Şehirlerimiz Ölüyor!
Çevre ve şehircilik bağlamında cumhuriyetimizin başaramadığı
dertlerimizden biri de mimaridir.
Cumhuriyet, kendine özgü bir mimari oluşturamadı. Çünkü
inşa ve imar, sadece bir yığılma değil estetik bir oluşumdur. Somut medeniyet oluşumunda
şehirlerin ruhu mekanların güzelliği bu estetik oluş ve tavırdadır.
Geçmişi inşa ve imar eden medeniyetimiz sanayi-i nefise
dediğimiz güzel sanatlardan mimarinin kıymetini bilmiş ve en üst düzeyde bir
tavır takınmıştır. İnşa ve imarın takındığı bu mimari tavır estetik bir
medeniyet oluşumuna vesile olmuştur. Bu estetik oluşum yüzyılları, hatta bin
yılları aşan bir zaman kaymasıyla günümüze kadar gelmiştir.
100-150 yılı aşkın bir zamandır şehirlerimizin ruh ve
dilinin yok olması hatta inşa ve imar edilememesinin sebeplerinden biri de maalesef
güzel sanatlardan mimarinin göz ardı edilmesidir. Hatta sadece göz ardı
edilmesi değil lakayt bir tavır alınarak yönetimsel anlamda şehirlerin kurban
edilmesidir.
Çevre ve şehri bütünleyen ve estetik tavra ulaştıran
en insani inşa ve imar işi mimarinin ince estetik ruhundadır. Ülkemizdeki belediyecilik
anlayışı bu ruhu yakalayamamakla beraber mevcut eylemleriyle öldürmüştür. Hatta
geçmişin ruhunu dahi yaşanmayacak kadar yaralamıştır.
Ülkemizdeki inşa ve imar işinin çevre ve şehir ruhunu
yakalayacak estetik tavır alması için belediyelerin imar biriminin mutlaka bu
estetik olmayan tasallut ve tasarruftan azledilmesi gerekir. Her şehirde çevre
ve şehir ruhunu ihya edecek Kent İmar Merkezi adı altında müstakil bir
inşa ve imar birimi oluşturulmalıdır. Bu birim her türlü dayatmacı ve aldatmacı
hareketlerden uzak şehrin ve çevrenin ruhuna uygun mimari bir estetik oluşum
olmalıdır.
Yüz yılı aşkın bir zamandır can çekişen şehirlerimiz
bu bağımsız ama sorumlu birimin estetik tavrıyla kurtarılacaklardır.
Bu birimin teşekkülünde mühendis ve mimarlar, şehir
plancıları, sosyolog ve edebiyatçılar, musikişinas ve ressamlar bir de güzel
sanatların ruhunu taşıyan teknik elemanlardan müteşekkil ehliyetli kişiler
yetki ve sorumluluk almalıdırlar.
Siyasetin değiştirdiği sıklıkta değişmeyecek bu ehil
kişiler. Bizzat merkeziyetçi gibi görünseler de adem-i merkeziyet zihniyetiyle
sadece şehrin inşa ve imarındaki estetik tavırla meşgul olacaklardır.
Belediyelerden kurtarılan, başka birimlerin de
etkisinde olmayan hatta üniversiteler gibi bir nevi özerk olması gereken bu
kurumlar aynı zamanda insanların da mutlu yaşaması için doğru mekân inşasında adil
tavırlar takınacaklardır.
Bu kişilerin tek görüşü kentlerin estetik kimliği olan
güzellik olgusu ve mimarinin temel unsurları olacaktır. Zemine yerleştirilen
her yeni mekânın bir ucube olmaktan çok tabiatın tamamlayıcı unsuru ve insanın
onur ve haysiyetine yakışan estetik tavrı alması için çaba sarf edecekleridir.
Hem de güvenli yaşam merkezleri oluşturacaklardır.
Her şehreminin en çok değiştirdiği birimlerden biri
olan imar birimi insan kaynakları her türlü haksız ittihamlardan kurtulacaklardır.
Be yeni Kent İmar Merkezlerinin çalışanlarıysa az değişen çok çalışan,
ehliyetli kişiler, bilhassa üniversitelerin teknik birimlerinden en fazla
istifade edenler olarak kentlerin inşa ve imar kimliğini yeniden oluşturacaklardır.
Bu yeni imar merkezleri şehirlerin çölleşmesini
engelleyecektir. Yeşillikler içinde yükselen suni yapıların kendilerine boşluk
açarken tabiata en az zarar verebilecek bir konumda olmalarını sağlayacaklardır.
Şehirlerin bu yeni imar merkezleri medeniyetimizin
insanlık için hâlâ söyleyecek estetik tavırlarının olduğunu da
somutlaştıracaklardır.
Şehirlerimizde mevcut olan çevre ve şehircilik
birimleri bu merkeze dahil edilerek gerçek sorumluluklarına kavuşacaklar. Kent
konseylerinin de beklentilerine cevap verecek olan bu birim her türlü suiistimalin
de önüne geçecek. Yolsuzlukların önü alınacak, milli sermayenin hoyratça ve
arsızca kullanılması engellenecektir.
Ne belediyelerdeki gibi lakayt ne de odalardaki gibi
statükocu olmamalıdır bu birim. Kent İmar Merkezleri adil ve estetik
uygulamalarıyla inşa ve imar için gelen her vatandaşın emin olduğu bir birim
olacaktır.
Bu cennet gibi vatanın güzel şehirlerinde güzel yaşamak hepimizin hakkıdır. Lütfen bu hakkı elimizden almayınız.