını duymayan yoktu. Bu, dünyada nadir görülebilen bir durumdur. Fransız yazarlarından etkilendi. Ama halkının diliyle konuştu ve yazdı. Halkın dilinden kastı İstanbul Türkçesiydi. O dönemde yapılan bir araştırmada, en güzel Türkçeyi bugün hemen hemen Türkçenin hiç kullanılmadığı Laleli semtinde oturan hanımların konuştuğunu açıklanmıştı."

Yahya Kemal'in ilk şiirinin 1918'de Yeni Mecmua'da yayımlandığına dikkat çeken Sermet Sami Bey, sohbetin sonunu şöyle tamamlamıştı: "Şairimiz çok titizdi, 'Kendi Gökkubbemiz' şiirinin yazım safhası tam 39 yıl sürmüştür. Bestelenen şiirleri için özel bir titizlik gösteriyordu. Üzerlerinde devamlı olarak değişiklik yaptığı ve yenilediği için şiirlerinin dergilerde yayımlanmasını istemiyordu. Yahya Kemal 13 yaşından beri aruzla şiirler yazmıştır. 'Ok' adlı heceyle kaleme aldığı şiirinin dışında bütün şiirleri aruz vezniyle yazılmıştır. 62 bestekar, 74 şiirini değişik makamlarda tam 158 defa bestelemişlerdir. Bu, bir Türkiye rekorudur. Denilebilir ki, ülkemizde şiirleri en çok bestelenen şair Yahya Kemal Beyatlı'dır." Sermet Sami Beye Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhu şad, kabri nur, mekanı cennet olsun. Edebiyat dünyamızın başı sağ olsun.