Şefkat eli
Zinde güçlerin marifeti ile baş gösteren açlık krizine çare ve çözüm bulmada arabuluculuk görevi de devletimize nasip oldu.
Bu kutsal görevdeki yol haritasına baştan sona göz atıldığında devletimizin gayret ve çabaları azgın azınlığı kudurtacak olsa da böyle şerefli bir görevi üstlenerek bir kez daha insanlığa şefkat elimiz uzanmış oldu.
Bu el savaşı değil, barışı kaosu değil huzuru, ayrılığı değil birlikteliği savunmuş evrensel doğrularla barışık olarak yaşamanın mümkün olduğunu göstererek aslında dünyamızı yaşanmaz hale getirenlere örneklik oluşturmuş ama nerede o akıl ve feraset.
Dünyanın beşten büyük olduğu gerçekliği bir kez daha tescillendi.
****
Sevme ve sevilme
Sevme ve sevilme insanoğluna verilmiş sahibini kemale götüren bir haslet. Bu iki nimetten yoksun yaşayan insan eşrefi mahlûktan esfele doğru hızla bir savrulma yaşar.
Son yarım asırda ülkemizde yaşananlara hafızaları tazeleyerek bir göz attığımızda yaşayan ve dünyası değişen eşrefler ve esfellerden ders ve ibret alanlara ne mutlu.
Ülkemizin inkişafında büyük çaba ve gayreti olanlar; Rahmetli Menderes’ten Özal’a, Erbakan’dan Türkeş’e cenaze merasimlerine halkın teveccühünü göz önüne aldığımızda demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Aynı şekilde mütefekkir ilim ve bilim insanları, yazarlardan dünyası değişenlere ve cemaat ve tarikat önderlerinden sırat-ı müstakimde olanlara milletin teveccühünü de bu bağlamda gözlemlediğimizde milletin sevdiklerini sevebilme erdemi insan için büyük bir bahtiyarlık.
Milletin değerleri ile barışık olamayan azgın azınlık öyle bir savrulma yaşıyor ki, ülke ve millet menfaatine olan hemen her şeye karşı duruşlarını bir türlü değiştiremiyorlar.
Öldüğünde dini merasim istemeyerek musalla taşına musallat olmayıp camilerimizi işgal etmeyenleri cesaretleri nedeni ile tebrik ediyorum.
15 Temmuz’un bir milat olduğunu bu zümre dışında sağır sultanlar bile duydu ve kabul ediyor.
Seçim sathı mahalline girdiğimiz bu günlerde yeniden bir daha ile başlattıkları yerli ve millilikten uzak eylem ve söylemleri daha öncekiler gibi çöp olmaya mahkûm.
Nerden biliyorsun diyenlere tarihin tekerrür etmesinden diyorum.
Ders alanlar alır almayanlara yeni tarih tekerrürleri örnek olmaya devam eder.
*****
Yoksulluk edebiyatı
Kurban bayramını doğup büyüdüğüm şehirde ana kucağında geçirdim.
Bu yolculuğunda aldığı mesafeden gurur duymamak mümkün değil.
Kara ve hava taşımacılığının şehrimizin kapasitesinin çok altında kaldığını bizzat yaşayarak müşahade ettim.
THY dışında hava taşımacılığı yapan şirketlere duyurulur.
Yoksulluk ve açlık edebiyatı yapanlara üzücü bir haberim var. Geçmiş yıllara göre şehrimiz oldukça gelişmiş iş arayan vatandaştan çok eleman arayan firmaların olduğunu, fabrikalarda çalıştırılmak için köylere kadar servislerle taşımacılık yapılarak eleman açığının giderilmeye çalışıldığını müşahede etmem şahsen bendenizi mutlu etti.
Son günlerde birilerinin gündemden düşürmediği Suriyelilerle ilgilide bir haberim var.
Görüştüğüm konuştuğum birçok esnaf Suriyeli olmasa biz perişan oluruz. Onların sayesinde üretim yapıyor hatta üç vardiya çalışarak ülke ihracatına katkı sağlıyoruz diyerek karşıt görüşte inat edenlere mesajlarını iletiyorlar.
Anlayana sivrisinek saz olur ama bizim anlamazlara davul zurna değil bu gerçeklik bile az ve inadım inat demeye devam ediyorlar.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.