Şerif Mardin'in entelektüel mirası
Coğrafyamızda beşeri ve sosyal olguları kavramsallaştırabilen, yorumlayabilen ve açıklayabilen gerçek anlamda sosyal bilimci kimliğine sahip çok az insan bulunmaktadır. Beşeri ve sosyal bilimler alanındaki yetersizliğimiz, ülkemizi, toplumumuzu, bölgemizi ve dünyamızı anlamamamıza ve anlamlandırmamamıza sebep olmaktadır. Sosyal bilimler perspektifiyle tarihimizde ve bugünümüzde yaşananlara nitelikli perspektifler ve yorumlar sunmaya çalışan çok az kişiden biri olan Şerif Mardin, doksan yaşında 6 Eylül 2017 tarihinde hayatını kaybetti.
Osmanlının temel zihniyeti
1927 Yılında dünyaya gelen Şerif Mardin, Galatasaray Lisesi'ni bitirdikten sonra Princeton Üniversitesi'nde Jön Türklerin Siyasi Fikirleri isimli çalışmasıyla doktorasını tamamladı. Jön Türklerin Aydınlanma öncesi bir siyaset felsefesine sahip olduğunu ortaya koyan Mardin, Osmanlıdaki modernleşme öncülerinin devleti kurtaracak en kısa ve pratik çözümleri bulma arayışı içinde olduğunu ifade etmektedir. Muhafazakarlığın Osmanlı toplumunun temel zihniyeti olduğu tespitinden hareket eden Mardin, sivil ve askeri bürokrasinin muhafazakarlığın koruyuculuğunu yapan iki kategori olduğu kanaatindedir. Mardin, hayatı boyunca ülkemizdeki modernleşme sorununu anlamaya çalışmıştır.
Din, modernleşme, toplum ve siyaset arasındaki ilişkiler, Sait Nursi, ideoloji, sosyal ve siyasal bilimler arasındaki ilişkiler ve son dönem Osmanlı düşüncesi, Mardin'in derinliğine çalıştığı konular arasındadır. Mardin, toplumu sıfırlanmış ve hiçbir şeyi olmayan bir olgu olarak görmemekte, toplumun birikiminin, tahayyülünün ve tarihinin dikkate alınarak toplumsal tecrübeden yeni olarak ortaya nelerin çıktığını anlamaya çalışmaktadır.
Mardin, Batı modernleşmesini ve onun ürünü olan teknolojik gelişimin arkasındaki sosyal altyapıyı ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Batı modernleşmesi, aslında açık toplum denilen olgunun bir ürünüdür. Batı tipi açık toplumda bütün problemler açık ve geniş bir şekilde tartışılmakta, insanlar arası iletişim özgürce yapılmakta, her türlü bilgi kaynağına rahatça ulaşılabilmektedir. Her şeyin açık bir şekilde konuşulması, tartışılması ve değerlendirilmesi, insanların bilgi ve argümanlarla özgürce birbirlerini ikna etmeye çalışmaları ve bilginin sürekli olarak yenilendiği toplumsal ortamın oluşturulması modernleşmenin merkezi olarak açık toplumu ön plana çıkarmaktadır. Modernleşmenin sosyal yönü kadar siyasal yönü de bulunmaktadır. Siyaset, sadece bir grubun veya azınlığın tekelinde bulunan ayrıcalıklı bir alan değildir. Siyasetin, bütün topluma açık olması ve toplumun maksimum düzeyde siyasete katılması ve katkı sunması gerekmektedir. Modernleşme, açık toplum ve açık siyasetin var olması durumunda gerçekleşebilecek bir durumdur. Açık toplum ve açık siyasetin yokluğu, aslında modernleşmenin bir türlü gerçekleşmemesi anlamına gelmektedir.
Fikir ifade etmek
Toplumun, dinin ve siyasetin belirli bir otorite merkeze alınarak anlaşılması ve yenilenmesi mümkün değildir. Modernleşme, otorite yerine sözü, bilgiyi, tartışmayı ve iknayı esas almaktadır. Herhangi bir otoriteyi empoze etmeden herkesin kendi bilgisini, inancını ve fikrini diğer insanlarla çoğulcu bir şekilde ifade etme imkanına sahip olması, modernleşmeye vücut vermektedir. Modernleşme, dini ve metafiziksel açıklıkla ortaya çıkmıştır. Bilimi, bilgiyi ve düşünceyi kısıtlayan, engelleyen veya kontrol eden bir din veya metafizik, kapalılığı ve katılığından dolayı yenilenmenin dinamiği olamaz. Yenilenme için bilimin, felsefenin ve düşüncenin açılan yeni pencerelerle sürekli olarak gelişmesini, genişlemesini ve çeşitlenmesini benimseyen metafiziksel ve dinsel açıklığın ortaya çıkması gerekmektedir.
Mardin, dinin toplumsal olarak incelenmesi için bütün dini yapıların şeffaf ve açık olması gerektiğini düşünmektedir. Kapalılık ve takiyyecilik, bir dini yapının sosyal bilim perspektifiyle çalışılmasını imkansız kılmaktadır. Mardin, kapalı ve takiyyeciliğinden dolayı FETÖ'nün ne yapmak istediğini anlamanın mümkün olmadığını düşünmektedir. Sait Nursi hakkında kapsamlı bir sosyal bilim çalışması yapan Mardin, kapalı ve takiyyeci olmalarından dolayı FETÖ çetesi hakkında benzer bir çalışma yapmamıştır.
RESMİ İDEOLOJİ BAKIŞI
Resmi ideolojinin kuru, sığ ve kapalı bir anlayış olduğunu düşünen Mardin, bu yaklaşımın topluma hiçbir derinlik ve nitelik katmadığı kanaatindedir. Resmi ideolojinin, sosyal ve siyasal baskı aracı olmaktan başka bir işleve sahip olmadığını düşünen Mardin, bir zihniyet tutulması olarak resmi ideolojinin iyi, doğru ve güzel kavramları konusunda toplumun anlayışını derinleştirmediği ve inceltmediği kanaatindedir.
Radikalizm, taassup, kapalılık ve baskı gibi durumlar, modernleşme ve açıklığın önünde engel oluşturmaktadır. Mardin, mahalle baskısı metaforunu kapalı toplumsal durumu ifade etmek için kullanmaktadır. Bir grubun bütün topluma kendisinin baskın olduğu, herkesin kendisine uymasının tek meşru yol olduğu ve bütün toplumun tek bir mahallenin kapalı kutusu olmasını içselleştirmesine yol açan sosyal, psikolojik ve duygusal iklim, mahalle baskısı kavramıyla ifade edilmektedir. Mahalle baskısı, kapalı bir toplumsal durumu ifade etmesinden dolayı modernliğe ve açıklığa karşıt olan bir sosyolojik tahayyül, hava ve durumdur. Dinin, bilimin, aklın, geleneğin veya kimliğin baskı aracı olarak kullanılması, bir toplumsal yapıda birbirinden kopuk gettoların ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bir fikri veya inancı kolektif olarak benimseme eğiliminin baskın olduğu sosyal yapımızda kapalı ve karanlık gettoların bütün hayat alanlarımızı kontrol etme tehlikesi her zaman mevcuttur. Modernleşme için mahalle baskısının ortadan kaldırılarak toplumsal hayatta açık mahalle olarak ifade edilebilecek geçişken, çoğulcu, akıcı ve değişken sosyal ve beşeri ilişki ağlarına ihtiyaç vardır. Bizim, baskı üretmekten çok, fikir üretmeye ihtiyacımız vardır.
Doksan yaşında kaybettiğimiz Şerif Mardin, kendimizi, toplumumuzu, kültürümüzü, siyasetimizi ve tarihimizi sahici anlamda düşünmemiz için bize çok değerli eserler bırakmış bir sosyal bilimcidir. Kendisine Allah'tan rahmet diliyor, çalışmalarının daha çok okunmasını ve anlaşılmasını umut ediyorum.