Sektörel güven endeksleri yükseldi
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre; ekonomik güven endeksi, Mart ayında 95,7 iken, Nisan ayında yüzde 1,1 oranında azalarak 94,7 değerine düştü. Ekonomik güven endeksindeki düşüş, tüketici ve reel kesim (imalat sanayi) güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Sektörel güven endeksleri ise arttı.
Tüketici güven endeksindeki düşüşe rağmen piyasadaki iyimserliğin artmış olması dikkat çekiyor. Enflasyondaki yüksek seyrin alım gücünü azaltması perakende ticaret ve hizmet sektörünü, küresel çapta enerji ve emtia fiyatlarının artması reel kesimi (imalat sanayi) ve inşaat maliyetlerindeki artışın da inşaat sektörünü düşünüldüğü kadar kötü etkilemediğini görüyoruz.
Ekonomik güven endeksini oluşturan endekslerin değişim oranlarına bakıldığında; bir önceki aya göre Nisan ayında tüketici güven endeksi yüzde 7,3 oranında azalarak 67,3 değerini, reel kesim güven endeksi yüzde 0,5 oranında azalarak 107,7 değerini alırken, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 3,0 oranında artarak 114,6 değerine, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 2,9 oranında artarak 119,4 değerine, inşaat sektörü güven endeksi ise yüzde 3,0 oranında artarak 83,5 değerine yükseldi.
Vaka sayılarındaki düşüşle birlikte salgının gündelik hayatımızı eskisi kadar etkilememesi ekonomik aktiviteleri de canlandırdı. Bunun yanı sıra Mayıs ayına denk gelen Ramazan Bayramı ve Anneler Günü nedeniyle tüketim harcamalarının artacak olması özellikle perakende ticaret sektörüne olumlu yönde yansıyacaktır.
Alt endekslere bakıldığında;
Perakende ticaret sektöründe bir önceki aya göre, gelecek 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi alt endeksi yüzde 4,6 artarak 121,5'e yükseldi. İş hacmi ve satışların artması beklenirken gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksi ise yüzde 0,7 oranında azaldı.
Diğer bir ifadeyle iş yükündeki artış çalışan sayısını değil mevcut çalışanların çalışma saatini artıracak. Ki zaten işgücü istatistikleri de bir süredir işbaşında olanların haftalık ortalama fiili çalışma saatlerinde bir artış olduğunu gösteriyordu. Bu durum da istihdamdaki artışı sınırlandıracaktır.
Mevcut mal stok seviyesi alt endeksindeki yüzde 1,8'lik artış ise stok azalışına işaret ediyor. Enflasyonun düşük olduğu dönemlerde stokların azalması olumlu olarak kabul edilir. Çünkü stoklama maliyeti, işletmeler için önemli bir kalemdir. Ancak enflasyonun yüksek olduğu bu dönem, azalan stoklar son fiyatlarla yenilenecek. Bu da, tüketici fiyatlarını yukarı çekebilir.
Hizmet sektörüne ait alt endekslerde ise yaz mevsiminin yaklaştığını görebiliyoruz. Her ne kadar kuzeyimizde yaşanan çatışmaların turizm sektörünü olumsuz yönde etkileyeceği düşünülse de salgın nedeniyle iki senedir tatile gidemeyen büyük bir kesimin varlığını da unutmamak gerekir.
Hizmet sektöründe gelecek 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi alt endeksi yüzde 8 oranında artarak 113,8 değerine, gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksi ise yüzde 2,4 oranında artarak 109,9 değerine yükseldi. Bu da gösteriyor ki önümüzdeki dönemde istihdam artışının önemli bir kısmı hizmet sektöründen kaynaklanacak.