Şer çarkına çomak soktuk!
Türkiye, Batı'nın, 2011 yılında "Hemen Suriye'ye girelim, Esed'i indirelim" sözlerine karşılık ısrarla Suriye'de bir reform sürecini savundu. Suriye'de savaşın başlamasının hemen ardından bugüne kadar da hep "Suriye'de güvenli bölge" tezinin arkasında durdu.
ABD, Rusya, İngiltere, İran gibi ülkelerin yanı sıra arkasına bir ülkenin desteğini almış onlarca paramiliter grup da Suriye'de savaşıyor.
Suriye'deki "vekalet" savaşlarında, sahada angajmanı olmayan bir tane bile güç yok. Muhalifler dağınık ve Şii milisler, DAİŞ ile PYD gibi gruplar da birçok ülkeden destek alıyor.
***
2012'den bugüne kadar Türkiye'nin Güvenli Bölge tezine yanaşmayan ABD, bugün Suriye'deki karmaşanın, acının, kaosun en büyük müsebbibidir. 2013 yılından itibaren Rusya ile anlaşan ABD, "Esed kalsın" demeye başladı.
Türkiye son iki yıldır ısrarla Türkiye sınırının yanı başındaki Suriye topraklarında 90 kilometre genişliğinde 45 km. derinliğinde uçuşa yasak güvenli bölge oluşturulmasını talep ediyor. Bu talebini de bütün uluslararası kamuoyuna iletti. Özellikle ABD, buna şiddetle karşı çıktı.
Sonra ne oldu?
DAİŞ Kobani'ye getirtildi.
HDP 'Kobani' bahanesiyle 6-8 Ekim'de Diyarbakır'da 52 insanın katledildiği sokak çağrısı yaptı.
DAİŞ, Suruç, Ankara, İstanbul, Gaziantep'e saldırdı. Yüzlerce insanı katletti.
PKK, Çözüm Süreci'ni "Devrimci halk savaşı başlattık" diyerek bitirdi ve 'Çukur-hendek' terörüne başladı.
HDP de siyasi muhataplığı kaybetmek ve Öcalan'ı İmralı'ya gömmek pahasına 'çukur' siyasetine başladı.
PKK, Güneydoğu başta olmak üzere Ankara ve İstanbul'da bombalı araç ve canlı bomba eylemleriyle onlarca insanı katletti.
Ordu'ya sızmış GETÖ'cü generaller kesinlikle Cerablus'a girilmesin diye hükümete sürekli 'bahaneler' uydurdu.
Rus uçağı düşürüldü, Türkiye Rusya ile düşmanlaştırıldı.
Ve en son 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye işgal edilmek, parçalanmak istendi.
Niye? Türkiye Cerablus'a girmesin, güvenli bölge oluşturmasın diye?
Bunun için "Üst akıl" tarafından kim devreye sokuldu?
DAİŞ, PKK, HDP, FETÖ!
***
Türkiye'nin Cerablus operasyonuyla birlikte yıllardır "PYD-DAİŞ'le savaşıyor" sözünün yalan olduğu anlaşıldı.
Türkiye'nin ÖSO'nun girdiği her köye hemen insani yardım ulaştırması, gezici aşevi ile sıcak yemek dağıtması, köylere elektrik sağlaması, oradaki insanların yıllardır hasret kaldığı vicdanlı bir devlet tavrı. Türk tanklarını gören Suriyeliler de sevgi gösterileri ile bu tavra teşekkür ediyor.
***
DAİŞ, PKK ve FETÖ terörünün Türkiye'yi Cerablus'a girmekten alıkoymadığını gören Üst Akıl, şimdi de "FETÖ-PKK" maşasını sahaya sürecek.
HDP'lilerden gelen "Yeni 6-8 Ekimler olabilir" tehdidinin altında yatan budur.
Kürtlerin yüzde 90 oranında desteklediği Çözüm masasını yıkıp, yine Kürtlerin lanetini çeken çukur terörünü başlatan PKK ve bileşenlerinin bu kez provokasyonlarına taban bulmaları şüpheli!
Dolayısıyla toplumsal fay hatlarını harekete geçirebilecekleri lokasyonlarda, nokta atışı teröre yönelebilirler.
15 Temmuz'da yüz yıllık prangayı kırarak Yeni Türkiye devrimini taçlandıran aziz milletimiz için radarlarımızın en açık, dikkatimizin en yoğun olacağı günlere giriyoruz. Kardeşliğimize, birliğimize halel getirecek provokasyonlara karşı aman dikkat!
