Sen Şeyma Subaşı değilsin!
Köroğlu,
silah çıktı mertlik bozuldu, demiş ya bazen acaba bugünleri görse nasıl yorumda
bulunurdu diye düşünmüyor değilim. Herkesin birebir aynı olduğu, her insanını
kendi konum, sosyokültürel durumuna bakmaksızın en üsttekiyle yarıştığı acayip
bir dönemdeyiz.
Giyim
kuşamdan, dekorasyona, düğün nişandan, özel günlere herkes aynı kalitede olmasa
da aynı şekilde yaşıyor, aynı ritüelleri gerçekleştiriyor. Özel günler,
kutlamalar hatta en basit kahve içme seremonisi bile kalite farklılığına
karşılık benzer görünüyor.
Sözgelimi
görkemli gelinliği satın alamayan kiralıyor, pırlanta takamayan imitasyon taşlı
beş taşını tek taşına eşlik ettiriyor, organizasyon firmasından profesyonel
destekten yoksun olan kendi içinde çalışıp yine aynı ritüeli sahneye koymanın
bir yolunu buluyor. Kısaca bu ülkede gelir durumları sosyo-ekonomik koşulları
ne olursa olsun tüm genç kızlar Şeyma Subaşı gibi bir hayat sergiliyor. Her
gelin Şeyma Subaşı gibi evlilik töreni yapıyor, onun gibi pozlar veriyor.
Genç
kızların, kadınların taklitçiliği, özentisi o kadar ileri boyuta ulaşmış
durumda ki dezavantajlı mahallede yaşayan bir işçinin kızı da fabrikadaki kadın
da az sonra sahneye çıkacak sanatçı gibi giyiniyor. Artık ne ofis giyimi,
standardı kalmış durumda ne de mevki, konum ve mekana uygun giyinme hassasiyeti
var!
İşyerine de
resmi toplantıya da üniversitede derse de herkes az sonra sahne alacak assolist
veya yedi yıldızlı oteldeki özel konserde hayranlarını coşturmak için
hazırlanan İrem Derici veya Hadise gibi giyinmiş gidiyor. Gündelik hayat ve
protokol kuralları zaten çoktan rafa kaldırılmış durumda ama kuraldışılığın da
kendi içinde bir tutarlılık taşıması gerekmez mi?
Bu satırları
yazmadan az evvel sosyal medya tıklanmak, şöhret olmak için çekildiği çok ama
çok belli, Tiktok videosu olma olasılığı yüksek bir yapıma denk geldim. Yapım
diyorum, çünkü her yerinden yapaylık ve kurgu akıyor. Üst başlık, işten yorgun
gelen babaya kızlarının yaptığı doğum günü kutlaması mutlu etti, mealinde.
Videoyu
tıklayıp açtığınızda gördüğünüz şey dezavantajlı bir mahallede olduğu aşikar
bir evde elleri nasır tutmuş babayı ellerindeki mumlu pastayla karşılayan iki
kız. Videonun babayı mutlu etmek için değil de kendilerini göstermek, bir
şekilde yolunu bulup şöhret olmak için yapılmış amatör bir kurgu artı çekim
olduğu hemen kendisini açık ediyor. Bu video her gün maruz kaldığımız üçüncü
sınıf yapımlara sadece bir örnek. Biliyorum şöhretin cazibesi karşı konulamaz
ama sen de sınırını, haddini, konumunu bil çocuğum, sen Şeyma Subaşı değilsin!