Senede Bin Ay
Eğer "insana tanınan zamanı, ömrü hayatı Allah verdi" diyorsak, buna inanıyorsak, zamanı değerlendirme konusunu en önce O'na sormamız mantıklı bir tutum olsa gerek. Fakat genellikle bunu yapmayız. Nerde ömrümüzü kendisinden almadığımız varsa, nerede bizden ömrümüzü alıp giden varsa gider onlara sorarız. Hatta bunlar çoğu zaman birer nesnedir. İnsan icadı teknolojinin çoluğu çocuğudur mesela. Ömür törpüleri...Gün, hafta, ay, gece, gün, an düşmanları. Bizi ne ihtiyarlatacak onlardan başka söyleyin?
Vaktimizin nakit olduğu belletildiğinde kaç yaşındaydık? Cebimize, cüzdanımıza ömrümüzü sığıştırmaya başlayalı ne kadar yıl geçti? Vakit; harcanması gereken bir şeydi bize göre. Ve hayatımızı nasıl harcayacağımız konusunda Allah'tan başka danışmadığımız kalmamıştır.
Sahi takvimimizi kim hazırlıyor? Ömrümüzü kim yönetiyor?
Hangi gün hangi kutlamayı yapacağız? Hangi gün nasıl bir etkinliğe koşup etkisiz eleman olacağız?
Bu konuya girdik, çünkü arka arkaya gün kutlama ve etkinlik cehennemine dönüştürülen bir takvime asılıp kalmışlığımızdan bıktık usandık. O takvimi duvardan alıp yere fırlattığımızda hayatımızın bomboş kalmayacağından eminiz. Belki de kurgulanmış takvimlerin hayatımızı boşalttığından...İstediğimiz gibi doldurmamıza, değerlendirmemize engel olduğundan...
Şimdi bu defa zamanı Veren Yaratıcı'ya sormak istiyoruz doğrudan. Herhangi bir hacıya, hocaya, bilim, film, ilim adamına da değil. Öğretmen, imam ve muhtara da değil. Doğrudan Allah'a!...
Nasıl değerlendirmiş oluruz bu hayatı? Ecel kelimesinde bir "acele edelim" iması var. Telaşlı bir kelime sanki. Geçen, akan, durmayan, ele avuca sığmayan bir şey var. Pekala ne yapacağız?
Ve'l asr!...Kendimize hasret gitmek istemiyoruz. İstemiyoruz hüsrana uğramayı. Felah; mutluluk ve başarı için şunlara özen gösterirseniz tamamdır diyen bir hatırlatma yükseliyor o kelimeyle başlayan satırlardan.
Bir soru daha!
Bir insanın bir yıl içinde muhakkak kutlaması gereken en özel gün "Sence" Nedir Allah'ım?
Mavi bir cevap. Duru bir cevap.
"Kadir gecesi nedir biliyor musun?" Gecenin anlam ve önemi hakkında bir açıklama var muhakkak. Hem de geceyi kutlu kılan İrade tarafından bir açıklama...Basının bile haberi olmayan.
Hayır Allah'ım! Sıra gecesi gibi bir şey mi? Yılbaşı veya?
Sonradan öğreniyoruz ki; Kadir Gecesi; gerçek anlamda kadri kıymeti pek bilinmeyen en özel tek gece...Mümin olanın bir yıl ve her yıl üzerinden yaşayabileceği ömürlük gecesi...Tam olarak belirlenmiş değil. Saklanmış. Çünkü aranmak istiyor. Açıkça bilinmek, bulunmak istemiyor. Cazibesi ve sürükleyiciliği tam olarak ulaşılmaz oluşunda.
Bulmanın; aramak olduğunu öğretiyor. Hayatın anlamının yukarıdan aşağıya, Allah'tan insana söz söz uçmaya, yazı yazı konmaya başladığı anların gecesi...Bir an var, her an var o gecenin içinde. Gündüz de var. Esenlik ve aydınlık ta var. Yok yok. Çok ta yok; gündüzün, telaşların içinde. Daha ziyade sessizliği, içe gömülmeyi, düşünmeyi, bir anlama, amaca taşınmayı, gittikçe gökyüzüne yerleşmeyi seviyor. Yeryüzüne esenlik ve barış inecekse böyle inecek diyor.