Seçim Zamanı
7 Haziran seçim sonuçları itibariyle hiç bir parti tek başına iktidara gelememişti. Bununla birlikte mecliste bulunan partiler arasında koalisyon kurulamamış ve 1 Kasım'da tekrar seçim kararı alınmıştı. Dün gerçekleştirilen genel seçimlerin ülkemize, milletimize ve Türkiye'ye umudunu bağlamış olan insanlar için hayırlara vesile olmasını dilerim.
21 Temmuz sonrasında ülkemizde yaşanan gelişmeler bizlere bir hayli zor günler yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. Ülkemizde artan terör olayları bir çok asker ve polisimizin şehit olmasına ve bir çok vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebep olu. Terör olayları hiç bir zaman sadece o terör olayında canlarını kaybedenleri ve yaralananları hedef almamıştır. Terör daima insanlığı hedef almıştır. Yazımı seçimler devam ederken yazdığım için seçim sonuçlarını değerlendirme fırsatım olmadığı için genel seçimlerin sonucu her ne olursa olsun bize düşen bir olmak, birlikte olmak, kardeş olmaktır.
Ülkemizin bir ateş çemberi içerisinde olduğunu görüyoruz. Ülkemizin bu ateş çemberi içerisinde nefes alan bir ülke olması bizim daha güçlü olmamız gerektiğinin bir göstergesidir. Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi sonrasında uygulanan ambargo, Suriye'de yaşanan iç savaş, Irak ve Suriye'de terör estiren DAEŞ tehtidi, Yunanistan'da yaşanan ekonomik kriz, tüm bunların yanında bir de içerde PKK terörü... Ülkemizin etrafında olan bu yangınlardan en az hasarla kurtulması için doğru bir seçim yapmamız gerektiğini bizlere göstermektedir.
Tüm bu ateş çemberi içerisinde yer alan Türkiye'de ekonomik göstergeler yapacağımız seçimin ne derece önemli olduğunu bizlere işaret ediyor. Son yıllarda büyüme trendi yakalayan Türkiye, etrafında yaşanan gelişmelere rağmen bu yıl da güzel ancak hedeflerimiz için yetersiz olan bir büyüme gerçekleştirmektedir. Büyümenin hızlanması daha önceki yazılarımda defalarca değindiğim Ar-Ge ve inovasyona yatırım yaparak yüksek katma değerli üretim ile mümkündür. İnsana yatırım yapmak ile mümkündür. İnsana yatırım eğitimle, birbirimizi sevmek ve kardeşlik bağlarımızın daha sağlam olmasıyla mümkündür.
Birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz zaman hiç bir tehdit bizlere zarar veremeyecektir. Kardeşler arasındaki bağ ne kadar sağlam olursa ülkemiz o kadar güçlü ve büyük olacaktır. Biz bir olursak ülkemizde terör asla barınamayacaktır. İşte o zaman yatırımlar artacak, işsizlik azalacak, ülkemiz daha hızlı bir büyüme gösterecek, orta gelir tuzağından kurtulacak, yüksek katma değerli üretim gerçekleştirecek, gelirin adil bir şekilde dağılması daha hızlı gerçekleşecek. Yüksek katma değerli üretimler ile büyümenin hızını artırmak ve ülkemizi daha güçlü hale getirmek bizim boynumuzun borcudur. Türkiye büyüdüğü zaman Balkanlardan Ortadoğuya, Afrika'dan Doğu Türkistan'a Dünya'nın her nereseinde olursa olsun bize umut bağlayanların yüzleri gülecektir.
Türkiye'nin yerli otomobili, yerli uydusu, yerli uçağı, yerli gemisi ve daha nicesi olmak zorundadır. Güçlü olmak için iş adamlarımızın, ekonomimizin sağlam olması gerekmektedir. Ekonominin güçlü olması için yukarıda da bahsettiğim gibi et ile tırnağı birbirinden ayırmaya çalışanlara prim vermememizten geçiyor.
Seçim zamanındayız. Birlikte güçlü olmayı seçmeliyiz. Aramıza nifak sokmaya çalışanlara karşı kardeşlik yolunu sevgi yolunu seçmeliyiz.. Unutulmamalıdır ki; hepimiz aynı gemideyiz. Gemi batarsa kurtulan hiç kimse olmayacaktır.