Dolar (USD)
35.17
Euro (EUR)
36.74
Gram Altın
2967.51
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Ekim 2021

Selçuk Bayraktar bir idealin dehası

Çocukluğumdan beri okumayı çok severim. Okumak büyük bir keşif, kitaplar dosttur, insana güven veriyor. Ali Şeriati okuduğum yazarlardan biridir. İslam’ın “oku” emrine atıf sözü hâlâ beni etkiler: “Okuyun, diyor okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor.”

Çocukluğum renkli geçti. Kâğıttan gemiler yapmak ve leğende yüzdürmek sevdiğim şeyler arasındaydı. Arkadaşlarım arasında uçak, tank, otomobil yapanlar vardı. Bir gün gerçeklerinin yapılacağının düşünü kurardım ve bugün hayal gerçek oldu.

Aklım erdikçe eğitim sistemiyle gençlerin yaratıcı ve üretici yönlerinin köreltildiğinin farkına vardım. Batılılaştırma serüveni mimarları her şeyi önceden ayarlamıştı. Balık tutmayı denemektense ödünç almaya alıştırılmıştık. Buna bir tür türbülans hali diyebiliriz.

Toplumun zihin yapısına “bizden bir şey olmaz, bir şey icat edemeyiz, üretemeyiz” formatı atılarak öğretilmiş çaresizliğe alıştırılmıştı. Buna Maymunlaştırma hipnozuna maruz kalınmak da diyebiliriz. Korkak, ürkek, cesareti kırılmış, üretmeyen ve itirazsız Batı bağımlısı bir zihnin uzun süre gitmeyeceği de biliniyordu.

***

Önce özgüven aşılandı. Her türlü destek verildi ve bunun karşılığında da pırıl pırıl gençler ortaya çıktı. Başarılar taçlandırıldı. Sanırım şu cümleyi kurmak abartılı olmaz, Batı’ya ve Batı bağımlısı düzene karşı çıkanların en başında Erdoğan geliyor. Batı karizmasına büyük çizik atmakla kalmayıp onların içimizdeki tabyalarını söktü. İçimizdeki adamlarını ve hainleri tasfiye etti. Tam temizlik zaman alacak ama başaracağız. Bunu Erdoğan’dan başkası yapamaz.

“Dünya beşten büyüktür”one minute” gibi Batı eleştirisi öyle her liderin cüret edebileceği bir şey değildir. Bu açıkça Batı’ya meydan okumadır. Bunu zeki, cüretkâr, korkusuz, statükoya başkaldıran ve maymunlaştırmaya karşı çıkan büyük lider Erdoğan yaptı. Teknoloji dâhil Batı ile her alanda dişe diş mücadele etmek geleneğini yeniden kazandırmış oldu. Milletimizin özgüveni yerine geldi ve başarabileceğimize inandık ve başarıyoruz.

***

Evet, ülkemiz Erdoğan ile birlikte zihinsel gelişmeyi, büyük düşünmeyi başardı. Öğretilmiş başarısızlığın aşılması ile birlikte deha gençler ortaya çıktı. İcat etmeyi ve üretmeyi başardılar. Selçuk Bayraktar bu gençlerin en başında geliyor. O, İHA ve SİHA alanında bir dehadır. Onu örnek alan yeni mucitler ve yeni Vecihi Hürkuş’lar yetişiyor. TEKNOFEST bu gençlerin altyapısı ve okuludur.

Selçuk Bayraktar’ın izinde Dünya’da iz bırakacak mucitlerimiz var. Türkiye artık kendi otomobilini, tankını topunu, gemisini, füzesini üretecek duruma gelmiştir. En büyük kazancımız yeniden kendi ilim ve bilim insanlarımızı keşfediyoruz. Tarihte Jeodezi biliminin kurucusu ve gökbilimi çalışmaları ile ün kazanan Biruni’leri, Astronom, Matematikçi ve Dil Bilimci Ali Kuşçu’ları, Mekanik Bilimlerinin Kurucusu ve dünyada ilk otomatik robotu üreten El-Cezeri’leri, matematik ve astronomi bilimi çalışmalarıyla ünlenen bir Osmanlı Dâhisi Takiyüddin’leri ve Mirim Çelebi’leri, uçuş rekortmeni ve ilk Türk uçağının mucidi Vecihi Hürkuş’u örnek alan pırıl pırıl gençlerimiz yetişiyor.

Farabi’ler, Mimar Sinan’lar, modern kimyanın kurucusu Cabir Bin Hayyam’lar ve bu çağın ünlü Türk bilim insanı Aziz Sancak’lar, matematikçi Cahit Arf’lar bu gençler arasından çıkacaktır. Tekrar edelim, TEKNOFEST bunun bir adımıdır. Zamanla büyük koşuya dönüşecektir.

Endişemiz bu büyük koşunun bir gün kesintiye uğratılmasıdır. “Biz dostlarımızla iktidar olacağız” diyen muhalefet bu büyük koşuyu tersine döndüreceğini inkâr da etmiyor.

Bu ne anlama geliyor?

Ülkemizi yeniden türbülansa sokmak demektir. Türkiye’nin Batıya bağımlı olacağı günlerin geri geleceği demektir. Hatırlayanlar bilirler ki, eski muhalefetin görevi ülkemize tek çivi çakmamak, iş yapmamak ve yaptırmamaktı. İnşallah o günlere dönmeyiz.

Allah korusun.