Dolar (USD)
32.54
Euro (EUR)
34.90
Gram Altın
2426.37
BIST 100
9710.43
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Ağustos 2016

Şemdinli'den MHP Kongresi'ne!

Türkiye 2005 yılında Şemdinli'de Umut Kitabevi'nin bombalanması olayıyla sarsılmıştı. Seferi Yılmaz'a ait kitapçıda bir kişi ölmüş, bombayı attığı öne sürülen bir kişinin sığındığı otomobil halk tarafından durdurulmuş ve içindeki üç kişi tartaklanarak polise teslim edilmişti. Şemdinli'de insanlar sokaklara döküldü, polis noktası ateşe verildi. Bir otomobilde o askerlere ait silahlarla ilgili keşif yapan savcının üzerine bile ateş açıldı, bir kişi de orada hayatını kaybetti.

Zanlıların iddia ettikleri gibi asker olduklarının ortaya çıkması da Türkiye'nin demokratikleşmesi için çırpınan her kesimden insanı heyecanlandırdı. Hepimiz, "Kontgerilla"nın, "Gladio"nun vs. bir kez daha kuyruğundan yakalandığını, bu meselenin Susurluk gibi kapatılmaması gerektiğini yazıp söylüyorduk.

Olaydaki bu 'açığa çıkma' hali nedeniyle olay "İkinci Susurluk" olarak bile adlandırıldı. Senelerdir faili meçhullerle, JİTEM'lerle, Beyaz Toroslar'la anılan Güneydoğu'daki çoğu karanlık olayın aydınlanacağı umudu doğmuştu.

***

Olayları ile ilgili soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya hazırladığı iddianamede; dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın adını hazırladığı iddianameye koyarak Büyükanıt'ın Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı olduğu dönemde suç işlemek için çete kurduğu iddia etti.

Ve ondan sonra Türkiye'deki 'zinde güçler' faveran etmeye başladı. Sarıkaya meslekten ihraç edildi, avukatlık yapması bile yasaklandı.

***

İşte savcı Ferhat Sarıkaya bugün itirafçı olarak hem yargıya hem de medyaya açıklamalarda bulunuyor. Büyükanıt'ın dosyaya dahil edilmesini FETÖ'cü hakim İlhan Kaya'nın istediğini söylüyor. Olayın ardından kendisine "Ergenekoncular seni öldürecek" denilerek Güney Afrika'ya ve başka ülkelere götürüldüğünü, daha sonra ise Emniyet'te tüm bu yurtdışı çıkış-girişlerinin silindiğini itiraf ediyor.

Sarıkaya 2007 yılında kendisine 'Seni öldürecekler' diyen dönemin Adalet Müfettişi'nin adını da açıklıyor; Burhan Yaz. Öyle ki Burhan Yaz, Sarıkaya'yı ailesiyle birlikte gittiği Güney Afrika'da bile ziyaret etmiş. Sarıkaya bu ziyareti şöyle anlatıyor; "Hakim Burhan Yaz da eşiyle birlikte geldi. Beni dönmemek için ikna etmeye çalıştı, öldürülebileceğimi söyledi."

***

Peki o dönemin adalet Müfettişi Burhan Yaz şimdi ne yapıyor? Burhan Yaz, şimdi Ankara 2. İcra Mahkemesi hakimi. MHP davasında muhalifler lehine kongre kararı veren hakim.

MHP'nin, olağanüstü tüzük kurultayının toplanmasına ilişkin muhaliflerle Genel Merkez arasındaki kavgada mesai saatinin dolmasına dakikalar kala muhaliflerin beklediği kararı veren hakim Burhan Yaz! HSYK'daki Paralel soruşturmasında da adı geçen Yaz, Fetullahçı Terör Örgütü'ne ilişkin soruşturma kapsamında dün Kırşehir'de yakalanarak gözaltına alındı.

***

MHP lideri Devlet Bahçeli, aylardır partisini Pensilvanya çetelerine teslim etmeyeceğini söylüyor. "Bahçeli de Erdoğan gibi Paralel deyip kendini kurtarma derdinde" diyenler, Paralel örgütün, siyaseti dizayn operasyonunun büyüklüğünü çözemiyor.

2013'ten bu yana canıyla dişiyle Fetullahçı Terör Örgütü'yle mücadele eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yalnız bırakanlar, bu işin AK Parti veya Erdoğan meselesi olmadığını görmeliler. Erdoğan'ın hain olduklarını gördüğü dakika karşısına aldığı FETÖ'ye üç yıldır destek veren, onlardan aldıkları kasetlerle 'siyaset' yaptıklarını zannedenler artık devletin yanında yer almak zorunda.

Zira bu kanlı örgütün hedefinde her kurumuyla bütün vatan var. Türkiye var!