Seçimler Türkiye-ABD arasında olacak
Amerika Devlet Başkanı olarak seçilen Biden, daha seçilmezden evvel Türkiye muhalefetine bir mesaj gönderdi: "Bundan sonra Türkiye’nin muhalefeti ile birlikte çalışıp iktidarı alaşağı edeceğiz" dedi.
Bu mesajı alan ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Biden, seçilir seçilmez daha koltuğuna oturmadan ve dünya devletlerinin hiçbiri tebrik mesajı göndermeden alel acele tebrik mesajını iletti. Böylece siyaset tarihinde Biden'ı ilk tebrik eden Kemal Kılıçdaroğlu oldu ve dünyayı kana bulayan kovboyuna memnuniyetini bildiriyordu.
Bütün bunların yanı sıra Amerika’nın Türkiye ile alâkalı ciddi bir endişesi daha vardı. Mâlum olduğu üzere Amerika geçmişte hep askerler üzerinden Türkiye'yi yönetti. Askeri darbeler yaptırarak sivil iktidarı askerlerle kontrol etmeye çalıştı. Ancak başarısızlıkla sonuçlanan 15 Temmuz askeri darbesine karşı sivil halkın karşı çıkmasıyla, Amerika büyük bir bocalama ve adeta şok sürecine girdi. Çünkü uçaklara, tanklara ve toplara karşı sivil halkın böyle muhteşem, kararlı ve kahramanca bir direniş göstereceğini aklının ucundan bile geçirmemişlerdi. Hatta darbe teşebbüsünde bulunan askerleri kast ederek bizim adamlarınızı içeri aldınız biz bundan sonra kiminle çalışacağız diyerek açıkça saflarını belli ettiler.
***
Bu ülkenin ordusu 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yeniden şekillendi ve bu vatansever yeni kadro ile Amerika işbirliğini yapamayacağını anladı. Çünkü Kahraman Ordu artık dizginini Amerika’nın elinden kurtarmıştı. Elbette bazı şerlerin sonucundan hayır da çıkabilir. 15 Temmuz askerlerimiz için milat oldu.
Bu durumda Amerika ne yapmalıydı. Ya Türkiye’den vazgeçecek, ya da Türkiye’ye karşı başka arayışlar içine girecekti. Nihayet sivil bir formül akıllarına geldi. Yıllarca Amerika ‘nın en üst düzeyinde ve çeşitli kademelerde siyaset yapan posbıyık Bultonu çaresizlik içinde bir derneğe yerleştirdiler ve etrafına da bu ülkenin bir çok hainlerini üye yaparak hep birlikte Türkiye’nin iktidarını yıkmak için yola revan oldular.
***
Şüphesiz ki Türkiye bu iktidar döneminde elde ettiği başarılarla başta Amerika olmak üzere batı dünyasını aşırı derece rahatsız etti. Ayasofya'nın tekrar camiye çevrilmesi ve Kıbrıs’ta İktidarın yapmış olduğu icraat bu işin tuzu biberi oldu. Kıbrıs'ta Maraş’ın açılması ile bu işle alakası olmayan BM’yi bile rahatsız etti ve bu hususta görevi olmadığı halde bir kınama mesajını utanmadan yayınladı. Avrupa ise zaten ayakta idi.
Yine son zamanlarda Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinin iktidara muhalif medyaya yüzbinlerce doları karşılıksız vererek yalan ve iftira haberleri ile kamuoyunu yönlendirmesi için yapılan bu kirli ilişkinin meydana çıkmasını da ilave edersek, Amerika, Avrupa ve Türkiye’deki muhalefetin şeytani bir üçgen haline gelen ittifakını görmemek elbette mümkün değildir.
Kısaca arz ettiğim bütün bu gelişmeleri yan yana getirdiğimizde önümüzdeki dönemlerde ülkemizde yapılacak seçimlerde partiler arası değil, adeta Amerika ile Türkiye’nin arasında bir seçim olacağına inanlardanım. Hani bir tabir var; görünen köy kılavuz istemez.
Allah izin verirse hep birlikte bu rezil ittifakın sonucunu göreceğiz, bu necip millet asla ve kat’a Amerika ve yandaşlarına itibar etmeyecek ve 15 Temmuz'un o dehşetli tokadını sandıkta da bir kez daha gösterecek.
Allah milletimize zeval vermesin. Haydi kalın sağlıcakla.