Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 May 2023

​Seçmenle sandığı buluşturmak!

Şunun şurasında birkaç gün kaldı 28 Mayıs’taki ikinci tur seçime.

Masanın vekil sayısı 300’ün çok altında kalınca, en büyük vaatleri olan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” salatasını mecburen rafa kaldırdılar!

En büyük vaatleri çöktü…

Oralardaki “söylem değişikliği” muhabbeti, “Dimyata (ya da Tosya’ya) pirince giderken evdeki bulgurdan da olmalarına” yok açacak gibi…

Lâkin…

Bu işlerin garantisi yok!

*

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakibi Kılıçdaroğlu değil, rehavet!..”

Çok doğru!

Real Madrid bile olsanız, rehavete kapıldığınız an “Çukurbostanspor”a kaybedebilirsiniz!

Maçlar sahada kazanılır.

“Başkan”ından futbolcusuna, teknik direktöründen malzeme toplayıcısına, taraftarından medyasına kadar bütün imkânlarını aynı hedefe yönlendiren takımlar “nihai” başarıya ulaşırlar.

Yük, bir kişinin ya da bir grubun sırtında kalırsa eninde sonunda sıkıntı olur!

*

Bazı eksiklikler mi görüyorum?

Evet.

Koca memleket, koca teşkilât, elbette yer yer eksiklikler, aksaklıklar olacak.

Goygoycu kınayıcıların goygoylarına ve kınamalarına aldırmadan..

Diyeceklerimizi diyelim biz.

*

Yerel seçimi hatırlayın…

Ak Parti’nin İstanbul ve Ankara’yı niçin kaybettiğine dair çok şey yazıldı, söylendi.

Bizim de tespitlerimiz oldu elbet.

Çoğundan farkımız şu ki, bizim tespitlerimizin çoğu seçimler öncesindeydi.

Araba devrilmeden yani!..

Çok ikaz ettik, çok!

Bunlardan biri de, “muhtarlık seçimlerine” dairdi.

Malûm, muhtarlık seçimlerinde oy kullanmak için yüzbinler köylere gitti.

O yüzbinlerin büyük bir bölümü de (ülke sosyolojisi malûm) “sağ seçmen”di.

Kahir ekseriyetle de Ak Parti seçmeni.

O zamanki İstanbul Teşkilâtı bu işin takibini hakkıyla yapmış olsaydı, Sayın Binali Yıldırım, ilk turda epeyce farkla almıştı başkanlığı.

*

Şimdi…

Sosyal medyada epeyce paylaştık; İstanbul, Ankara, Bursa, Antalya il başkanlıkları, vatandaşları sandıklara taşımak için imkânlar oluşturdu.

Diğerleri de peşlerinden gelmiştir herhalde, siz illerinizde neler oluyor, neler yapılıyor, haber verirsiniz…

Bu iş çok mühim.

Benim tanıdığım vatandaşlar var…

“İlk turda oyumu kullandım. Bu iş ilk turda biter diye de memlekete geldim, malûm bağ-bahçe işleri!” diyorlar.

Ailecek köye, kasabaya gitmişler…

İkâmet adreslerine oy kullanmak için gidip gelmeleri epeyce külfete, masrafa bakıyor.

Bunların büyük bir bölümü, “tabandan” emekli.

Bazıları hasta, Allah şifa versin.

Yürümekte zorluk çekenler var.

Benim kayınpeder, Allah sağlıklı uzun ömürler versin, 88 yaşında.

İdrar yollarındaki tıkanıklığın her ay bir işlemle açılması gerekiyor.

Sırf oy kullanmak için bu işlemi geciktirip köye gitmişti.

Şimdi,büyükşehirde.

O işlemi yaptıracak.

Bu durumda, tekrar köye gitmesi oldukça zor.

Ben götürecektim; ne mekânlar uydu, ne de zamanlar.

*

Diyeceksiniz ki, “Her aday için olur böyle şeyler!”

Tamam, öyle de..

Bir de “sosyoloji” meselesi var.

Köye, bağa, bahçeye gidenlerin…

Dar gelirlilerin…

Yaşlıların çoğu hangi adayı destekler, ülke sosyolojisini biraz bilen hemen görür.

*

Belediyeler mühim.

Seçmeni sandığa taşıma noktasında onlara da ihtiyaç var elbet.

Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş çok gayretliler!..

Gördünüz, ilk tur öncesinde kendilerini nasıl da yollara vurdular.

*

Birçok CHP’li belediye böyle…

Ak Partili belediyeler de, seçmen iradesinin sandığa sağlıklı bir şekilde yansıması için üzerlerine düşenin fazlasını yapıyorlardır, herhalde!

*

Tekrar tekrar altını çizelim:

İkinci turda “fire”nin mümkün olduğunca azalması için sandıklara ulaştırma meselesi hayati öneme sahip.

Bunun için de, sırf bilet almak yeterli olmayacak…

Bulunulan yerden sandığa kadar bütün aşamaların halledilmesi şart!

Ve tabii, bazı seçmenler için de konaklama işinin halledilmesi lâzım.

**

Lâf lafı açıyor:

Rahmetli Erbakan Dönemi’ni…

Refah Partisi’ni dün gibi hatırlıyorum…

Seçimlerden mümkün olan en fazla oyun çıkması için ne büyük gayretler gösterilir, ne büyük fedakârlıklar yapılırdı.

Alyanslarını bağışlayanlar”ı bilirsiniz…

MGV’lerden yetişen okumuş gençler, mimarlar, mühendisler, doktorlar direklere bayrak asarlardı icabında.

Oy kullanacağımız binaya doğru yürürken, mutlaka onları görürdük.

Sandık bulmakta zorlananlara anında yardım ederlerdi.

Her binanın önüne içinde bilgisayarlar bulunan minibüsleri çekmişlerdi.

Sandığını bulamayanlara yardım…

Her biri diğerlerine el uzatan Refah Partili belediyeler.

*

Şimdi imkânlar milyon kat fazla!

*

Aslında söylenecek çok şey var, ilk turdaki “kılpayı” sonuç ve bunun sebepleri hakkında da…

*

İşte..

Sultan Abdülhamit Han meselesi, durduruyor bizi!

*

Neyse…

Şunu şurasında 28’ine ne kaldı?

Fire mümkün olduğunca düşsün hele!..

Sayın Erdoğan’ın yükselttiği “arkadaşlar”, ellerinden gelenin de fazlasını yapacaklardır herhalde, şu son birkaç günde!..

*

Neydi o meşhur ikaz cümlesi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakibi Kılıçdaroğlu değil, rehavet!..”