Dolar (USD)
35.28
Euro (EUR)
36.69
Gram Altın
2977.90
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Şehirlerimiz Ölüyor!

Çevre ve şehircilik bağlamında cumhuriyetimizin başaramadığı dertlerimizden biri de mimaridir.

Cumhuriyet, kendine özgü bir mimari oluşturamadı. Çünkü inşa ve imar, sadece bir yığılma değil estetik bir oluşumdur. Somut medeniyet oluşumunda şehirlerin ruhu mekanların güzelliği bu estetik oluş ve tavırdadır.

Geçmişi inşa ve imar eden medeniyetimiz sanayi-i nefise dediğimiz güzel sanatlardan mimarinin kıymetini bilmiş ve en üst düzeyde bir tavır takınmıştır. İnşa ve imarın takındığı bu mimari tavır estetik bir medeniyet oluşumuna vesile olmuştur. Bu estetik oluşum yüzyılları, hatta bin yılları aşan bir zaman kaymasıyla günümüze kadar gelmiştir.

100-150 yılı aşkın bir zamandır şehirlerimizin ruh ve dilinin yok olması hatta inşa ve imar edilememesinin sebeplerinden biri de maalesef güzel sanatlardan mimarinin göz ardı edilmesidir. Hatta sadece göz ardı edilmesi değil lakayt bir tavır alınarak yönetimsel anlamda şehirlerin kurban edilmesidir.

Çevre ve şehri bütünleyen ve estetik tavra ulaştıran en insani inşa ve imar işi mimarinin ince estetik ruhundadır. Ülkemizdeki belediyecilik anlayışı bu ruhu yakalayamamakla beraber mevcut eylemleriyle öldürmüştür. Hatta geçmişin ruhunu dahi yaşanmayacak kadar yaralamıştır.

Ülkemizdeki inşa ve imar işinin çevre ve şehir ruhunu yakalayacak estetik tavır alması için belediyelerin imar biriminin mutlaka bu estetik olmayan tasallut ve tasarruftan azledilmesi gerekir. Her şehirde çevre ve şehir ruhunu ihya edecek Kent İmar Merkezi adı altında müstakil bir inşa ve imar birimi oluşturulmalıdır. Bu birim her türlü dayatmacı ve aldatmacı hareketlerden uzak şehrin ve çevrenin ruhuna uygun mimari bir estetik oluşum olmalıdır.

Yüz yılı aşkın bir zamandır can çekişen şehirlerimiz bu bağımsız ama sorumlu birimin estetik tavrıyla kurtarılacaklardır.

Bu birimin teşekkülünde mühendis ve mimarlar, şehir plancıları, sosyolog ve edebiyatçılar, musikişinas ve ressamlar bir de güzel sanatların ruhunu taşıyan teknik elemanlardan müteşekkil ehliyetli kişiler yetki ve sorumluluk almalıdırlar.

Siyasetin değiştirdiği sıklıkta değişmeyecek bu ehil kişiler. Bizzat merkeziyetçi gibi görünseler de adem-i merkeziyet zihniyetiyle sadece şehrin inşa ve imarındaki estetik tavırla meşgul olacaklardır.

Belediyelerden kurtarılan, başka birimlerin de etkisinde olmayan hatta üniversiteler gibi bir nevi özerk olması gereken bu kurumlar aynı zamanda insanların da mutlu yaşaması için doğru mekân inşasında adil tavırlar takınacaklardır.

Bu kişilerin tek görüşü kentlerin estetik kimliği olan güzellik olgusu ve mimarinin temel unsurları olacaktır. Zemine yerleştirilen her yeni mekânın bir ucube olmaktan çok tabiatın tamamlayıcı unsuru ve insanın onur ve haysiyetine yakışan estetik tavrı alması için çaba sarf edecekleridir. Hem de güvenli yaşam merkezleri oluşturacaklardır.

Her şehreminin en çok değiştirdiği birimlerden biri olan imar birimi insan kaynakları her türlü haksız ittihamlardan kurtulacaklardır. Be yeni Kent İmar Merkezlerinin çalışanlarıysa az değişen çok çalışan, ehliyetli kişiler, bilhassa üniversitelerin teknik birimlerinden en fazla istifade edenler olarak kentlerin inşa ve imar kimliğini yeniden oluşturacaklardır.

Bu yeni imar merkezleri şehirlerin çölleşmesini engelleyecektir. Yeşillikler içinde yükselen suni yapıların kendilerine boşluk açarken tabiata en az zarar verebilecek bir konumda olmalarını sağlayacaklardır.

Şehirlerin bu yeni imar merkezleri medeniyetimizin insanlık için hâlâ söyleyecek estetik tavırlarının olduğunu da somutlaştıracaklardır.

Şehirlerimizde mevcut olan çevre ve şehircilik birimleri bu merkeze dahil edilerek gerçek sorumluluklarına kavuşacaklar. Kent konseylerinin de beklentilerine cevap verecek olan bu birim her türlü suiistimalin de önüne geçecek. Yolsuzlukların önü alınacak, milli sermayenin hoyratça ve arsızca kullanılması engellenecektir.

Ne belediyelerdeki gibi lakayt ne de odalardaki gibi statükocu olmamalıdır bu birim. Kent İmar Merkezleri adil ve estetik uygulamalarıyla inşa ve imar için gelen her vatandaşın emin olduğu bir birim olacaktır.

Bu cennet gibi vatanın güzel şehirlerinde güzel yaşamak hepimizin hakkıdır. Lütfen bu hakkı elimizden almayınız.