Dolar (USD)
34.42
Euro (EUR)
36.27
Gram Altın
2834.30
BIST 100
9389.62
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Ekim 2018

Seçimleri ekonomi belirleyecek

Suçla ve istediğini yaptır… Yıllardır Türkiye’yi geri planda yönetenlerin vatandaş gözünde taktiği bu.

Türkiye’de ekonomi iyi yönetilemiyor, merkez bankası bağımsız değil diye yaygarayı kopar, ekonomi İMF tarafından yönetilsin, kur, faiz oyunlarına karışma, enflasyon zirve yapsın, dolar manipülatörleri kazandıkları kadar kazansınlar diye tercüme et. Türkiye’de hukuk yok diye yaygarayı kopar, Türkiye aleyhine suç işleyen Brunson dahil Enver Altaylı, Can Dündar gibi her ne kadar ajan provokatör varsa ellerini kollarını sallayarak gezsinler, batı çıkarlarına karşı gelenleri terörist ilan et diye oku. Türkiye’de demokrasi yok, diktatör var diye yaygarayı kopar; yönetimi ABD, AB ve dış güçlere veya onlara hizmet edenlere teslim et, FETÖ’cü, PKK’lı bilimum ne kadar Türkiye karşıtı terör örgütü varsa faaliyetlerine göz yum anlamını çıkar.

İç ve dış dinamikler arasında hızla yerel seçimlere doğru sürükleniyoruz. Mart ayında yapılacak seçimlerde belirleyici unsur ise ekonomi olacağa benziyor. Türk ekonomisinin rotasını ise yabancılar ile olan ilişkilerimiz belirleyecek. Bizim seçimlerden önce 6 Kasım tarihinde ABD seçimlere gidiyor. Trump’ın 2020’ye kadar iktidarda kalıp kalamayacağının göstergesi olacak bu seçimler Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Bu seçimlerde Trump, Evanjalistlerden oy alabilmek için Filistin’de yapılan İsrail vahşetlerini alkışlamaya devam edecek. İran ile alışveriş yapan ülkeleri ve şirketleri cezalandırmak için girişimlerde bulunacak. Türkiye açık açık, İran’dan gaz ve petrol almaya devam edeceğini duyurdu. AB de İran’dan gaz ve petrol alımı ve ticaretin sekteye uğramaması için yeni formüller üretmeye çalışıyor. Türkiye ile Almanya’yı birbirine yaklaştıran da Trump’ın bu politikaları. Lafın açıkçası 12 Ekim’de Brunson’u versen de vermesen de Trump yine Trumplığını yapmaya devam edecek.

Mart seçimlerinin belirleyicisi ekonomi olacaksa, çıkarlarını anti Erdoğanist politikada görenlerin Mart’a kadar faiz, kur, enflasyon dalgalanmaları ve ekonomiyi kötü göstermek için çabaları artacaktır. Onun için Merkez Bankası’na da, ABD’li danışmanlık şirketi McKinsey’in yönlendirmeleriyle atılacak adımlara da dikkat edilmesi gerekiyor. Yüzde 20’lik enflasyon hedefi, halkın yoğun olarak kullandığı doğalgazdan ekmeğe yapılan zamlar anti Erdoğanistlerin ekmeğine yağ sürer. Berat Albayrak’ın ekonomiyi ‘Biz profesyonellerle yönetiyoruz’ algısı oluşturacak McKinsey adımı, ABD’nin Suriye’de teröre desteğini bitirtmeyeceğini, Irak’ta oldu bitti politikasından taviz verdirtmeyeceğini, Filistin’de İsrail’i desteklemekten vazgeçirtmeyeceğini, Akdeniz ve Kıbrıs’ta Türkiye’yi bertaraf edecek politikalara etki etmeyeceğini herkes biliyor. ABD, yok nükleer santraldi, yok S400’dü, yok F35’di, yok İran ambargosu idi, Yok Rıza Zarrab’dı üretebildiği kadar suçlamayı zaten üretiyor, suçlamaların ardından da Türkiye’ye ayar verme çabalarını sürdürüyor.

ABD suçla ve al politikasını uyguluyor da Almanya uygulamıyor mu? Bal gibi uyguluyor. Kendileri sanki Nazizm’i, İslam düşmanlığını ve ırkçılığı çözmüşler de “Türkiye’de demokrasi yok, o yüzden Türkiye ile ticaret ve turizm yapmayın” diye figan edip duruyorlar. 4 bin küsur PKK’lı teröristi ve ağırlıklı olarak FETÖ’cülerden oluşan 69 kişilik terör listesinde bulunanları korumaya demokrasi adına devam ediyorlar. Başkan Erdoğan’ın Almanya ziyaretinde Siemens ile tıbbi cihazlar konusu da görüşüldü. Röntgendi, MR’dı, kan tahlil cihazı idi bu tip cihazların hastanelerimizde yaygın olarak kullanılması sonucunda cihazlara monte edilen beyinler sayesinde, Türk insanının kanından, röntgenine, çocuk sahibi olabileceğinden kanserli sayısına, hatta beslenme alışkanlıklarına kadar otomatik olarak üretici firmanın kontolünde BND, Mossad gibi istihbarat servislerinin eline geçtiği yolunda yoğun şikâyetler alıyoruz. Bu cihazların dövizle alımı kadar Türkiye’de üretimi de milli güvenlik meselesi olacak kadar önemli.

Teknolojin varsa, milli savunmanı kuruyorsun, teknolojin varsa tıbbi sanayini geliştiriyorsun, hatta teknolojin varsa denizlerden gaz ve petrol çıkartabiliyorsun. Teknolojin ve gücün varsa, birilerinin ‘iftira at suçla ve cezalandır’ politikalarını bertaraf edebiliyorsun. Bilimi, parayı ve insanı yönetebildiğin kadar saygınlığın oluyor. Vesselam.